Genellikle karakterimizde
"vur deyince öldürmek" var.
Enflasyon müzminleşmişti.
Yıllardır sürüyordu.
Şimdi onu tedavi edecek ilaç olarak adeta
"kezzap" kullanılıyor.
Ücret donacak, dolar donacak, faiz donacak, kira donacak.
Ama tüketim mallarının tümü neredeyse her gün zamlanacak!..
Vergiler her gün çığ gibi büyüyecek, adeta haraç halini alacak!..
Bunun adı da enflasyonla mücadele olacak...
* * *
YILLARDIR Ankara bir büyük başlık ve altındaki şu iki alt başlığı savundu.
* Liberalleşme
. Siyasi liberalleşme
. Ekonomik liberalleşme
Liberalizmin faziletine inanan ve vatandaşı inandıran bugün işbaşındaki siyaset ve bürokrasi takımıydı. Şimdi aynı takım müdahalecilik şampiyonu...
Bunları; o doğrudur, bu doğrudur savunması için ifade etmiyorum. Saptama yapmak istiyorum.
Çok kısa aralıklarla ikisine de doğru diyen yöneticilerimize sormak lazım. Hangisi doğru?
Dolara fiyat biçmek, ücrete sınır getirmek, faize müdahale etmek, kiraları dondurmak. Ama tüketim malı fiyatlarını ve vergileri artırmak. Bunun adı liberalizmse mesele yok. Başka şeyse onu bilmekte fayda var.
Söylemek istedikleri şu mu?
"Liberalizm öldü, yaşasın müdahalecilik."Yöneticilerimiz bundan sonra
"serbest piyasa ekonomisi yok, sosyal piyasa ekonomisi var" mı diyecekler?
Aslında, Türkiye için yararlı olan da, gerekli olan da belki budur.
Ama, kısa sürede rotayı değiştirenler şimdi bunu yeğliyorlarsa açık seçik söylemeliler.
* * *
Prof. Osman Altuğ;
"Küçük tasarrufçu birikimini yesin, tasarrufunu yesin, hiç olmazsa birkaç gün mutlu olsun. Nasıl olsa artık o küçük tasarruf işe yaramayacak" diyor.
"Borsadan da umut yok mu?" sorusuna ise;
"bizim borsada büyük balık küçüğü yutuyor" cevabını veriyor.
* * *
TÜM bu
"ekonomik tornistan" içinde hayatından memnun olanlar da var: Milletvekilleri.
Onlar milletin gözünden kaçırarak, Anayasa Mahkemesi'nde 8 kez iptal edilen kıyak emekliliği 15 dakikada yeniden Meclis Plan, Bütçe Komisyonu'ndan geçirdiler. Ve ülke çapındaki ekonomik tedbirlerin gerekçelerini yok sayarcasına ve amacına aykırı olarak, bir anda maaşlarına 360 milyon lira zammı gerçekleştirme yoluna girdiler.
Millet ek vergilerle, zamlarla ve ücret sınırlamalarıyla perişanken milletvekilleri yangından mal kaçırırmış gibi milyonları ceplerine indirmenin yolunu buldular.
Üstelik akıllarınca 9. kez Anayasa Mahkemesi engeline takılmamak için rüşvet verircesine Anayasa Mahkemesi üyelerini de kıyak kapsamına alarak.
Böyle bir çifte standart hangi demokratik ülkede Meclis tarafından yaratılabilir?
Ancak ne yaptığı belli olmayan Türkiye'de.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr