Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Abdi Bey'in katili 20 yıl sonra Türkiye'ye getirildi. Ama işbirlikçileri, cinayetin arkasındakiler hala ortada yok.
Ağca 25 Haziran 1979 günü yakalandıktan sonra 10 Temmuz 1979'da o günkü iktidar partisi CHP'nin Genel Sekreteri Üstündağ'ın söylediği şu cümle ilginçti: "Şimdi en büyük özlemimiz, İpekçi'yi öldürenlerin arkasında kimlerin olduğunun meydana çıkartılmasıdır."
Maalesef, bu özlem 20 yıl sonra bugün de canlılığını koruyor.
* * *
AĞCA'nın Abdi Bey'i öldürdüğü o günü unutmak mümkün değil.
Akşam Milliyet'ten çıkıp biraz da erken sayılabilecek bir saatte eve gelmiştim.
Kapıdan girer girmez telefon çaldı. Kaldırdım. O zamanlar gazetede gece çalışan şimdiki Sorumlu Yazı İşleri Müdürü arkadaşım Eren Güvener'in sesi...
"Abdi Bey'i kaybettik."
Bu sesi hiç unutamam, hala kulaklarımdadır.
Ahize elimden kaydı, yanımdaki koltuğa düştüm.
* * *
AĞCA İstanbul'da Abdi Bey'i 1 Şubat 1979 günü öldürdükten sonra uzun süre yakalanamadı.
Sonunda bir ihbar üzerine ele geçirildi.
Ve bu ele geçiriliş bir süre kamuoyundan saklandı.
Medyada Abdi İpekçi'nin katilinin yakalandığını ilk öğrenen ve kamuoyuna açıklayan tek gazete Milliyet oldu.
* * *
BU haber Türkiye için önemliydi, medya için önemliydi, ama en çok Milliyet için önemliydi.
Bir akşam evdeydim. Yine bir telefon. Ankara büromuzda çalışan ve Ağca olayıyla da ilgili bir savcının akrabası olan genç hanım mensubumuz telefonla arıyordu.
"Doğan Bey, Abdi Bey'in katili polisin elinde; Mehmet Ali Ağca diye biri, kimse bilmiyor, açıklanmıyor" dedi...
Heyecanımı tahmin edin...
Haberi dışarıya sızdırmama başarısı gösterildi.
Milliyet çıkmadan olayı duymadıkları için sonradan sitem eden bazı çalışma arkadaşlarımıza rağmen özel bir baskı ile Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin katilinin yakalandığını Milliyet dünyaya duyurdu.
* * *
AĞCA, 25 Kasım 1979 günü Abdi İpekçi'yi taammüden öldürmekten sanık olarak yattığı İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçtı.
Bu kaçış Türkiye'yi allak bullak etti. Olaya Başbakan el koydu. Sıkıyönetim Mahkemesi, cezaevinde görevli 2 subay, 1 astsubay ve 11 erin tutuklanmasına karar verdi.
Ağca'nın "kaçmadığı, kaçırıldığı" iddiaları da ortaya atıldı.
Ve, "Ağca'nın her yerde aranmasına başlandığı" açıklamaları yapıldı.
Tüm yurtta ve sınır kapılarında aranan Ağca, kaçıştan bir gün sonra Milliyet'in yazı işlerindeki telefonunda karışımızdaydı.
Ve büyük bir ihtimalle Cağaoğlu'nda bize yakın bir binadan telefon ediyordu.
Ve Papa'yı öldüreceğini açıklayan el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı bir mektubu bize ulaştırıyordu.
Bu mektubun hikayesini daha önce yazdığım için tekrarlamayayım.
Ve Ağca, Papa'yı vuracağını Milliyet'e bildirdiği tarihten tam bir buçuk yıl sonra 13 Mayıs 1981 günü İtalya'da Papa'yı vurdu.
Sonra 19 yıllık bir hapis dönemi.
Şimdi Ağca İstanbul'da.
Onunla ilgili her haber Abdi Bey'i hatırlatıyor. Üzüntümüz eksilmiyor, artıyor. Ve Ağca'nın arkasındaki karanlık güçler aydınlığa çıkartılmadıkça da artmaya devam edecek.


Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr