Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türk Devleti için cezaevine girmek Avrupa Birliği'ne girmekten zor...
Hükümet 54 askerini yaralayan suçlularla anlaşma masasına oturuyor. Savcıyla mahkum aynı anlaşmaya imza koyuyor.
Devlet, mahkumun dikte ettirdiği şartlara uyacağını taahhüt ediyor.
Bu, devletin ikinci Sevr anlaşmasıdır.
Hatta ondan da ağırdır.
Bazı görevlilerin ve mahkumların hayatlarını tehlikeye sokan ve "anlaşma" denen bu kahredici sonucu doğuran olaylara hala son verilememiş olması affedilemez.
* * *
YILLARCA uyutulmuşuz.
İftihar ettiğimiz "Kızılay" bir batakhane haline getirilmiş.
Felaketzedenin çadırı bile rüşvet konusu yapılmış.
En kutsal duygu, yardım duygusu bile suiistimal edilmiş.
Bu duygu paraya tahvil edilip bazılarının kursağına inmiş.
Şimdi, yıllar sonra yaldız dökülüyor, altından paslı gerçek çıkıyor.
30 Kızılaycı mahkemede, bir kısmı için tutuklama kararı var, dün bazılarının on yıla kadar hapsi istendi.
Çocukluğumuzun "kara gün dostu" Kızılay, sen neymişsin de bizim haberimiz yokmuş.
* * *
"DEVLETİN malı deniz çalmayan domuz" diye ifade edilen ahlaksızlık ilkesi hala yürürlükte.
Yıllar boyu SSK'nın parasını yönetimler amaç dışı harcadı, yedi.
Şimdi anlaşılıyor ki hem içeriden hem dışarıdan SSK kemirilip bitirilmiş.
"SSK zarar ediyor", teranelerinin başlıca sebebi işte bu. SSK'da elbirliği ile soygun.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanı Yaşar Okuyan bunu; "SSK'da hırsız var" diye bağırarak ilan ediyor.
İfade veciz(!) de sonuç ne olacak? Bizde genellikle hırsızların hırsızlığı yanlarına kar kalmıyor mu?
Bakan'a göre 1.4 katrilyon açığı olan SSK'nın 1 katrilyon lirası yolsuzluklara kurban gitti.
Bakan örnekler de veriyor ve sözlerini noktalıyor: "Kepazelik."
Ama; yalnızca saptama yetmez, müeyyide gerekir.
Bir de şunu sormak lazım.
Şimdiye kadar aklınız neredeydi?
* * *
ÇÜRÜME; duyguların, dinin istismarı şeklinde de ortaya çıkabiliyor.
Belki bu, maddi yolsuzluktan daha da büyük tehlike teşkil ediyor, zarar veriyor.
Bunun son örneğini FP'li Cevat Ayhan ortaya koydu.
Onun, depremzedeleri alet ederek bu ülkeye yaptığı fenalığı şimdiye kadar kimse yapmadı, kimse buna cüret edemedi.
Cevat Ayhan, binlerce vatandaşı "Tek odalı prefabrikeler dinen sakıncalı" diyerek sokağa dökmek istiyor.
Kaos yaratmak istiyor.
Hem de dini alet ederek.
Bu ahlaklılık mı?
* * *
AVRUPA Birliği, vergi yağmuru, zamlar, deprem... Vatandaş sorunlarla boğuşurken soygun, ahlaksızlık, istismar "non stop" sürüyor.
Türkiye'de bir de ahlak devrimi lazım.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr