Yarın FP'de kongre var.
Birçokları gibi ben de; sonuç şimdiden belli, Erbakan galip, Gül mağlup diyorum.
Neden?
Erbakan'ın partileri yokken o kesim çeşitli partilere dağılmıştı.
Bu dağınık gruba özel bir elbise biçen, diken Erbakan oldu. MNP; MSP ve RP ile.
Yani, İslamcı kesim çeşitli partilerde yanaşma olmaktan kurtuldu, partisine kavuştu, yeni bir hüviyet kazandı, siyasi güç olarak büyüdü. İktidara da geldi.
Kim ne derse desin, bir sosyal akışı, dağınık, çekingen tabii bir toplumsal oluşumu kanalize edip marka haline getiren Erbakan'dır.
Erbakan olmasaydı, FP'ye kadar varan farklı bir organize siyasal güç doğabilir miydi?
* * *
BAKIN FP'ye; Erbakan'ın gücünde, etkinliğinde hala bir kişi yok. Recai Kutan saygın bir emanetçi görüntüsü veriyor. Şu andaki gücü de belki bu fonksiyonundan geliyor.
Gül ve arkadaşları cesur ama Erbakan'ı partide aşacak güçte, deneyimde ve tarihi birimde değiller. Hiç olmazsa bu aşamada.
Öyleyse yarınki kongrede FP'de değişim, demokratikleşme, gençleşme, yenileşme bekleyenler hayal kuruyorlar demektir.
* * *
KURDUĞU, liderliğini yaptığı üç parti de kapatılan bir liderin, Erbakan'ın taktik değiştirmemesi de ilginç değil mi?
Bu toplum onun partisini iktidar da yapıyor, kendisini başbakan da, ama o düzeni sarsıcı, yasalara aykırı, toplumda vatandaşları birbirine karşı tahrik edici, rejimi değiştirme arzularını ortaya koyucu mesajlar vermekten vazgeçmiyor. Hem de karşılaştığı ağır müeyyidelere rağmen.
Yoksa, geniş bir kütleyi siyasi parti tabelası altında, mütecanis bir şekilde tutmanın anahtarı bunda mı görülüyor?
* * *
FP'de gençlerin, yenilikçilerin genel başkan adayı Abdullah Gül, partide gizlice yapılan tüzük değişikliğini dün eleştiriyordu:
"Bu değişiklikle 1200 delegenin üzerini çizdiği bir isim yönetime girerken, 1200 delegenin oybirliği ile istediği bir kişi ise yönetime giremeyecektir."Gül'ün bu sözlerinden daha ilginci, bu tüzük değişikliğinden Genel Başkan Kutan'ın haberinin olmadığını söylemesiydi.
Yani, partiye hakim nokta genel merkezin dışında bir yerdeydi. Ve bu merci FP'de dikensiz gül bahçesi istiyordu, ama bu gül Abdullah Gül değildi...
* * *
BAŞTA da dediğimiz gibi, FP'de mevcut yönetim yarın herhalde kazanır.
Yani Erbakan galip gelir.
Ama bu uzun vadede FP'ye ne kazandırır, ne kaybettirir?
Bugün adı FP olan siyasi oluşuma Türkiye'de ihtiyaç var.
O bir görüşü temsil ediyor. O bir vakıa. Öyleyse, üç partinin kapatılmasına yol açan yanlışlara sapanların etkisini partide azaltacak bir denge formülünü bu kongre bulmalı.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr