Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Enfeksiyon hastalıklarından kansere, hatta romatizma gibi bazı sistemik hastalıklara kadar birçok hastalıkta bağışıklık sisteminin bir rolü var. Vücudumuzun savunma sistemi olan bu yapıyı zayıflatan birçok sebep olabilir. Çoğu zaman da bu sistem daha olay patlak vermeden “İmdat, yetiş!” diyerek bizi uyarır. “Ayağını denk al bana dikkat et” diyerek işaretler verir. İşte o işaretler aft, uçuk, arpacık şeklinde kendini bize gösterebilir. Hepimizin hayatında bir veya birkaç kez karşılaştığımız bu işaretlere gelin bir göz atalım.

Haberin Devamı

Arpacık

AFT, UÇUK, ARPACIK VE BAĞIŞIKLIK

Göz kapakları kenarında beliren, içi iltihaplı, kırmızı renkteki bu küçük şişlikler, yağ bezlerinin enfeksiyonundan kaynaklanır. Yorgunluk ve aşırı stresle yakın bağlantılıdır. Ancak temizlik şartlarına uyulmaması da arpacığa neden olabilir. Enfeksiyonun yayılmaması için arpacığı el sürmemek gerekir. Gözleri dinlendirmek, bilgisayar ve televizyon ekranı karşısında çok uzun süre oturmamak da yararlı olur. Genellikle bir hafta içinde iyileşen arpacığa sıcak su veya çay kompresleri iyi gelir. Göz doktorunun önereceği antibiyotikli pomad ve damlalar tedavide kullanılır.

Uçuk

AFT, UÇUK, ARPACIK VE BAĞIŞIKLIK

Herpes simpleks virüsü ile olan bir enfeksiyondur. Vücudun hemen her yerinde en çok da ağız kenarında, dudaklarda görülür. Çoğu zaman ağrılı, hassas, berrak su dolu kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar. Bu kabarcıklar daha sonra kabuklu yara oluşumlarına yol açar.

Herpes simpleks virüsünün iki tipi vardır. Tip 1 sıklıkla ağız çevresi ve yüzde hastalık yaparken, tip 2 genital bölgede hastalık oluşturur.

Uçuk yapan virüs vücuda ilk girişinde enfeksiyon oluşur, iyileştikten sonra da sinir köklerine yerleşerek sessiz bir şekilde bekler. Bağışıklık zayıflayıp da uygun şartlar oluştuğunda tekrarlayıcı ataklar yapar. İlk atağın belirtileri virüs ile temastan sonraki üç hafta içinde ortaya çıkar ve 7-10 gün içinde iyileşir. Daha çok çocuklarda görülen bu durumda ağız içinde yaygın su dolu kabarcıklar, ateş, huzursuzluk gibi bulgular izlenir. Tekrarlayan ataklar ise ilk enfeksiyondan daha hafif geçer.

Haberin Devamı

Uçuk çıkmadan hemen önce etrafındaki deride kaşınma, yanma, ağrı, karıncalanma gibi belirtiler gösterir.

Uçuk oluşumunu kolaylaştıran faktörler:

*Yorgunluk, uykusuzluk gibi vücut direncinin düştüğü durumlar,

*Stres, korku, heyecan,

*Soğuk algınlığı, grip ve tüm ateşli hastalıklar,

*AIDS, kanser, organ nakli gibi bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar,

*Aşırı güneşe maruz kalma ve ultraviyole ışınları.

Hastalık sıklıkla bebeklik ve çocukluk çağında, yakın çevredeki virüsü taşıyan kişiler tarafından bulaştırılır. Öpme, aynı çatal kaşığı veya havluyu kullanma ile hastalık insandan insana aktarılabilir.

Tanı nasıl konur?

Hastalığın tipik klinik görüntüsü tanı koymak için yeterlidir. Eğer doktorunuz gerek görürse kültür, yayma, özel mikroskobik tetkikler ve bazı kan tahlilleri yapabilir.

Nasıl tedavi edilir?

Tedavide hastalığın şiddetine göre virüse etkili kremler veya sistemik ilaçlar kullanılır. İlaçların hastalığın başladığı ilk 1-2 gün içinde kullanılmaya başlanması önemlidir. Sık tekrarlayan hastalarda 6 ay-1 yıl süre ile virüsü baskılama tedavisi de uygulanabilir.

Haberin Devamı

 Ağızda aft

AFT, UÇUK, ARPACIK VE BAĞIŞIKLIK

Aftlar mukoza dokusunda en sık da ağızda hemen herkesin başına gelebilen ve acıtan yaralardır. Ağız içinde olduğu için konuşurken, yemek yerken ve yutkunurken bile rahatsız edebilir. Beyaz veya kırmızı renkli olan bu yaralar ağız içinde yanakta, dudağın iç kısmında, dilde, damakta ya da diş etlerinde ortaya çıkabilir.

Aft da bağışıklık sisteminin zayıflamasının bir işaretidir. Uçuk ve zonada olduğu gibi benzer sebepler aftın oluşumuna da zemin hazırlar. Ayrıca otoimmün yani bağışıklık sistemi ile ilgili birer hastalık olan çölyak ve Behçet hastalığının da sistemik belirtilerinden biri olarak karşımıza çıkabilir. Acılı besinlerin yenmesi ve küçük ısırıklar gibi lokal travmalar oluşumunu kolaylaştırır. Yaralar birkaç günde kendiliğinden geçer. Ağzın temiz tutulması ve uygun ilaç kullanımı iyileşmesini çabuklaştırır.