Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Abdullah Öcalan'ın idam kararını Yargıtay 9. Ceza Dairesi onayladı.
Şimdi Apo'nun tashihi karar talebi, yani kararın düzeltilmesini isteme hakkı var.
Apo'nun avukatları bu yola başvuracaklarını söylüyorlar.
Yargıtay Başsavcısı bunu kabul ederse bu yola gidilebilir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi tekrar kararı inceler.
Bu safha da aşılırsa, karar Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu'nda ele alınacak. Oradan Genel Kurul'a gelecek. Orada değişiklik olmazsa Cumhurbaşkanı'nın imzasından sonra sıra kararın infazında olacak.
Ama bir de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. O bir tedbir kararı verirse iç prosedür bekleyebilir.
Apo'nun avukatları kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini dün açıkladılar. Aslında olayın zaten İnsan Hakları Mahkemesi'nin gündeminde olduğu biliniyor.
Avrupa Konseyi'nin idam cezasının kaldırılması kararı var. Ama bunu sağlayan 6 numaralı protokolü Türkiye imzalamadı.
Türkiye Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin idamı reddeden kararını Apo olayında dikkate almazsa bunun en önemli müeyyidesi siyasi olacaktır.
* * *
TÜRKİYE'de idam cezaları uyku dönemini yaşıyor.
1984'ten beri idam cezası uygulanmıyor, infaz yapılmıyor.
İdamı kaldıran ülkelerde de hep böyle bir safhadan geçildiği biliniyor.
15 yıldır uygulanmayan idam cezası Apo için uygulanırsa Meclis eşitlik ilkesine aykırı hareket etmiş olacak...
Bu kadar çok idam kararı infaz beklerken, sıranın değiştirilmesi eşitliğe aykırı sayılabilecek.
* * *
ŞU anda yargı süreci henüz bitmiş değil. Ama idamın infazı kararının aslında yargı kararı değil, siyasi bir karar olduğu biliniyor.
Öyleyse infaz kararında, ülkenin, toplumun çıkarları dikkate alınacak demektir.
Bu aşamada; TBMM idam cezasını kaldırırsa ve ona paralel olarak Avrupa Konseyi'nin idam cezasını kaldıran 6 nolu protokolünü Ankara imzalarsa Türkiye bu tartışmadan kurtulmuş olacak.
Şehitler Türkiye'nin şehitleri. Çocuklar hepimizin.
Özellikle "ateş düştüğü yeri yakar" sözü doğrultusunda şehit ailelerinin acılarını anlamamak insafsızlık, vicdansızlık olur.
Ankara; bu büyük acılarla, Türkiye'nin genel menfaatlerini, muhtemel kazanımlarını, terazinin kefelerine koyup kararını verecek demektir.
* * *
GÜNEYDOĞU'da büyük askeri başarı sağlandı.
Apo'nun yakalanmasıyla da PKK terörü yeni bir döneme girdi. Çatışmalar neredeyse tamamen durdu.
Son olarak da PKK'nın en üst düzeyindeki yöneticilerinden Karayılan Hollanda'da teslim oldu.
Artık olay; "idam olmalı mı, olmamalı mı?" tartışmasından çıkartılmalı, yurtiçinde ve dışında Türkiye'nin durumu, varmak istediği nokta dikkate alınmalı.
İdam edilen bir Apo mu Türkiye'nin içte ve dışta almak istediği mesafe için, yeni konumu için işe yarar, yoksa idam cezasının yerini alması düşünülen "ağırlaştırılmış müebbet hapis" ile cezalandırılmış bir Apo mu?
* * *
BU aşamada süre kazanmak Türkiye'de yönetimin işine yarar.
Başbakan'ın da böyle düşündüğü sanılıyor.
Kazanılan süre 1.5 - 2 yıl olursa, Türkiye bu süre içinde kendi menfaatine olduğunu daha açık seçik görürse, idam yerine müebbeti ikame edecek hukuki ve siyasi hazırlığı da daha rahat yapabilir.
Mutlaka, "idam infaz edilsin" demek, intikam duygularını tatmin eder ama genel ve sürekli çıkara ne kadar hizmet eder, buna bakmak gerekir.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr