Keyfilik

Doğan HEPER

TÜRKİYE Cumhuriyeti Devleti coğrafyasında bugün hakim olan baskın vasıf; "keyfilik".
Her alanda.
Onun devamlı yaşanan örneklerinden biri bugünlerde tekrar yaşandı.
Cezaevlerindeki keyfilik.
Kimdir cezaevlerinin hakimi?
Hukuk mu, bazı kişiler mi?
İşte bu soru sorulduğu anda zaten işin ne derecede normalin dışında olduğu anlaşılıyor...
Hani o Bayrampaşa Cezaevi'nin bir "kahraman savcı"sı vardı.
TV'lerde, cezaevlerinde işleri ne kadar rayına oturttuğunu, ballandıra ballandıra anlatırdı.
Ama son olaylar gösterdi ki onun işleri hukuki rayına soktuğunu söylediği cezaevinde bile yönetimde devletin ortaklığı azınlıkta.
Cezaevlerinde silaha da, uyuşturucuya da, iletişime de bazı hükümlüler ve tutuklular hakim.
* * *
BÖYLE olmasa üç gün önce demir parmaklıklar arkasında tabancayla adam vurulup öldürülmez, iki tutuklu da yaralanmazdı.
İçeri yeni giren tanınmış bir tutukluyu bir mahkumun himayesine alması gibi bir konu gündeme gelmezdi.
Bunlar dıştan görülenler.
Ya nakillerle ilgili yurt çapında çıkan isyan. Ve bakanlığın tutumu...
Ona ne demeli?
Denilecek olan tek şey var.
Her alanda olduğu gibi cezaevleri konusunda da "keyfilik" hakim.
Cezaevleri için geçerli hukuk kuralı yok.
Keyfilikten en büyük zararı belki de yine mahkumlar ve tutuklular görüyor.
Onlar yasal kurallara uyup uymamanın sonuçlarını önceden bilme ve ona göre davranma yerine, diğer bazı mahkumların kurduğu keyfi yönetimin ve hakimiyetin uygulamalarıyla ezilerek, adeta ikinci bir mahkumiyet hayatı da yaşıyor.
* * *
ÇARE biliniyor.
Yeni ve modern cezaevleri yapmak.
Bu da atla deve değil, olsa bile ihtiyaç...
Ama nedense yıllardır bu yola başvurulmuyor.
Hatırladığımız, Eskişehir'de yeni modern bir cezaevi yapılmış, onu da zamanın Adalet Bakanı "oy" hesabıyla kullanılmadan kapatmıştı.
Oysa cezaevleri okullar kadar önemli müesseseler. Mahkumları topluma kazandırmanın yolu cezaevlerinden geçiyor. Islah olmanın, pişman olmanın, iyi insan olmanın, kader mahkumları için başka adresi yok.
Yeni ve dünya standardında cezaevi binalarının bir an önce yapılması mahkumlar için de, adalet için de, hukukun hakimiyeti için de gerekiyor...
Ama bu işle görevli olanlar yıllardır laf üretmeyi çare üretmeye tercih ediyor. Yeni bir isyana kadar vaziyeti idare etmeyi marifet sayıyor.
Bugün de öyle...


Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr