Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bugün son gün.
Tarih bugünü nasıl yazacak merak ediyorum.
5 + 5'in reddi demokratik bir duruşun ifadesiydi, denildi. Doğru sayılabilir.
Ama o retten önce 406 imza eğer olmasaydı.
Neyse 5 + 5'i savunanların birçoğunun kişilerin peşinde olmadıkları zaten biliniyordu.
Onlar "Bana telefon etti, dedi ki", veya "O yüksek mevkidekiyle yemekte şöyle konuştuk" demeyen takımındandı, ona buna kini, garezi de olmayanlardandı, yani yaşantıları, geçmişleri ve bugünleri itibariyle objektif olanlardan, tarafsız olanlardan.
Ama sonuç önemli, geldik bugüne, yani son güne...
Ve dünkü iktidar liderleri zirvesi bugüne damgasını vurdu. Ahmet Necdet Sezer iktidarın ortak adayı oldu.
***
Türkiye'de ilk kez bu kadar çok resmi, gayriresmi, ciddi, gayri ciddi cumhurbaşkanı adayı ortaya çıktı, ortaya atıldı.
Bu neyin ifadesi; genel kararsızlığı görenlerin, acaba karambolden yararlanabilir miyim hesabının ifadesi.
Yani dördüncü tur fırsatı beklentisi.
Bu durum bir demokratik gelişme olarak da tercüme edilebilir; demokrasinin zaaflarından biri olarak da...
Daha iyisi bulunmadığına göre eleştirilen yanlarına rağmen demokratik rejim rejimlerin en iyisi. İnsanın mutluluğunu en genel anlamda sağlayan tek rejim. İnsan haysiyetine yakışan rejim.
Peki nedir zaafı; zaafı, bazen en layık olanın değil fırsatları en iyi kullananın kazanabilmesi...
***
7 yıl için Türkiye'yi temsil görevini vereceğimiz kişi çok önemli.
Atatürk, İnönü, Bayar, Özal, Demirel, bu kişiler Türkiye'nin önemli dönüm noktalarına damgalarını vurdular.
Kim ne derse desin, her rejimde, kişilerin de önemli olduğunu gösterdiler.
"Cumhurbaşkanının Türkiye'yi temsil görevinden başka ne etkinliği var ki ince eleyip sık dokunuyor" görüşlerinin yanlışlığını gösterdiler.
Zaten Anayasa'nın 104. maddesi de cumhurbaşkanı için öyle görev ve yetkiler sayıyor ki; "Cumhurbaşkanları yalnız Türkiye'yi temsil etsin yeter" demek Anayasa'nın bu maddesi karşısında mümkün değil.
O yetkileri gerektiği gibi kullanmaksa vizyon ister, dünya görüşü ister, deneyim ister, bilgi ister, birikim ister, uzlaşmacı ve demokrat olmak ister.
Globalleşen dünyada, AB kapısından girmek isteyen Türkiye'de, ekonomik milli mücadele havasına bürünmüş ülkede cumhurbaşkanlığı için; "olsun da kim olursa olsun" demek Türkiye'ye ihanettir.
***
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda dün, yaşanan en uzun gün oldu.
İktidar liderleri, nihayet ciddi bir isim bulup çıkarttılar: Ahmet Necdet Sezer.
Bakalım iktidar liderlerinin seçimi Ahmet Necdet Sezer'i Çankaya'ya taşımaya yetecek mi?
5+5'te gördük; milletvekillerinde liderleri dinlememe alışkanlığı da oluştu...

Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr