Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye 2000'e üç önemli sorunla girdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Apo'nun idamı.
AB'ye intibak çabalarının ağır faturası.
Bunların her ne kadar çözümleri zor sanılsa da, mevcut koalisyon tarafından hallolunması mümkün intibaı baskın görünüyor.
Çünkü Ecevit koalisyon hükümeti bugüne kadar umulmadık bir uyum ve performans gösterdi.
Hani o zıt kardeşler, MHP ile DSP nerede? İkisine de aykırı düşen ANAP ne yapıyor? Üç uyumsuz bir araya geldi. Türkiye'nin en uyumlu koalisyonu doğdu.
Sorunların çözümündeki umut da belki buradan doğuyor.
Üstelik, sorunların olumsuzluk yaratamaması için ilk kez bu koalisyonun bulduğu bir yeni fomül de var.
Hükümetin üstünde fiili bir kuruluş:
"Liderler zirvesi." Yani "triumvira"...
* * *
BELKİ her konuya, her soruna hükümette çözüm aranması alışkanlığı karşısında "liderler zirvesi" ters gelebilir. Ama fiili durum bu, çözümleri sağlayan da bu.
Bazı konulardan herhalde Bakanlar Kurulu'nun haberi bile olmadan, üç lider karar alıp sorunu çözüyor. İşte 12 Ocak'ta Abdullah Öcalan'ın durumunu da bu zirve saptayacak. Bakanlar Kurulu da herhalde zirveden çıkan karara uyacak.
Bu yapı Türkiye'yi şeklen de olsa rahatlatmış görünüyor.
Ankara'da, IMF için verilecek niyet mektubuna kadar geçen sürede çalışan Cottarelli bile, belki de Türkiye'de ilk kez bu üçlünün danışmanı, fahri bir maliye bakanı gibi hareket etmedi mi?
* * *
BU, "zirve"de Ecevit'in deneyimi ve birikimiyle katalizör rolü oynamasının da çok büyük etkinliği var.
Bize göre; deneyim ve birikim en büyük sermaye, işte o Ecevit'te var ve o sermaye şimdi çok önemli bir işlev görüyor.
Uzlaşmaz gibi görünenleri, sorumluluk paylaşımıyla, Türkiye'nin yönetimine ortak ederek uzlaştırmak.
* * *
CUMHURBAŞKANI'nın süresi 16 Mayıs'ta bitiyor.
TBMM nisan ayında seçim süresini başlatacak.
Ama bundan önce mayısa kadar yerine getirilip getirilmeyeceği tartışılan bir başka durum var:
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi konusu.
O konu ele alınacaksa zamanın kısaldığı da dikkate alınmalı.
Bunun için Anayasa değişikliği gerekiyor.
Koalisyonun Meclis'te 350 oy gücü var. Buna 20 - 30 oy daha katılsa referanduma başvurma gereği doğmadan Anayasa değişikliği sağlanabilir.
Ama bırakın 350'lik bloka 20 - 30 ilaveyi, belki 350'lik blok da fire verebilir. Çünkü oylama gizli yapılacak.
Peki burada o "liderler zirvesi"nin ağırlığı olmayacak mı?
Belirsizliği güçlendiren muhalefet oluyor.
Bugüne kadar en önemli, en hayati işlerde bile ana muhalefet FP ile DYP bir güç gösteremedi.
Öyleyse cumhurbaşkanlığı konusunda da rol oynayacak, yine üç ortaktan oluşan "liderler zirvesi" olacak denilebilir.
İşler yolunda gitmesine gidiyor ama; Türkiye bugün değişik bir demokrasi örneğini de yaşıyor, "hükümetsiz" ve "muhalefetsiz" triumvira demokrasisi...



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr