Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


10 - 12 - 1999, yani dün en uzun gün oldu.
Milliyet birkaç kez manşet değiştirdi.
Helsinki'yle Ankara arasında "adaylık" gitti, geldi.
Türkiye AB adaylığına kabul edildi ama, ileri sürülen şartlarla adaylığa Ankara evet demedi.
Teklife karşı Ankara'dan gelen olumsuz tepkiyi gidermek için Javier Solana gece Türkiye'ye geldi.
Ankara'nın hazırlanan belgede beğenmediği noktalar şunlar oldu:
* Aday ülkelerin sınır sorunlarını makul bir süre içinde çözmeleri gerekir. Sorunlar çözümlenmezse ülkeler Adelet Divanı'na gideceklerdir. Bunun için verilen süre 2004 yılı. Bu yıl geldiğinde Avrupa Birliği Konseyi oturup Ege'yle ilgili sorunların hangileri çözümlenmedi bakacak ve haydi Lahey'e gidin diyebilecek. Bu Ankara için bağlayıcı bir husus, yani o gün Türkiye Lahey'e gitmezse tam üyelik müzakereleri başlayamayacak.
* Kıbrıs sorununa çözüm bulunmazsa AB Komisyonu durumu gözden geçirecek. Ve çözüm bulunmamış olmasına rağmen Güney Kıbrıs AB üyesi olabilecek. Bu dolaylı Enosis olarak kabul edilebilir.
* Kopenhag ilkelerine mutlaka uyulacak.
AB, bu şartları kapsayan metnin Türkiye tarafından kabul edileceğini zannediyordu.
Ve metin Ankara'ya fakslandıktan sonra Bülent Ecevit'le, İsmail Cem'in bugün Helsinki'de olmaları bekleniyordu. Yani Ankara'nın bu derece sert tepkisi umulmuyordu.
* * *
TÜRKİYE; "Onlar ortak biz pazar" tekerlemesiyle bundan önce de üyeliği kaybetmişti. O zaman da iktidarda Ecevit vardı.
Bugün iktidarda yine Ecevit var. Ama şartlar değişti, görüşler de değişti. Ecevit'inki de.
Neredeyse herkes AB'ye üye olmak istiyor. Hiç olmazsa şimdilik Türkiye'yi aday üye olarak görmek istiyor.
Ama; Ankara'nın, AB'ye üye olmak için her türlü şarta evet demesi de beklenmiyor.
Ankara için kabul edilemez şartların başında Lahey Adalet Divanı'na gitmeyle ilgili madde geliyor.
Çünkü Türkiye uzun süredir Yunanistan'la arasındaki ihtilafları ikili müzakerelerle gidermeyi öneriyordu.
Oysa Helsinki'den gelen sonuç; "önce müzakere, çözüm bulunamazsa Lahey" diyor ve bu Türkiye'nin görüşlerine aykırı bulunuyor.
Objektif bir gözle bakınca 5 yıl gibi bir süre içinde müzakerelerden olumlu netice alınabileceği Lahey'e gerek kalmayacağı sonucu da çıkartılabilir.
Buna karşılık; Ankara'ya yapılan teklif, Türkiye'yi memnun etmek için değil Yunanistan'ı memnun etmek için hazırlanmış diye de yorumlanabilir.
* * *
ATİNA'dan mutluluk haberleri geliyor.
Atina; "İstediğimiz üç noktayı da metne sokarak başarılı olduk" sevincini yaşıyor.
Türkiye için bu kadar emek ve beklentiden sonra adaylık heba olur gider mi?
Javier Solana'nın Ankara'daki ikna çabası buna cevap bulunmasına yarayacak.
Herhalde nihai belgede Türkiye'nin istediği bazı rötujlar yapılarak bir orta yol bulunabilecek.
Bu yazı yazılırken Solana henüz havalanmıştı ve Ankara'ya inmesine daha üç saat vardı.
Belki de bu sabah siz gazeteleri elinize aldığınızda durum aydınlanmış, Türkiye AB'ye aday olmuş olacak.


Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr