Apo için bugün liderler zirvesi var.
Düğümün çözümü MHP'de. Belki de bir kısmınız bu satırları okurken o düğüm çözülmüş olacak.
DSP'nin ve ANAP'ın tutumu belli.
Avrupa İnsan Hakları Mehkemesi'nin kararına kadar beklemek.
MHP ise beklemeye karşı, idamın infazından yana görünüyor.
Çünkü seçim kampanyasını aşağı yukarı bu temaya dayandırmıştı.
"Şimdi adil yargı da kararını verdi. Öyleyse daha ne bekleyeceğiz?" diyorlar.
Hatta bazı milletvekillerine göre;
"Türkiye idam cezasını kaldıracaksa, önce Apo'yu asar, sonra cezayı kaldırır."* * *
TÜRKİYE zor ama olumlu bir yola girdi. Apo nedeniyle bu koalisyonu bozmak akıllılık sayılır mı?
İlk kez geniş halk kitlelerinden oy kaybetme pahasına da olsa, doğru olduğuna inanılan
"kemer sıkma" politikası uygulanıyor.
Yani, üçlü koalisyon; en önemli konuda oy kaybı ihtimaline rağmen realist davranırken Apo konusunda neden duygusal davransın?
Böyle düşünülünce MHP'nin gerçekçi davranma refleksinin Apo konusunda da baskın geleceği kaçınılmaz gibi görülüyor.
Üstelik, MHP'nin tek başına iktidarda olmadığı da meydanda, örneğin zirvede MHP'nin üçte bir oyu var.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını beklemek demek infaz imkanının ortadan kalkması da demek değil. Serinkanlı düşünecek zamanı kazanmak demek. Çünkü, idam hukiki ama, infaz siyasi bir karar.
* * *
APO konusunda gerçekçilik ne?
Avrupa kapısındaki Türkiye Avrupa'da idam cezası olan iki ülkeden biri. Yani istesek de istemesek de sonunda bu ceza Türkiye'de de kalkacak.
Siyasilerimiz zaten idamı kaldırmaya hazırlar. Öyle söylüyorlar.
Üstelik yıllardır Türkiye'de idam cezası uygulanmıyor.
Uzun süredir Güneydoğu'da sükunet var. Çatışmalar bitti gibi.
Bunda tartışmasız Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kesin başarısının rolü var.
Ordu eninde sonunda terör sorununu bitirecekti. Bitirdi.
Ama bu arada Apo'nun yakanlanması ve çatışmaların kesin olarak sona erdirilmesi için yaptığı konuşmaların da kendi taraftarları arasında, hiç olmazsa bir bölümünün üstünde olumlu etki yaptığı muhakkak.
Sonuç olarak yıllar sonra; önceki günkü gibi kahredici münferit olaylar hariç Güneydoğu'da artık genellikle çocuklarımız ölmüyor. Bunda kalıcılık sağlanabilir. Önemli olan;
"üzümü yemek" olmalı.
* * *
SORUNUN bir de idam tartışması dışındaki görüntüsü var.
Olağanüstü hal kalkıyor. Ama Doğu ve Güneydoğu'da hala ekonomik atılımların sesi duyulmuyor.
Apo, yandaşlarına silahları bırakın diyor ama bir yandan da avukatları aracılığıyla tehditlere devam ediyor.
PKK'lılar Türkiye'den çekildi izlenimi veriliyor ama dağlarda hala eli silahlı militanlara rastlanıyor.
Ankara, kararlı ama planlı bir şekilde, Güneydoğu sorununa dünden daha güçlü olarak sahip çıkmalı.
Bu; Apo asılsa da, asılmasa da böyle olmak zorunda.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr