Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Toplam mevduatın yüzde 7'sine, kredilerin yüzde 5'ine sahip; Sümerbank, Yaşarbank, Yurtbank, Esbank ve Egebank'a dün el konuldu. Teknik tabiriyle bu beş banka Bankalar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. Birleşik Yatırım Bankası'nın da bankacılık yapma yetkisi kaldırıldı.
IMF'ye verilecek niyet mektubu için böylece eksik bir şey kalmamış oldu.
Yani bu el koyma operasyonuyla ekonomik önlemlerin son halkası da tamamlandı.
* * *
HÜKÜMET hem uyumlu hem kararlı.
Kimseye de pek müdanası yok. Zaten müdana edecek muhalefet de yok.
Koalisyon doğru bildiğini yapıyor.
Bugüne kadar aldığı mesafe, çıkarttığı 95 kanun bunu doğruluyor.
Meclis dışındaki başarılı faaliyetleri de meydanda.
* * *
DÜN açıklanan, beş bankaya el koyma kararı da hükümetin apseye neşter vurmadaki kararlılığını ve başarısını gösteriyor.
Ve dünkü karar geleceğe de ışık tutuyor:
Artık herkes banka kuramayacak.
Bankalar daha çok, daha titiz denetlenecek.
Bankaların iflasına imkan verilmeyecek.
Mali sektörün sağlıklı bir bünyeye kavuşması için gereken her şey yapılacak.
* * *
BU bankalarda parası olan vatandaşın telaşlanmasına da gerek yok.
Çünkü o bankalardaki mevduat için devlet güvencesi var. Mevduat Sigorta Fonu her türlü mevduat çekimine karşı elindeki bir milyar doları aşan stokuyla hazır bekliyor.
Burada akla gelen soru şu: Bu para bundan önce Sigorta Fonu'na alınan üç banka ve dün el konan beş bankanın tedavisi için yeterli olabilir mi?
Hükümetten gelen ses bu konuda endişe edilmemesi gerektiğini bildiriyor.
* * *
PEKİ bu el koyma operasyonunun yan etkileri neler olabilir?
Hükümetin problemli sektörleri onarma işlemi diğer bankaları nasıl etkiler?
Öncelikle verilecek cevap; yapılanın, atılan adımın doğru olduğudur.
Başlayan yeni bir dönemdir.
Ama şu da unutulmamalı.
Bankalar karlı bir dönemden geliyorlar.
Bu karlı dönemde masraflarını da artırdılar.
Şimdi zorunlu olarak masrafların kısılması gerekiyor, öyle bir dönem başlıyor.
Ama bu, iyi durumdaki bankaları da kötü duruma düşürücü olmamalı.
Belki bunun için, yönetimi, yaşaması zor bankalar tüm dünyada örnekleri görüldüğü gibi birleşmeli...
Bu vatandaşın yararınadır.
Ekonominin yararınadır.
Bankacılık sektörünün yararınadır.
İşte şimdi gelinen safhada beklenen bu. Hangi bankalar birleşecek?
* * *
BU arada dikkat çeken en önemli nokta da şu:
Bu bankaların sahipleri, yöneticileri basiretli tacir gibi hareket etmeyerek bankalarını batık duruma veya yardıma muhtaç konuma getiriyorlar, onların batağını Merkez Bankası fondan, o yetmezse fon dışından karşılamaya çalışıyor.
Bu haksızlık değil mi?
Bundan önce Türkbank, İnterbank ve Bank Ekpres. Şimdi ise Ege Bank, Yaşarbank, Sümerbank, Yurtbank ve Esbank.
Sorumlular borçlarını devlete yıkacak, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak mı?



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr