Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnşallah mahcup olmam.
Bize çalışan politikacılar lazım.
Bize dediğim bu ülkeye, yani Türkiye’ye.
Oysa bizimkilerin çoğu, kusura bakmayın, halk tabiriyle “ağız ishali”.
Yani hep konuşuyorlar, hep boş laf ediyorlar, küfür ve kem söz, o kadar.
Çoğunda iş yok.
Ama çoğunda diyorum.
Boş konuşma yerine işi tercih edenler de var.
İşte bunlardan biri de Binali Yıldırım.
Yani AKP’nin yeni başkanı ve başbakan.
Bugüne kadar böyleydi.
Ben bunları adam başbakan oldu, “yağcılık” yapayım diye söylemiyorum.
Ta mart ayında bu köşede yazmışım.
Bakın, o yazıyı tekrarlıyorum:
“BİNALİ: Bu bakana bravo.
Türkiye kendi kendini yiyor.
İktidar iktidar değil, muhalefet muhalefet değil.
Bunların içinde tek tük de olsa memleket yararını siyaset kavgasından üstün tutanlara da rastlıyoruz.
İşte bunlardan biri de bana göre Binali Yıldırım.
Binali Yıldırım bu ülkenin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı.
Bu ülkenin diyorum, AKP demedim. O AKP’li, onu bu göreve tayin eden AKP ama yaptığı işler, faaliyetler bu ülke için, parti için değil.
Biz, kötülükleri eleştirdiğimiz gibi iyilikleri de söylemeliyiz. Görevimiz doğru bildiğimizi, gördüğümüzü söylemek, yazmak olmalı.
Bütün bakanlarımızın Binali Yıldırım gibi iş peşinde olmasını temenni ederim.”
***
Gördünüz değil mi?
Ben adam başbakan olmadan notumu vermişim.
Binali Yıldırım “işkolik” bir adam.
Türkiye’ye de o lazım.
Tamam mı?
İnşallah mahcup olmam.
***
Peki geriye bir dönelim.
Davutoğlu nasıldı?
Davutoğlu “şahsiyet sahibi” bir politikacıydı.
Hiçbir zaman yaptığı işi sulandırmadı.
Tahsilli ve terbiyeliydi...
Yabancı politikacılarla konuşup anlaşabiliyordu.
Bu vasıflar Türkiye’deki politikacıların çoğunda yok.
O ciddi geldi, ciddi gitti.
Olağanüstü kongredeki konuşmasında bunu gösterdi. Adeta kendisine haksızlık yapıldığını da efendice belirtti.
Böyle adamlar Türkiye’ye her an lazım.
***
Hayırlı olsun...

Haberin Devamı

LİDER VE

Yumurta atma

Kılıçdaroğlu’nu en çok eleştirenlerden biriyim.
CHP’yi o batırdı, diyorum.
O CHP’nin başında oldukça CHP iktidarı rüyasında görür, diyorum.
O eleştirmesini bile bilmiyor, küfredip duruyor, diyorum.
Ama bunlara rağmen ona yumurta atmayı kınıyorum.
Siyaset yumurtayla yapılmaz.
Siyaset adamına yumurta fırlatılmaz.
O eleştirilir o kadar.
Hele Kılıçdaroğlu gibi bir siyasetçiyi eleştirmek çok kolaydır.
Bu kolay yol dururken yumurta atmak niye?
Kınıyorum.
***
Sonra şunu da görmezden gelemeyiz.
CHP de sanki MHP de olanların arifesinde, Muharrem İnce “Genel başkanlığa adayım” diye ortaya çıktı.
CHP’yi o iyi idare eder mi, partiyi iktidara taşır mı? O ayrı bir münakaşa konusu, ama ilk anda görünen partide Kılıçdaroğlu’nu beğenmeyenler olduğu…
Antalya’daki CHP’nin 2 günlük kampı da bunu gösterdi.
Konuşmalara bir bakın.
Kılıçdaroğlu’nun “Parti çok sesli bir görüntüye sahip. Çok sesli bir partinin halktan oy alması mümkün değil. Özellikle partide görev alan isimlerin, söylediklerine çok dikkat etmesi gerekir. Parti disiplinine uymayan gider” dediği belirtildi.
Kılıçdaroğlu’nun, “HDP’nin imzasını tamamlamaya çalışan olursa, gitsin başka partide siyaset yapsın” dediği de ifade edildi.
Bu konuşma, bu laflar partinin içindeki karışıklığı göstermiyor mu?
CHP ana muhalefetse toparlanmalı.
Ama bu gidişle olmaz, olamaz...

Haberin Devamı

AKP’DE

Haberin Devamı

Erdoğan oldukça

Gelişmeler, olanlar bir kez daha gösteriyor ki, Tayyip Erdoğan olmazsa AKP parçalanabilir, bölünebilir.
Bakın, Davutoğlu kongredeki konuşmasında adeta isim vermeden bazı şeyleri eleştirdi. Onun elinden alınan atama avantajı Binali Yıldırım’a hemen tanındı.
Bu bile Davutoğlu’nun imalarında kendi açısından haklı olduğunu gösteriyor.
Ama o bunlara rağmen Erdoğan’a bağlılığını, dolayısıyla AKP’ye bağlılığını bozmadı.
Bülent Arınç da öyle.
Arınç hep partideki huzursuzluğunu ima ediyor.
Ama başkaldırıyor mu?
Hayır.
Çünkü Tayyip Erdoğan var.
Örnekler çoğaltılabilir.
Öyleyse partide birliğin sembolü Erdoğan.
O oldukça AKP’de görüşler farklı da olsa, bölünme olmayacak.