AHMET Necdet Sezer Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. Cumhurbaşkanı oldu.
İlk kez Meclis'teki beş parti bir konuda uzlaştı ama ancak üçüncü oylamada sonuç alınabildi.
İktidar üçlüsü bu seçimden iyi notla çıkmadı. Toplam 350 oyu olan koalisyona rağmen sonucun dünkü tura kalması ve bu turda da Sezer'in ancak 330 oy alması bunu gösteriyor.
Ama bu tartışmalar artık tarihe mal oldu. Biz bugüne bakalım.
* * *
DARBE dönemleri hariç ilk kez Meclis dışından biri ve ilk kez bir hukukçu Çankaya'ya çıkıyor.
Karizmatik iki liderden, iki cumhurbaşkanından yani Özal'la, Demirel'den sonra Sezer'in tutumu ne olacak, bu merakla bekleniyor. Sezer farklı bir Cumhurbaşkanı olacağının ilk işaretlerini dün seçildikten sonra Meclis yerine Anayasa Mahkemesi'nde konuşmakla verdi.
Sezer'in seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmadan anlaşıldığı gibi, hukuk adamı olmanın avantajlarını kullanıp AB eşiğindeki Türkiye'de demokratikleşmeyi ve hukukun hakimiyetini güçlendirici çabaları ön plana alıp, girişimlerde bulunacaksa, bunun anahtarının hükümetin, Meclis'in elinde olduğunu da unutmamak gerekecek.
Sezer, dış ve iç politikada etkin olmak isteyecekse o takdirde bir süre deneyimden geçmesi gerekecek.
Yani Sezer'in durumu çok da rahat olmayacak.
Eğer Sezer sembolik anlamda bir cumhurbaşkanı olmak isterse bu parlamenter demokrasinin güçlenmesine yarayacak.
Bu durum Meclis'in ve hükümetin ön plana geçmesi anlamına da gelecek.
Cumhurbaşkanının Anayasa'nın kendisine verdiği aşırı yetkileri kullanmaması üç erk arasında gerçek anlamda kuvvetler ayrılığını getirecek, iş bölümünü ve iş birliğini güçlendirebilecek, gerçek parlamenter rejime dönüş anlamı taşıyacak.
Bu; bugüne kadar Özal ve Demirel'in üstlendiği bazı görevleri artık hükümetin ve parlamentonun yüklenmesi demek olacak.
Hükümet ve Meclis özellikle dış politikada aktif olmanın gereği olarak bu alana daha çok zaman ayırma zorunda kalacak.
Ama; cumhurbaşkanının boşaltacağı alan, hükümet ve Meclis tarafından hakkıyla doldurulamazsa bu kez de yönetimde boşluk tehlikesi baş gösterebilecek.
* * *
BU seçim bazı taşların yerinden oynamasına da neden oldu.
Acaba Yıldırım Akbulut'un durumu ne olacak? Akbulut adaylıktan çekilirken bir bakıma liderleri, Meclis'i, partisini suçladı. Şimdi eski yerine, Meclis Başkanlığı'na, partisine hiçbir şey olmamış gibi dönebilecek mi? ANAP'ta bu konu bir rahatsızlık yaratacak mı?
Seçim sırasında MHP de yara aldı. Bu yara nasıl tedavi edilebilecek?
Aydın Menderes ve onun gibi düşünenler Sezer'i meşru cumhurbaşkanı olarak kabul etmezlerse tutumları ne olacak?
* * *
EN ilginç beklenti 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in ne yapacağı konusunda odaklanıyor.
Demirel'in son günlerde siyasete dönüş mesajları verdiği izlenimi var.
Demirel meydanlara dönerse ne olur?
Bu konuda;
"çok şey değişir", "hiçbir şey olmaz" gibi iki zıt görüş çatışıyor.
Biz daha önce de belirttiğimiz gibi Demirel'in siyasi tabloyu değiştirici, siyasi yaşama yeni bir yön verici etkisi olabileceğini zannetmeyenlerdeniz.
Yaşayan görecek.
Yeni Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i kutlar, başarılar dileriz. Ülkemiz için hayırlı olsun.
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr