Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       TV'lerde bir reklam vardı. İngilizce öğretmeniyle öğrencinin kavgası.
       Ne kadar antipatikti. Sinir bozucuydu.
       Değiştirdiler.
       Şimdi de bir başka reklam var, "kahvaltı masasında uzunca süren bir karı koca kavgası."
       Ne zaman o sahneyi görsem kanalı değiştiriyorum.
       Bir saniyesine bile tahammülüm yok.
       Bu stresli ortamda, herkes gerçek aile sorunlarıyla boğuşurken, sanalları artı bir yük gibi geliyor.
       * * *
       TV'de bir program var. "Film gibi".
       Türkiye için değişik ve ilginç bir program.
       Genellikle, birbirinden kopmuş, ayrılmış, boşanmışlardan biri, eşini tekrar birleşmeye davet ediyor.
       Tabii iş bu kadar kısa olsa program program olmaz. Oysa bir geceki programa genellikle iki problem ancak sığabiliyor. Reytingi nedir bilmem ama, biraz da kendi başına gelse ne yaparı düşündürdüğü için herhalde herkese ilgi çekici geliyor.
       Programın sunucusu Sinan Çetin. O da programa yakışmış görünüyor. Zaman zaman soğukkanlı hali, zaman zaman yönetmene, bazen de orkestraya kızışı sempatik...
       Açılan kapıdan beklenen eş gelmediği zaman, reddedilen kendisiymiş gibi üzülmesi ve konuğunu teselli edişi de programa samimi bir hava katıyor.
       Herhalde programın ruhbilimcileri, psikologları ilgilendiren tarafları vardır. Ama ben o tarafını bilemem. Benim gördüğüm kadarıyla programın can alıcı noktası "günah çıkarma"ya benzer bir yanı olması. Yalnız burada günah çıkartanlar sadece rahatlamıyor, itiraflarının karşılığını da almak istiyor. Terk etmiş eşin gelmesini bekliyor, umuyor... Tabii gelirse...
       * * *
       BU programı izleyenler görüyorlar ki aile yapısını sarsan, incir çekirdeğini doldurmayan konular da var. Derin, çok derin sorunlar da. Ama hangisi olursa olsun aslında her karı koca probleminde, aile probleminde bir kitap yazacak içerik var. Her aile, her ev bir ayrı dünya. Kapıyı araladınız mı ummadık nelerle karşılaşıyoruz.
       * * *
       AMA genellikle ailedeki problemlerin bir baş kaynağı var: Geçim zorluğu.
       Para olsa uzlaşmazlık da azalacak.
       Ama yok.
       Geçen akşamki programda, 21 yıl sonra ihtilafa düşmüş, birkaç gün önce de ayrılmış karı kocanın hikayesi izlendi. Stüdyodaki erkekti, lise ve ilkokulda iki kızı vardı. Eşi çocuklarıyla evi terk etmişti. Adam tekrar mutlu günlere dönmek istiyordu.
       Sinan Çetin'le sohbetinden anladık ki belediyede 17 yıllık memur olan koca 110 milyon lira maaş alıyor.
       Bir devlet kuruluşunda dikiş işinde işçi olarak çalışan eşi ise gece - gündüz fazla mesai yapıyor.
       Uzun sözün kısası; 17 yıllık hizmetin sonunda dört kişilik ailenin reisi ancak 110 milyon lira maaş alabiliyorsa o evde, hatta o ülkede huzursuzluk sürpriz sayılmamalı.

       NOT:
       Bu yazının kıyak emeklilikle hiçbir ilgisi yoktur.





Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr