AB sizin olsun, bana kokorecimi verin!..

Televizyona hayır.
Köprüye hayır.
Özelleştirmeye hayır.
Avrupa Birliği'ne hayır.
Aslına bakarsanız her hayır yerinde ağır.
Yani hayırlar da zaman değiştikçe evete dönebiliyor. Hayırcılar da evetçiye... Zamanla koruk nasıl üzüm oluyorsa!..
Bu kınanacak, küçüksenecek bir durum değil.
Zamana, zemine göre, çağın gereklerine göre hareket etmek bir erdem ve o erdemi gösterenler eleştirilmemeli, kutlanmalı.
Ama değişmeyenler de kalmışsa onlara da bir renk, bir değişik ses, bir farklı görüş olarak saygı duyulmalı.
Ama o kadar.
Onlara uymak demek, çağın trenini kaçırmak demek olacaksa, "onlara selam yola devam"da toplumsal fayda var demektir.
Bu açıdan bakınca Türkiye'nin AB'ye adaylığına hemen fiyat biçme, "beş para eder veya etmez" demek de her şeyden önce ve olsa olsa bir peşin hükmün ifadesi sayılabilir.
Televizyona hayır, köprüye hayır, özelleştirmeye hayır demek gibi...
* * *
AMA şunu da söylemeliyim; ben de AB'ye karşıyım!..
Kokorecimi, işkembemi elimden alacağı için.
Helsinki'ye, Apik'ten bir "kokoreç", bir "damar tuzlama" yollansaydı görürdünüz yasak kararı nasıl kalkardı!..
Bizim gazetede işkembe oldu mu bana "ne yersiniz" diye sorulmaz. Duble gelir. Bol ve iri taneli, bol sirkeli, pul biberli işkembe.
Buna da en çok Hasan Abi (Pulur) bozulur. O, işkembe çorbasının dumanına bile tahammülsüzdür.
Geçen gün ilk kez kokoreç yapılmış. Sanki kokoreçe elveda diyeceğimiz içine doğmuş gibi Şef Ahmet iftiharla "kokoreç de var" dedi.
Ağzınıza layık nar gibi kızarmış bol kekikli, pul biberli, çıtır çıtır, dumanı tütüyor...
Bir porsiyon yetmez, iki ancak...
* * *
BİR tarihte bir grup yabancı dost genç gelmişti. Lokantada beyaz önlüklü garson, beyin salatası getirdi. Ama beyni sanki ameliyat etmiş, tabağın ortasına oturtmuş. Bir genç İngiliz hanım beyni öyle tabakta görünce "mind", "mind" diye çığlık atıp masadan fırlamaz mı?
Alışkanlık meselesi.
Ama beynin, o kadavradan alınmış gibi duruşu gerçekten iştah kaçırıcı olsa da kokoreçin, işkembenin öyle bir günahı olmaz ki...
Ama ben kokoreç ve işkembe hastası da olsam, AB uğruna yine de tedaviyi kabul ediyorum. Baştaki sözümü geri alıyorum.
Türkiye AB'de olsun da benim soframda kokoreç olmasın.
Bu fedakarlık da bizden olsun.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr