Tanınmış 32 kişi soyunmuş, fotoğraf çektirmiş, bu görüntüler bir araya getirilence
"32 Büst" adlı kitap meydana gelmiş.
Bu eserin yaratıcısı bir sanatçı; Bülent Erkmen.
Sanatçının tabiatında yenilikler, değişiklikler herkesin düşünemediğini düşünebilmek, göremediğini görmek, sezemediğini sezmek, yapamadığını yapmak kabiliyeti vardır. Yoksa dümdüz adamdan sanatçı olmaz.
Ama çoğu kez sanat adına yapılanların, sanat eseri olup olmadıkları da, sanat adına kabul edilebilir olup olmadıkları da tartışma konusu olabiliyor.
Yani her ilgi çeken yapıt sanat eseri diye kabul edilmeyebiliyor.
* * *
GELELİM
"32 Büst"e.
Olayın ilgi çekici olduğu medyada aldığı yerden belli.
Bu kadar meşhur kişi ortada fol yok yumurta yokken soyunup poz verirse bunun ilgi çekeceğini söylemek için kahin olmaya da gerek yok.
Her şeyden önce sanatçı Bülent Erkmen'i kutlamak gerekir. Nasıl bir ikna gücüne sahip ki, bu tanınmış 32'yi soyabildi?
* * *
ASLINDA insan pek de güzel bir yaratık sayılmaz.
Biraz yengece benzer.
Ortalama 45 cm x 35 cm'lik gövde dediğimiz bir kütle ve ondan çıkan beş uzantı. Ayaklar, kollar ve kafa. Ayak ve kol uzantılarının uçlarında da ayrıca parmak denen çıkıntılar.
Böyle yamuk yumuk bir yapının bir de şişmanladığını, orasının burasının sarktığını, kamburunun, kalçasının çıktığını düşünün... Bunun nesi estetik?
Onun için değil mi ki insanların birçoğu
"kafanın içinin güzelliğine" ve
"gönül güzelliğine" önem verirler. Fizikte olmayan güzelliği orada ararlar.
* * *
BİR de şunu düşünelim:
Şair, dünyaya bir tül arkasından bakmayı önerirken haksız mı?
Öyleyse; gerçekçilik uğruna, cesaret uğruna veya özgür olmanın ifadesi anlamına da olsa herkesi göz zevki sınavına tabi tutmak niye?
Biz de onların cesaretine paralel bir cesaretle söyleyelim: Çıplak 32'lere bakın hiçbiri Yunan, Roma heykellerine benzemiyor.
Kadınlara bakın, Naz Erayda dışındakilerin cesaretlerini takdirden öte söylenecek bir söz bulamazsınız.
* * *
CESARET önemli, değişiklik önemli, ilgi çekicilik önemli ama her cesur davranışa, her değişik davranışa, her ilgi çekici davranışa sanat denir mi?
Bir yapıtta estetik yoksa, fayda vardır denilebilir, ama o da yoksa peki ne vardır?
Aslında çıplaklıkla sanatın ve sanatla çıplaklığın tartışılması yine de sanatçılara düşer.
Biz yalnızca
"televole kültürü"nün hakimiyetindeki Türkiye'de her şeyin mümkün olduğunu, hiçbir şeye hayret edilmemesi gerektiğini söyleyelim ve susalım.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr