Geç oldu güç olmadı.
Belki de ilk kez Meclis'teki beş parti son gün jet hızıyla anlaştı. Ve saat 16.10'da beş partinin lideri Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanlığı adaylık teklifine ilk imzaları attı.
Böylece bir kriz başlamadan bitmiş oldu.
Bu Türkiye'de uzlaşma kültürüne hizmettir.
Sevinilecek bir durumdur.
* * *
SEZER, hak, hukuk konularında otorite.
Ama dış politikada, iç politikada, ekonomide aynı derecede ileri bilgi, görüş ve deneyim sahibi mi?
"Buna ne gerek var?" denilebilir.
Ama Türkiye'nin özel durumu karşısında, Özal'la Demirel'den sonra ve Anayasa'nın yüklediği görev ve verdiği yetkiler dikkate alındığında, fazla suya sabuna dokunmayan bir cumhurbaşkanı ülkenin lehine midir? Bunun da cevabı gerekir.
* * *
İKTİDARIN sandalye sayısı 351, ilk iki turda cumhurbaşkanlığı için gerekli oy ise 367, dünkü beşli mutabakatla şimdi olumlu oy sayısı 367'yi de aşabilecek demektir.
Ama şu da bir gerçek değil mi?
Özellikle bir kısım iktidar milletvekilleri ilkeli kişiler ise 5+5'teki ret gerekçeleri Sezer konusunda da geçerli olacak yani onlar Sezer'e de oy vermeyecekler demektir.
406 milletvekilinden imzalarından dönenler ve onları hariçten destekleyenler 5+5 için oy verilmemesini savunurken ne dediler:
"Lider sultasına paydos, demokrasi için çalışıyoruz. Üç lider 5+5 istiyor diye biz oy vermeyeceğiz."Hariçten destekçilik yapanlar da bu gerekçeyi vurgulayıp durdular, demokrasi havariliği yaptılar.
Peki şimdi değişen ne? Yine liderler istiyor, bakalım o ilkeli kişiler (!) ilkeli olduklarını hatırlayacak mı?
Yoksa
"dün dündür, bugün bugün" mü?.. Herhalde...
* * *
SEZER'in demokrat ve hukukçu kişiliği ile Cumhurbaşkanlığı mevkiini dolduracağı görüşü hakim. Meclis dışından olmasına rağmen, en azından kamuoyunda Sezer ismi rahatsızlık yaratmıyor.
Bu arada yine aynı sorular gündeme getiriliyor.
Acaba Sezer için askerler ne der?
Bu soru Sezer'in, örneğin TCK'nın 312. maddesinin değiştirilmesinden yana, askerlerinse bilindiği kadarıyla değiştirilmemesinden yana oldukları gerekçesiyle soruluyor.
Ama artık bu tartışmalara da bir son vermek gerekiyor. Bugün asker - sivil tartışması yaratmak yerine sağduyu ile hareket etmek kaçınılmaz.
Geldiğimiz noktada Ahmet Necdet Sezer bulunabilecek en iyi çözümlerden biri sayılabilir.
Sezer'in seçilmesi Türkiye'nin hukuk devleti olma yolundaki yürüyüşüne katkı sağlayabilecek, yeni bir ivme kazandıracaktır.
* * *
AHMET Necdet Sezer, geçen yıl Anayasa Mahkemesi'nin 37. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmanın bir benzerini biraz daha genişleterek dün yaptı.
Sorunlar sürüyorsa onlara değinen konuşmaların da benzer olması kaçınılmaz demektir.
Özgürlükleri sınırlayan yasaların değiştirilmesini isteyen cumhurbaşkanı adayı Sezer,
"Cumhurbaşkanına Anayasamızda tanınan yetkilerin de parlamenter demokrasilerde bulunmaması gereken yetkiler olduğunu" öne sürdü.
Sezer'in en ilginç yönlerinden biri herhalde bu; cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini fazla bulan bir cumhurbaşkanı adayı.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr