İran örneği

Hizbullah vahşeti ve onu izleyen İran seçimlerinin sonuçları Türkiye'deki siyasal İslamcıları şaşırttı. Kafalarındaki planları bozdu.
Savunmaları, propagandaları bir bakıma dayanaktan yoksun kaldı.
Müslüman halkın büyük kısmını laikler diye bir kenara itip şeriatçı bir azınlığın diktasını savunanlar, bunun için gizli açık her yolu mubah görenler gerçeğin tokadını yedi.
* * *
İRAN seçimleri, bir rejimin referans olarak İslam'ı da alsa insan tabiatına aykırılık nedeniyle eninde sonunda iflas edeceğinin ipuçlarını verdi.
İran'daki seçimlerde yüzde 83 oranındaki katılımın rejime bağlılık tezahürü olmadığı anlaşıldı.
Son gelen bilgiler reformcuların 144, muhafazakarların 44, bağımsızların 10 sandalyeye sahip olduklarını gösteriyor. Bir bölüm koltuk içinse ikinci tur bekleniyor.
Sonuçlar İran'da halkın rejimden vazgeçtiğini göstermese de halk İslam devriminden 21 yıl sonra artık mollaları değil reformcuları tercih ettiğini ortaya koydu. Bu seçimle, bu şartlarda rejim için muhalefet zaten başka türlü tezahür edemezdi.
Bir bakıma İranlılar Ali Hamaney'in temsil ettiği muhafazakarlıkla, Hatemi'nin temsil ettiği reformculuk arasında ikinciye oy verdiler.
Seçim, İran'da yeni bir dönüm noktası sayılabilir.
Bu dönemeçte reformcuların işi hiç de kolay değil.
Muhafazakarlar devlet çarkının tümünü ellerinde tutuyor.
Yandaşların dışında güçlü bir menfaat ağına da sahipler.
Reformcuların aralarında her an çıkabilecek bir fikir ayrılığını kışkırtıp dönüşümü başlamadan boğma tehlikesi de var.
* * *
OLAN olmuştur. "İslam devrimi" ihracatçısı Tahran, ihraç ürününü kaybetmiştir.
Muhafazakarların Türkiye'ye kırgınlığı belki de bu yüzdendir.
Tahran'daki bazı muhafazakar gazetelerin yazdıklarında da bu hayal kırıklığının izleri görülmektedir.
Bu gazetelerin, Başbakan Ecevit'le Dışişleri Bakanı Cem'in İran seçimleriyle ilgili değerlendirmelerini iç işlerine müdahale ve komşuluk ilişkilerini zedeleyici bulmaları başka nasıl izah edilebilir?
Sonuç olarak halk iradesi hükmünü icra etmiştir. Muhafazakarların korktukları başlarına gelmiştir. "Mollalar" kelimesiyle kimlik kazanan dönem kapanmıştır.
Her şey bir anda değiştirilemez ama, Reformcular halkın beklentilerine makul sürelerde cevap verebilirlerse artık geriye dönüş zordur.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr