Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ekrem Alican öldü.
Birinci sayfadaki başlık bu. Haber başlığı. Küçük bir haber, küçük bir başlık.
Bazı gazetelerde o da yok.
Genellikle, ölüm haberlerindeki ve ölüm ilanlarındaki adaletsizlik dikkatimizi çekmez mi?
Tam sayfayı dolduran herhangi bir kişinin ölüm ilanlarının yanında örneğin bir profesörün, eski bir devlet adamının, hatta emekli bir gazetecinin ölüm ilanlarına bakın, çoğu zaman "çift sütun" bir duyuruyla yetinildiği görülür.
Belki de "bundan tabii ne olabilir, para meselesi" denilecektir. Ama bunu söyleyenlere şu sorulabilir: O kişilerin mensup olduğu kuruluşlar tevazu ile paranın baskısından kurtulup mensuplarıyla ilgili duyuruları biraz büyütemezler mi?
* * *
SON günlerde ölümlerin göz önüne koyduğu çelişkiler, yalnız ölüm duyurularıyla da sınırlı değil.
Mesela cenazeye katılanlar:
Kemal Kacar'ın cenazesine iki siyasi partinin lideri üçüncüsününse temsilcisi ön safta katılıyor, ama Mina Urgan'ınkinde bu tip şahsiyetler yok.
Neden?
Kemal Kacar'ın cenazesine neden katıldılar, demiyorum. Yanlış anlaşılmasın. Kacar muhterem bir zat. Ama aynı partiler, benzer üst düzey kişileriyle, temsilcileriyle Mina Urgan'ın cenazesine niye katılma hevesi göstermiyor, merak etmez misiniz?
Mina Urgan da başka bir alanda ve başka özellikleriyle Türkiye'ye mal olmuş muhterem bir kişi değil mi?
İşte çelişki burada...
* * *
MİNA Urgan'ın cenazesinde bir de tabir yerindeyse entelektüel zorlama yaşandı. Urgan; "Ben dinsizim, cenaze namazım kılınmasın" dediği halde cenaze namazı kılındı.
Bu Urgan'ın dürüstlüğüne yapılmış bir tecavüz olarak kabul edilmese bile samimiyetsizlik sayılmaz mı?
Ceset maldır. Varisler onun üzerinde kanunlara aykırı sayılmayacak tasarrufta bulunabilir. Ama o ceset ceset olmadan önce, yani bir şahısken vasiyette bulunmuşsa ona da uymak bazı şartlarla hukukun gereği, bazı durumlarda da ölene saygının gereği değil midir?
* * *
DÖNELİM baştaki konuya, yani rahmetli Ekrem Alican'a.
Ekrem Alican Türkiye'nin en çalkantılı döneminde 1950 - 1965 arasında siyaset sahnesinde önemli roller üstlenmiş, iki defa parti kurmuş, başbakan yardımcısı, Maliye bakanı olmuş, dürüst bir siyaset adamıdır. Ekrem Alican, Yeni Türkiye Partisi (YTP) 1965 seçimlerinde yenilgiye uğrayınca istifa edip genel başkanlıktan çekilme özverisini gösterebilmiş, 1969'da ise siyasal yaşamı tümden terk etmiş bir siyasi liderdir.
Sonradan bir gazetede onunla da ilgili anılar yer alırken başlık olarak "Bir zamanlar kartaldılar" cümlesinin kullanılması ilginçtir.
İşte o eski kartallar bugün mütevazı bir ölüm ilanıyla anılıyorlar, o kadar.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr