Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kopenhag kriterlerine uyum arayışları görüş ayrılığına neden oldu.
Türkiye, AB'ye aday olalı yedi ay geçti. 11 Aralık 1999'da önümüze konan ev ödevi bu yedi ay boyunca açık, kapalı devamlı tartışılıyor.
Başbakan Ecevit,; kriterlere uyum işini çabucak başaracağımızı söylüyordu ama görüş ayrılıklarının doğurduğu tartışma hiç de böyle olmayacağını gösteriyor.
Dışişleri ile askerin farklı görüşlere sahip oldukları haberleri de bunu doğruluyor.
Nedense Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyumu denince özellikle Avrupa'nın aklına hemen etnik ve dinsel "azınlık"lar yaratma geliyor.
Oysa Lozan'da "azınlık" kavramına nelerin dahil olduğu belirtilmişti. Şimdi bu kapsamı genişletmek; Türkiye'nin de, o kapsama alınmak istenenlerin de yararına olmayacaktır.
* * *
GÖRÜŞ farkı aslında "Türkiye'nin özel koşullarından" kaynaklanıyor. Özel koşul savunucuları, AB'nin, Kopenhag kriterlerine uyumu talep ederken bu özel koşulları da dikkate almasını istiyorlar.
Oysa AB'ye sorarsanız; "kriterler söz konusuyken özel koşul olmaz".
O zaman orta yol olarak, sorunu "bireysel haklar" çerçevesinde çözme formülü kalıyor.
* * *
BU tartışmanın odak noktasında Türkiye'de, Lozan'da saptananların dışında yeni azınlıklar yaratılıp yaratılmaması konusu var.
Ve Batı'nın Kopenhag kriterleri ışığında, Güneydoğu atağı kapsamındaki büro açma istekleri, cezaevi ziyaretleri, yedi belediye başkanını adı konmamış bir bakanlar kurulu gibi görme hevesleri, dil, TV, eğitim önerileri daha nereye varacak merak ediliyor.
Bu merak giderilmeden ve bu teşebbüsler, "Türkiye'nin bütünlüğünü zedeler, zedelemez", tartışmaları sürerken AB, Ankara'da Alevi vatandaşları da kapsamına alıverdi.
Alevi vatandaşlar her konudaki ilerici fikir ve eylemleriyle Türkiye'de hep ön safta oldular.
Onları bugüne kadar azınlık olarak gören olmadı, olamazdı.
Şimdi AB'nin yapmak istediği Türkiye'nin gerçek sahibi 65 milyonun bir bölümünü teşkil eden Alevileri azınlık olarak hesaplama teşebbüsüyse bunu anlamak güçtür. Gerçekleştirmekse imkansızdır.
Yok savunulan farklılıkların korunması amaçlı bireysel haklarsa bunun açık seçik belirtilmesinde ve özelliklerinin ortaya konulmasında yarar var.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr