Kira için yanlış bilgi

Hukuk Kurultayı'nda "kira" da tartışılıyor.
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Aydın Aybay "kira konusunda özgürlük olmaz" anlamında sözler ediyor. "Hazırlanacak tasarının serbest rejimi öngörmemesini" öneriyor. "Yasada emredici hükümler olmalı" diyor.
Hoca'nın bu sözlerinden anladığımıza göre; kiracı korunmalı, ev sahibi ezilmeli. Toplumsal huzur da, sosyal adalet de böylece sağlanabilir.
Oysa Türkiye'de kiracı da, ev sahibi de korunmaya muhtaç. Çünkü ev sahipleri de genellikle orta gelir sınıfına dahiller. Zaten yüksek gelir sınıfına dahil olsalar, varlıklı olsalar, tüccar, sanayici, işadamı olsalar, 30 - 40 milyarı kata bağlayıp 200 milyon lira kiraya talim etmezler. O parayı işlerine yatırır, yüzde yüz kazanırlar veya yıllardır süren yüzde yüzlük faizden yararlanırlar.
* * *
AYDIN Aybay Hoca yine İngiltere'den örnekler veriyor.
Geçen gün TV'deki başka bir konuşmasında İngiltere'yi söz konusu edip, "Londra'da kiraları artırmanın yasak olduğunu" söylemiş, orada enflasyonun yüzde 2'yi bile bulmadığını da, aylarca kiracı bekleyen pek çok boş konut olduğunu da pas geçmişti. Oysa dün AB'den gelen tahmin Türkiye'de enflasyonun bu yıl yüzde 56, gelecek yıl yüzde 45 olacağı yolunda.
Hoca'nın sözleri nedeniyle, biz de Londra'da 10 yıldır kiracı olan temsilcimiz Zafer Arapkirli'ye durumu sormuştuk. Ve Londra'da durumun hiç de Prof. Aydın Aybay'ın söylediği gibi olmadığını teyit ettirmiş ve bunu bu köşede yazmıştık. Yani orada kiralar da, kira artırımları da sınırlandırılmış değildi, pazarlığa tabiydi, yani serbestti.
Ama, Aybay'dan düzeltme çıkmadı.
Hoca'nın bu kez de verdiği örneklerin yanlış olmamasını temenni ederiz.

İstanbul'a ihanet

Mustafa Sarıgül, Levent'te yeni bir lokantanın açılışında kurdele kesiyor. TV'de gördük.
Konutlar arasında lokanta, bar, disko hangi şehircilik anlayışına uyuyor ki; genç belediye başkanı iftiharla açılış yapıyor?
Herhalde Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu lokantayı göremedi, umulur ki; haberi olsa izin vermezdi, açılış bu nedenle komşu belediyenin başkanı Sarıgül'e kaldı.
İstanbul'da insanlar evlerinde rahat oturamaz, otoparksız sokaklar geçilemez hale işte böyle getiriliyor. Hem de belediye başkanlarının eliyle veya teşvikiyle...

Oldu mu?

Yargıtay Başkanı Sami Selçuk Anayasa taslağı hazırlamış.
Bundan önce yaptığı konuşmalarla gündeme oturmayı başarmıştı.
Ama özellikle kendisinden günlerce söz ettiren o iddialı konuşmasında ortak payda hep uzlaşma kültürü idi. Toleranstı. Hoşgörü idi. Özgürlüktü. Demokratikleşmeydi.
Ama Selçuk'a hep şüpheli gözlerle bakanlar da vardı. Kendisi için bir siyasi altyapı hazırlığı içinde mi, sözlerinde samimi mi, diye.
Ve önceki gün onun samimiyetinden şüphe edenler haklı çıktı.
Haber medyada yer aldı; Ankara'daki Hukuk Kurultayı'nda Doçent Sami Selçuk; haktan, hukuktan söz eden Prof. Anıl Çeçen'i susturmak için mikrofonu kapattırdı.
Selçuk'a göre; Çeçen'in konuşması bilimsel değildi ve onun için mikrofonu kapatmak gerekirdi.
Kendisini tek otorite, tek seçici gibi gören ve bir profesörün söz hakkını zorla elinden alan bir özgürlük ve demokrasi savunucusu olur mu?



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr