Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

GEÇENLERDE Hakan Aygün, otel kumarhanelerinde dayak olayını ekrana getirdi.
Görenlerin dudağı uçukladı...
Adamlar öldürmek için vuruyor.
Ağıza, buruna, tekmeyle. Yumruğu acıyan sopayı kapıyor.
Burası İstanbul mu, dağ başı mı?
İkinci, üçüncü gösterimde ekrana bakamayanlar oldu.
* * *
BAKIN artık yumruk yumruğa dövüş, kavga kalmadı.
Kafası kızan bomba atıyor.
Meyhaneden, birahaneden, diskodan, bankadan sonra geçen gün de Aksaray'da bir otele adam kapıyı açıp üç bomba birden bıraktı.
Postacının mektup bırakması kadar basit ve rahat.
* * *
CİNAYETLER de kolaylaştı.
Elini kirletmeden, kiralık katille iş görenler çoğaldı.
Öldürülen öğretmenlerin, kiralık tetikçilerin kurbanı oldukları açıklandı.
Yani her işin bir ücreti oluştu.
Yeter ki ödemeyi göze al, hiç uğraşma, adresi ver, infaz tamam...
* * *
SON günlerin en tedirgin edici olayı ise araba soygunları.
Bugün ana caddelerde aleni soygunlar yapılıyor.
Erkeksen karşı koy...
Adam, ya kapıyı açıp sürücünün gözü önünde koltukta ne varsa alıp gidiyor.
Ya camı tıklatıp bir şey söyleyecekmiş gibi yapıyor ve açılan camdan veya kapıdan içeri uzanıp işini bitiriyor.
Daha fecisi de var.
Sizin kapıyı açma zahmetine katlanmanıza gönlü razı olmayan soyguncular ellerindeki ağır çekiçle camı parçalayıp alacaklarını şipşak alıveriyor.
Ne cüret değil mi?
Çanta kapanlarda da artış var.
Bazı hanımlar artık belli semtlerde çanta ile dolaşmıyor.
* * *
TÜM bunları aklım alıyor da, aklımın bir türlü almadığı bir olay var. O da, Ankara'ya devletin değil de kaçak kömürcülerin hakim olması...
TV ekranı olmasa, belki önemini kavrayamayacağız.
Adamlar hem suçlu, hem güçlü. Şirret mi şirret... Yetkililere aleni meydan okuyorlar...
Görüntüler Türkiye'nin merkezinde otorite zaafı olduğunu gösteriyor.
Ama, vatandaşı koruyan, ondan yana olan yasal otorite nerede var ki, diyebilirsiniz.
Zaten yukarıdaki tüm örnekleri onun için sıraladık ya...
* * *
PEKİ bu otorite nasıl sağlanacak?
Bugünkü tutumuyla bu sağlanabilir mi?
Mevzuat caydırıcı olmadıkça Türkiye'de namuslu, sıradan yurttaş rahat edemez.
"Adamına göre muamele" diye bir halk tabiri var ya. Cezalar da öyle olmalı.
Oysa bugün cezalar yetersiz. Cezaevleri eğitici değil. Hatta cezaevleri suçluyu muhafaza etmekten bile aciz.
Bakın ceza yasa tasarısı, caydırıcılığı daha da gündemden silmek ve adeta Türkiye'yi o kovboy filmlerindeki Teksas'a çevirmek için nasıl elinden geleni yapıyor?
Tasarıda idam yok, cezası bir yıla kadar olan suçlar için hapis yatmak da kaldırılıyor. Hapis cezası paraya çevriliyor...
Artık cüzdanına güvenen, örneğin; adam dövebilecek, silah atabilecek, çocuk kaçırabilecek, hafif hırsızlık yapabilecek, karşılıksız senet - çek kullanabilecek, cinsel tacizde bulunabilecek, başkasının yerine cezaevine girebilecek, kumar oynatabilecek, konut dokunulmazlığını ihlal edebilecek, cezaevinden kaçabilecek, alenen, hayasızca hakarette bulunabilecek...
Yeter ki paradan haber verin...



Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr