"Benim köylüm, benim işçim, benim memurum, benim emeklim" diye diye oy dilenenlerin Türkiye'yi getirdikleri nokta işte bu; sosyal ve ekonomik iflas...
Durumun adı iflas değilse alınan olağanüstü tedbirler ne?
Kimler bu ülkeyi oya kurban edenler?
Gelmiş geçmiş tüm liderler ve politikacıların birçoğu.
Bir Cottarelli geldi, yıllar boyu tutulan yanlış yolu ve o yolun yolcularını açığa çıkarttı.
Ve o yanlışçılar, o itiraf belgesinin altına imzayı
"niyet mektubu" olarak attılar.
* * *
HALKIN kaderi bu önlemlerle tayin edilmiş olsa, kemer sıkma bu kadarla kalsa herhalde büyük vatandaş kitlesi yine de sineye çekecek.
Ama, bakın ithal Maliye Bakanımız Cottarelli felaket habercisi gibi.
Ne diyor IMF'nin Türkiye masası şefi,
"2001'e ve 2002'ye yönelik ilave tedbirler gelecek, Türkiye'de özellikle KDV oranları Avrupa'ya göre çok düşük, artmalı."IMF'nin Türkiye şefi, hükümeti ve sıkı tedbirleri kontrol için Ankara'da
"IMF karakolu" kuracaklarını da açıklıyor.
Cottarelli'den bayram şekeri beklenmez ya, onun hediyesi acı ilaç...
* * *
OYSA liderler, her seçim arifesinde bu halka
"nurlu ufuklar" vaat etmediler mi?
İtalya gibi olmayı, vaat etmediler mi?
Refah'ın tabana yayılması anlamında; her mahallede bir milyoner vaat etmediler mi?
Oysa yaptıkları ulufe dağıtmak oldu.
Ekonominin kuralları dışında, eşe, dosta, yarana, güçlüye, imkan sağlamak, servet dağıtmak oldu.
Her partinin, her liderin yarattığı varlıklılar lobisi oluştu.
"Al gülüm ver gülüm" felsefesi sanki Anayasa maddesi halini aldı. O dostlar, yandaşlar bankaların içini soydu, halk vergisiyle boşaltılan kasaları doldurdu, ama o eş, dost trilyoner hayatı sürmeye devam ediyor. Hiçbiri hapiste değil.
Ve şimdi Türkiye döndü dolaştı, geldi gerçeğin duvarına tosladı.
Ama direksiyonda daima kendileri değilmiş gibi şimdi yine gelmiş geçmiş aynı günahkarlar kurtarıcı pozunda.
Kaderimiz bu...
* * *
DARGELİRLİNİN kullandığı mallara zamlar devam ediyor.
Arife günü bile durmadı.
İşçi emeklisinin ise ocak ayı için yapılan yüzde 5.9'luk zam farkını hesap oyunları sonucu alamayacağı ortaya çıktı.
Atilla Özsever Milliyet'teki haberinde bu müjdenin (!) hesabını yapıyordu.
Memur da ne yapacağını şaşırmış durumda.
Onlara geçen yıl;
"sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz" sözü verilmişti.
Yani bir yıl için yüzde 56'lık maaş zammı enflasyonun gerisinde kalırsa memur o oranda yeni bir zam alacak demekti bu...
İşte, 1999 enflasyonu yüzde 68.8 çıktı.
Yani memurun refah payı hariç 1999'dan yüzde 12.8 maaş zammı alacağı var.
"Yaz tahtaya alırsın haftaya" denilse ona bile razı olunacak ama, Cottarelli'nin kemer sıkma müjdeleri (!) haftaları değil, hatta ayları değil; yılları gösteriyor.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr