Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Boğaz'a yapılması planlanan tüp geçit, 17 Ağustos depreminin ışığında yeniden tartışılsın, dedik.
Yankılar geldi...
Bunlardan biri Boğaziçi Üniversitesi'nden Sayın Prof. Dr. Semih S. Tezcan'dan.
Prof. Tezcan; "Boğazda yapılması gerçekleşme yoluna giren tüp geçit konusunda en önemli sakıncanın, yerinin yanlış seçilmiş olmasından kaynaklandığını" belirtiyor.
Tezcan'ın görüşleri özetle şöyle:
"Eğer, üç milyar doları ve on yıl kadar sürecek bir inşaat çabasını çöpe atmak istemiyorsak, Söğütlüçeşme - Üsküdar - Sarayburnu - Yenikapı arasındaki bu yanlış güzergahlı güney tüp geçidinden derhal vazgeçmeliyiz.
13 kilometre uzunluğundaki bu tüp geçit ölü doğmuş bir bebek olacaktır. Bu tüp geçit 25 sene önce planlanmıştır. İstanbul artık 25 sene öncesinin İstanbul'u değildir. Şehir ulaşım ve arazi kullanım dinamikleri çok değişmiştir.
Şehir doğu - batı aksından kuzeye doğru kaymıştır.
Hele 17 Ağustos 1999 depreminden sonra şehir daha büyük bir hızla kuzeye kayacaktır.
Göztepe'den Şişli'ye veya Levent'e gidecek hangi yolcu 1.5 saat sürecek yeraltı tüp geçit yolculuğunu tercih eder ki?
Saatte yüz bin yolcu taşınacağı teraneleri, hayaldir. Çünkü, Asya'dan Avrupa'ya geçenlerin sadece % 12'si bu güney metrosuna binebilir. Yolcuların % 88'i bu tüp geçidi kullanmayacaktır.
Üç milyar dolar ve on yıllık emek bu nedenlerle boşa gidecektir.
Ulaşım ve şehircilik kurallarını ayaklar altına alan bilgisizlik, bilinçsizlik ve vurdum duymazlık bu konuda da kanayan bir yaradır."
* * *
TÜP geçitle ilgili olarak gelen tepki bu kadar değil. Bir okuyucum da herhalde yapılacak tüp geçidin depremden etkilenmeyeceğini belirtmek için olsa gerek; "Tüp geçitler yurt dışında depremlerde sığınak olarak kullanılmaktadır" diyor.
Örneğin; Manş Tüneli mi? Eğer öyleyse, orası deprem kuşağında değil.
Yok bizimkinin depremde sığınak olacağını söylemek istiyorsa, herkesin açık alanlara kaçtığı bir deprem felaketi halinde insanların sallanan İstanbul'da teknik olarak güvenli sayılsa bile tüp geçide sığınmaya cesaret edeceğini düşünemiyorum.
Ama benim düşüncem önemli değil. Bu işi uzmanlar tartışmalı.
Sayın Prof. Semih S. Tezcan'ın mektubunda da belirttiği gibi. Tüp geçit her yönüyle tartışılmalı, yalnız depreme dayanıklılık veya dayanıksızlık açısından değil.
* * *
PROF. Tezcan'a ilk bakışta hak vermemek mümkün değil.
Anadolu yakasından gelip Avrupa yakasının kuzeyindeki bir işyerine veya evinize gidecekseniz Söğütlüçeşme, Üsküdar, Sarayburnu'nu ve Yenikapı'yı dolaşarak ortalama 1.5 saat zaman harcamayı göze almanız akla yakın mı?
Peki ne yapacaksınız?
Mevcut iki boğaz köprüsünü kullanacaksınız.
Prof. Tezcan bu durumda olanların oranının yüzde 88 olduğunu söyleyince doğrusu akan sular duruyor.
İşte yalnızca bu nedenlerle bile bu projenin değişen şartlar ışığında; yeniden ele alınıp, tartışılmasında yarar var ama, Ulaştırma Bakanı; "İş bitti, Japonya'dan krediyi bile sağladık, kazmayı vuruyoruz" diye sevincini belirtirken, bu nasıl olacak?




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr