Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Evvela bir tespit.
“Muhalefet yok.”
Bu benim tespitim mi?
Hayır.
Birçok kişi bunu söylüyor.
İktidarda kim olursa olsun. İyi veya kötü.
Ama onu denetleyecek ve yedekte bekleyecek kadar donanımlı, yani her an iktidar olmaya hazır bir muhalefet olmalı.
İşte bu bizde yok.
“Muhalefet yok.”
Oysa olmalı. Planları olan, projeleri olan, iktidarın yaptıkları yerine “şöyle olsaydı daha iyi olurdu” diyebilecek bir muhalefet...
İşte bizde yok.
“Muhalefet yok.”
Konuşmalar, münakaşalar, kavgalar, hiç iktisat, sanayi, tarım, enerji, kalkınma, işsizlik, yatırım, eğitim, gelirler, büyüme tartışma konusu mu?
Hayır.
Yapılan mahalle kavgası, o kadar...
***
Ana muhalefet olarak Türkiye’de CHP var.
Peki CHP bu görevi bihakkın yapıyor mu?
Yapmıyor... Yapamıyor...
Yapsaydı bu halde olur muyduk?
Ana muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu oldukça, bana göre CHP ana muhalefet görevini hakkıyla, yani gerektiği gibi yapamayacak.
Yani biz “Muhalefet yok” demeye devam edeceğiz.
***
Türkiye’nin başka derdi yokmuş gibi bir “başkanlık” sorunu çıkartıldı.
Ana muhalefet buna karşı.
Buna çeşitli şekillerde ve bilimsellikle ağırlıklı olarak karşı çıkılabilir.
Ama heyhat küfür ve kavga gırla gidiyor.
En son Kılıçdaroğlu “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz” dedi.
Yani politikaya “kan” karıştırdı. Ve Türkiye karıştı.
Peki, ana muhalefet lideri başkanlık sistemini yerden yere vuracak bilimsel bir konuşma yapamaz mıydı?
Yapmalıydı...
Ama dedik ya, Kılıçdaroğlu CHP gibi tarih ve Türkiye ile bütünleşmiş bir partiye, CHP’ye lider olamaz...
Olursa böyle konuşur.
Kan, kan, kan der de der...
***
Bu konunun, yani başkanlık tartışmasının bir de diğer tarafı var.
Eğer, cumhurbaşkanı CHP’li bir kişi olsaydı AKP yine de başkanlık sistemi üzerinde böyle ısrarcı olacak mıydı?
Bu soruya AKP’nin yöneticileri acele cevap vermeli, “Doğruya doğru, eğriye eğri” diyorsak buna da inandırıcı bir cevap almak zorundayız.

Haberin Devamı

ÇARE NE

Araç çok, yol yok...

Silivri’ye gittim, döndüm, bir günüm gitti.
Niye?
Trafik çok sıkışık, ondan.
TEM’den gittim, E-5’ten döndüm, hepsi sıkışık.
Ve yol boyunca yeni yeni mahalleler, bloklar inşa ediliyor.
Yeni yol ise yok.
Yani gelecekte mevcut yollar hiç akmayacak, duracak...
Bir şey daha var...
Başbakan Davutoğlu son günlerinde “İstanbul artık dikey değil yatay genişleyecek” demişti.
O gitti bu plan bitti mi?
***
Yol boyunca “deniz”i görünür hale getireceğinize inşaatlarla kapadığınıza da tanık oldum.
Yazık.
Sanki bu şehrin belediye başkanı yok.
Sahi var mı?
Varsa nerede?
Yalnız Tayyip Erdoğan’ın kızının nikâhını kıymakla belediye başkanı olunur mu?
***
Sonra Yeşilköy’e doğru saptık.
Hep aklıma takılan “banliyö yolu” karşıma çıktı.
Yine kendi kendime sormadan edemedim.
Bu yol ne zaman bitecek?
Ama daha başlanmamış gibi.
Olsun, İstanbullu olarak biz yine umudumuzu kaybetmeyelim.
Yakında binlerce kişiyi evine bu yol taşıyabilir.
Ama başlar ve bitirilirse...

Haberin Devamı

IŞİD’LE

Münasebete bak...

“Türkiye IŞİD’e yardım ediyor.”
Bunu aylarca dinledik. Hatta “Acaba doğru mu?” dediğimiz bile oldu.
Ama bugünlerde özellikle Kilis bizim IŞİD’le münasebetimizin ne olduğunu açıkça ortaya koydu. Geçmişte “Türkiye IŞİD’e yardım ediyor” diyenler bugün ne düşünüyor acaba?...