Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

TÜRK insanı müteşebbis. Türk insanı becerikli. Türk insanının yapamayacağı şey yok...
Bir de yönetenlerden destek görse...
Neden bunları yine hatırlattık?
Şundan.
Elimde haftalık bir gazete var.
Adı "Güle Güle."
O da nasıl isim demeyin, bu gazete İstanbul'da otobüs terminalinde çıkartılıyor ve satılıyor.
Yani "Terminal Gazetesi."
Büyük boy, klasik gazete ebadında, 8 sayfa, eli yüzü düzgün, mizampajı hareketli, renkli bir gazete...
Mucidi, Ali Galip Vural. Gazeteci bir kardeşimiz.
Düşünmüş, taşınmış, "olur mu olur" demiş ve "Terminal Gazetesi"ni İstanbul'a kazandırmış, yerleştirmiş.
Hem bir hizmet yapıyor, hem de para kazanıyor.
* * *
ALİ Galip'le sohbet ederken Türk müteşebbisinin beceri örneklerinden birini daha öğreniyorum.
Yüzlerce yıl önce Orta Asya'yı terk eden Türkler şimdi para kazanmak için geri dönüyor.
Çin'de şehirlerarası otobüs seferleri yapmak için bir Türk firmasıyla Çinliler arasında görüşmeler sürüyor.
Örneğin; İstanbul - İzmir, Ankara - Diyarbakır gibi şehirlerimiz arasında yolcu taşıyan Türk otobüs firmaları şimdi de Çin'in uçsuz bucaksız şehirleri arasında Türkiye'de olduğu gibi muntazam seferlerle Çinlileri bir yerden ötekine götürecek.
Çin nire, Türkiye nire?
Düşünebiliyor musunuz?
Üstelik bu yapılırken ekonomik açıdan bir taşla iki kuş vurulacak.
İkinci kuş da şu:
Türkiye'deki rekabet ortamı ve halkın beğeni düzeyi açısından 5 - 10 senede artık çalıştırılamaz hale gelen otobüsler Çin'de yaşamlarını uzun süre daha sürdürerek ekonomiye katkıda bulunmaya devam etmiş olacaklar.
Ben Çin'e varmaya çalışan Türkleri hayretle dinlerken öğreniyorum ki, bazı Türk firmaları şu anda Rusya'da, Suudi Arabistan'da, Sudan'da, Yemen'de otobüs işletmeciliği zaten yapıyor...
* * *
ÇİN'e uzanan Türk becerisini öğrenince Güneydoğu'ya "ekonomik bombardıman"ın gecikmesine hayret etmemek imkansız.
Daha bundan birkaç yıl önce: "Türkiye'nin tek maddelik gündemi var. Güneydoğu" diyorduk.
O günden bugüne büyük emek verildi ama... Sonuçta terör bitti...
Güneydoğu'da ucuz emek de var.
Ve o bölgeyi kalkındırma zorunluluğu olduğu da kabul ediliyor.
Ama düne kadar ciddi bir "yatırım seferberliği"nden söz etmek imkansızdı.
* * *
TA 1992'de, Diyarbakır'da yapılan MGK toplantısından sonra yayınlanan bildiride Güneydoğu için ekonomik önlemlere değinilmişti.
Bildiride bu konuda özetle; "Bölgenin kalkınması ve yöre halkının yaşam seviyesinin yükseltilmesi için bugüne kadar olduğu gibi, bundan böyle de bütün imkanların kullanılmasına devam edileceği" vurgulanıyordu.
Buradaki, "bugüne kadar olduğu gibi..." cümlesi insanı umutsuzluğa sevk ediyordu. Çünkü o güne kadar alınan ekonomik önlemlerin yetersizliği biliniyordu. Zaten böyle olmasa MGK da ekonomik konuları görüşme lüzumunu hissetmezdi.
Ama o günlerde Güneydoğu'da savaş gibi bir terör vardı.
Bugünse o bölgede sükunet var...
Öyleyse devletin önderliğinde özel teşebbüsün oralara akışını sağlayacak önlemlerin kağıt üzerinde kalmaması, artık hızla harekete geçilmesi gerekiyor.
Çin'e kadar giden Türk müteşebbisi Güneydoğu'ya neden gitmesin?
Yeter ki önünü açın.
Bu açıdan bakınca önceki gün Başbakan Yardımcısı Ecevit'in açıkladığı "Doğu ve Güneydoğu Kalkınma Paketi" yeni bir umut sayılabilir.
Ama vatandaşı ilgilendiren umutların da ötesi, yani teşviklerin ve yatırımların hemen hayata geçirilmesi.
Doğu, Güneydoğu, tüm Türkiye yıllardır bunu bekliyor.



Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr