Yaşlı genç

"Gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi" sözü artık değerini kaybetti. Hangi anlamda söylemek isteseniz de.
Abdi Bey'in (İpekçi'nin) yıllar önce haberlerle ilgili olarak muhabirlere tembihini unutmam.
"Haberde 'yaşlı adam' deme, onu diyeceğine adamın yaşını yaz. O yaş kimine göre yaşlılık ifade eder, kimine göre etmez. Sen neden yorum yapıyorsun?"
O günden bugüne yaşlılık sınırı her türlü fonksiyon bakımından daha da ilerilere atıldı.
Beslenmedeki iyileşme, konfor, tıptaki, farmakolojideki gelişmeler bunu böyle yapıyor.
* * *
NÜFUS kağıdı yaşı ile insanın faaliyetlerindeki yoğunluğun veya durgunluğun ortaya koyduğu yaş arasında paralellik olacağı görüşünün yanlışlığını Demirel en bariz şekilde ortaya koymuyor mu?
Sayın Cumhurbaşkanı 75 yaşında.
Ama kaç "nüfus kağıdı genci" onun performansını gösterebiliyor.
Orta Asya, Kafkasya ve Balkanlar neredeyse ondan soruluyor.
Bugün Kosova'da, Bosna'da; yarın Bişkek'te, Bakü'de.
Yurt içinde de devamlı hareket halinde.
Bir günde birkaç konuşma yapıyor, ziyaretçilerini kabul ediyor. Anayasal görevlerini de hiç aksatmadan yerine getiriyor.
Şimdi ona ihtiyar, yaşlı sıfatlarıyla, işinin gereklerini, fonksiyonlarını yerine getiremez imasında bulunmak haklı sayılabilir mi?
Hayır.
Belki de bunun için yeni bir cumhurbaşkanı düşünülürken yasal engellere rağmen yine o akla geliyor.
Bu açıdan bakınca İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım'ın sözleri şanssızlık sayılabilir.
Yıldırım, "2000'lerin eşiğinde, birkaç yıllık ömrü kalmış liderlerle yönetilmek istemiyoruz" diyor.
Bu cümle ile kastedilen öncelikle Cumhurbaşkanı Demirel ise Sayın Yıldırım hem yanlışlık hem haksızlık yapıyor. Çünkü Demirel'in performansı meydanda.
Üstelik; nüfus kağıdı yaşı genç rakipleri yoksa bu onun günahı sayılmaz ki...
* * *
YILDIRIM Bey'in görevde görmek istememesine rağmen Demirel'in yeniden cumhurbaşkanlığı konusunda neredeyse ittifaka yakın ekseriyet oluşmak üzere.
Bakmayın Erbakan'ın muhalefetine, FP de Demirel'e oy vereceğinin sinyallerini veriyor. ANAP ve DSP teklifin sahibi gibi algılandığına, DYP'nin de esasa ait bir itirazı olmadığına göre Demirel'in yeniden cumhurbaşkanlığı kesinleşiyor gibi.
* * *
DEMİREL, yeniden cumhurbaşkanılığı için seçimi halkın yapmasını istiyordu.
Ama partilerin direnişini görünce, pratik yüzünü gösterdi ve "öyle de olur" dercesine Meclis'teki seçime razı oldu.
Türkiye'nin birinci derecedeki ihtiyacı "istikrar". Geçmişteki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ağzı yananlar bu kez erken tedbir almak istiyor.




Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr