Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Çözüm süreci” duraklıyor mu?
Bugün artık bu konuşuluyor.
PKK, “birinci aşama bitti, ikinciye geçelim bunu Ankara’dan bekliyoruz” diyor. Ankara ise daha PKKlıların yüzde 15’inin sınır dışına çıktığına işaret ediyor.
Günlerce bu tartışmayı ifade ile oyalanırken, şimdi PKK’nın çok ileri hazırlıklar içinde bulunduğu, hatta bir devlet kurma peşinde olduğu ortaya çıktı.
***
Mesela PKK yöneticilerinden Duran Kalkan bakın nasıl meydan okuyor.
Duran Kalkan, anayasada “Kürt inkarının aşılması ve Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesini” şart gördüklerini belirterek, Öcalan’ın, “Ekim ortasına kadar bu iş bitmeli” dediğini aktardı. Kalkan, “Bu olmazsa hiç kimse Kürtleri alternatifsiz sanmasın. Bu tür olasılığa da hazır olmadığımızı sanmasın. İşler tersine dönebilir” diye konuştu.

Çözüm süreci barış mı, savaş mı

***
Fikret Bila PKK’nın niyetini Ankara’nın gözüyle açık seçik görüyor.
Asker ve sivil güvenlik birimlerinin bugünlerde yaptıkları saptamalar da özetle şöyle:
- Çekilme hem nicelik hem nitelik açısından tatmin edici biçimde yapılmıyor. PKK, kadın ve yeni katılan PKK’lı ağırlıklı grupları çekiyor. Deneyimli olanlar içeride kalıyor.
- PKK silahlı propaganda faaliyetlerini sürdürüyor. Silahlı gruplar köylere, şenliklere, törenlere katılarak hakimiyet görüntüsü veriyor.
- Piknik, kutlama, koyun kırpma şenlikleri vesilesiyle gençler dağa ve oradan Kuzey Irak’a geçiriliyor. Süreç boyunca PKK’ya bu yolla katılan gençlerin sayısının 1200-1500 olduğu tahmin ediliyor.
- PKK kurumlaşma görüntüsü vermeye özen gösteriyor. Cizre’de ortaya çıkan üniformalı asayiş birlikleri bölgedeki illerde oluşturulmaya çalışılıyor.
- Mahalle komiteleri kurularak bir yandan yerel seçimler için faaliyet yürütülürken, diğer yandan halk mahkemeleri, eğitim ve sağlık komiteleri oluşturularak, özerk yönetim hazırlıkları yapılıyor.
- Yol kesme, haraç toplama, şantiye basma, iş makinesi yakma, adam kaçırma faaliyetleri de yer yer devam ediyor.
Biz bunları sayarken Suriye sınırında bir Kürt oldu bittisiyle karşı karşıya kaldık.
Ve PYD, “Suriye Kürt Devleti” bayrağını sınırımızdan 100 metre öteye asarak ilan etti.
Ve Barzani, bütün Kürt grupların temsilciliklerini ulusal birlik için “Kürt ulusal Konferansı”na çağırdı.
Türkiye’den 23 kişi Kuzey Irak’taki konferansa gidiyor.
Anlıyoruz ki PKK’nın “Çözüm Süreci”nden maksadı Türkiye haritasından bir bölümü kapsayan “Büyük Kürdistan”ı kurmak, barış değil.
Ankara milletvekili ve Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan PKK’nın bu tutumuna karşı çıkıyor.
Akdoğan, “örgüt bölgede otorite tesis ettiği görüntüsünü vermek istiyor. Buna müsaade etmeyeceğiz” diyor.
Diyor da Nur Batur’un yazı dizisinde ABD’nin Savunma Bakan Yardımcısı’nın sözü de çok ilginç, “Türkler bağırır çağırır ama harekete geçemez.” William Clament’in, inşallah bu kez bu teşhisi doğru çıkmaz.
***
Peki, bu ne biçim “çözüm süreci” demek haksız mı olur?
Ben çözüm umudumu kaybediyorum, ya siz?