"Gen haritası" kadar önemli bir olay da
"Avrupa'nın yeni haritası".Avrupa Federal Devleti gündemde.
Federasyon için başı Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer çekiyor.
"Tek devlet olalım. Tek devlet başkanımız olsun" diyor.
Aşağı yukarı 30 federe devletli olması planlanan bu federasyon savunusuna en sert tepki Londra'dan geliyor. Krallık müessesesi varken nasıl seçilmiş bir devlet başkanı olabilir düşüncesi içindeler ve bu teklifi
"tac"a hakaret addediyorlar. Tabii başka itiraz nedenleri de var.
* * *
GÜÇ dengelerini, siyaset ve ekonomi dünyamızı altüst edecek gelişmeler yalnız Avrupa'da oluşan yeni haritayla sınırlı değil.
Asya da kaynıyor.
Türkmenistan Rusya'ya yanaşıyor.
Türkmenbaşı boru hatlarında güzergah değişikliği yapılabileceğinden söz ediyor. Moskova'nın artık eski Moskova olmadığını vurgulayarak Putin'e kur yapıyor.
Bu kur ne kadar yoğunlaşırsa, samimiyet ne kadar ileriye götürülürse, bu Türkmenistan'la Türkiye arasındaki durgunluğun da soğukluğa ve kopukluğa dönüşmesi anlamına gelmez mi?
Bu yeni karışık ilişkiler ağı içinde Türkmen doğalgazı boru hattının dışarıdan ani bir darbe yemesi de ilginç...
Önemli ABD yatırımcı şirketlerinden General Electric ve Bechtel Croup'a bağlı firmalar birdenbire Türkmenistan gazını Türkiye'ye taşıyacak boru hattı projesinden çekildiklerini açıklıyor.
Kazakistan'la da benzer sorunların ipuçları görünmeye başladı. Nursultan Nazarbeyev geçen gün Türkiye ile Kazakistan arasında filizlenen deve dikenlerinin habercisi gibi konuşuyordu.
Bu arada Türkiye Kuala Lumpur'daki İslam Konferansı'nda adayını genel sekreter yaptırmakta dirençlerle karşılaştı ve genel sekreterliği Fas'a kaptırdı.
Bu da Türkiye'nin güç ve prestij kaybının göstergesi değilse nedir?
* * *
GÖRÜLDÜĞÜ gibi çevremiz büyük bir değişimin eşiğinde.
Avrupa'da yeni harita çizilirken Türkiye bu haritanın dışında kalamaz, ne yapıp edip o Avrupa devleti haritasında yer almak zorunda.
Uzun yıllardır Türkiye'nin yüzü hep Batı'ya, Avrupa'ya dönük oldu.
Ne için?
Bir gün gelir, böyle bir harita çizilirse onun içinde olmak için.
65 milyonun mutluluğu, refahı, huzuru, yüksek standartta demokrasi arzusunun gerçekleşmesi, insan hakları hep bu haritada olmaya bağlı.
Şimdi o gün geldi.
Ama biz olanların pek de önemini kavrar gibi görünmüyoruz.
İçimize kapandık. Avrupa'daki yeni oluşumun yarattığı depremin repliklerini duymuyoruz bile.
Asya kayıyor farkında değiliz.
Putin Asya'yı halletti, önceki gün de
"Akdeniz de ilgi alanımızda" diye meydan okuyordu.
Aynı anda, istatistikler ise Türkiye'nin yoksullukta Küba'yı geçtiğini ilan ediyordu.
* * *
TÜRKİYE için ilk öncelik Avrupa haritasında yer alabilmek.
Türkiye AB için eksiklerini tamamlamalı, uyum sürecini kısaltıcı tedbirleri almalı, reformları gerçekleştirmeli.
Ama Ankara'da bu yolda olağanüstü bir gayret sarf edildiğine dair henüz belirti yok.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr