Adamıma göre muamele...

Doğan HEPER

TÜRKİYE'nin terazisi bozuldu. Bazıları ne yaparsa o daima doğru, alkışlanacak davranış. Yapılanlar birbiriyle taban tabana zıt da olsa...
"Döneklik" de böyle alkışlanacak bir davranış haline getirildi.
Menfaat için, çıkar için de olsa dönmek ve ona asil bir ambalaj geçirmek.
"Değişim", hatta "gelişim" demek.
Artık döneklik değil "sebat" kınanacak demektir. Çünkü "fikir namusu" gelişmeye karşı olmak gibi takdim ediliyor.
"Dünya tersine" döndü deyimi doğrulandı.
* * *
DÜNYA o kadar tersine döndü ki...
Namuslular çekingen, ürkek, namussuzlar cesur ve atılgan hale geldi.
Ahlaksızlığın fazilet sayıldığı yerde ahlaklı kalmak zor.
Hırsızlar, rüşvetçiler, asker kaçakları, vergi kaçıranlar, cinsi sapıklar göğüslerini gere gere dolaşabiliyor.
İşte pop şarkıcılarımızın bir kısmı askerlikten muafmış gibi...
Vergilerini sembolik oranlarda veren sanatçılar, sporcular, serbest meslek erbabı liste liste yayınlanıyor ama ne müeyyide uygulayan var, ne utanan.
Rüşvet ise normal işlem halini aldı.
Kaymakan'ın karısı bar açtırmak için aldığı parayı öyle bir anlattı ki mahkeme kendisini tahliye etti.
Ama aynı gece rüşvetin belgesi olan film TV'de yayınlanınca gerçek ortaya bir kez daha çıktı.
Ama olsun, yalnız o mu rüşvet alan, o kadar bar nasıl çalışıyor?
Madem bütün rüşvetçileri yakalamıyoruz, onu da serbest bırakalım.
Sonuç; namusluluk yasak, namussuzluk serbest olsun, pratiğe daha uygun olmaz mı?
* * *
EMEKLİ öğretmen Nezahat Tuncer, İzmir'den uzun bir mektup yollamış. Çok ağır konuşuyor. Üzüntüsünü anlıyorum.
Ekonomik önlemlerin, istikrar tedbirlerinin ucunun yine gelip dargelirliye dayanacağından yakınıyor:
"Ayda 40 milyon lira maaş alıyorum. 30 Milyon lira kira veriyorum. İki de çocuk okutuyorum. Hala benden enflasyonu düşürmek için yardım istiyorlar.
Beni savunan, benim için bir şeyler yapan hiçbir siyasetçi yok. Yıllardır başa gelenler bizi oyaladılar.
Bu saatten sonra rüşvet yiyebilecek bir iş arıyorum. Her işi yaparım. İnanın çevremde benim gibi düşünen yüzlerce insan var.
On günlüğüne, Çiller, Yılmaz, Erbakan veya Demirel ile yer değiştirelim. Birbirimizin hayatını bir yaşayalım. Görelim, üç saat dayanırlarsa namerdim."
Bu ülkenin zenginleşmesi, insanların mutlu olması için her şey var. Ama iyi yöneticisi yok.
Bunu da ben değil, mevcut yöneticiler kendileri söylüyor:
"Türkiye iyi idare edilmiyor" diyorlar.
Başa gelen çekilir.
Ama ne zamana kadar?
* * *
EŞBER Yağmurdereli olmasa düşünceyi açıklama özgürlüğü hatırlanmayacaktı.
Yağmurdereli olsa da olmasa da ifade özgürlüğünün önündeki engeller kalkmalı.
Klaus Kinkel istese de istemese de kalkmalı.
Ama bu demek değil ki terör serbest olsun. Terör ifade özgürlüğüne engelin bahanesi olmasın.
Yağmurdereli'nin ilk mahkumiyetinin ifade özgürlüğü ile ilgisi yok. Ama sonraki, ifade özgürlüğünün sınırlılığı nedeniyle.
Ve o nedenle Yağmurdereli yeniden cezaevine giriyor.
Onu affetmek çağdaş çare değil.
Suçu ortadan kaldırmak gerekli. Düşünceyi açıklamak suç olmaktan çıkmalı.
Yani ifade özgürlüğünün önündeki engel kalkmalı. Kalkmalı ki çabalar yalnız Yağmurdereli için değil tüm düşüncesini açıklamak isteyenler için olsun.
Çağa uygun bir durum yaratılsın.
Bu durumdan Yağmurdereli de yararlansın.


Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr