Orman yangınlarına karşı 100 bin gönüllü

Maalesef orman yangınları erken başladı. Dikkatli olmazsak yine ciğerlerimiz yanacak! Orman gönüllüsü sayısı 100 bine yükselecek.

Orman yangınları erken başladı bu yıl. Sadece gözde tatil merkezlerimiz değil, birçok yerden kötü haberler geldi.

Malum geçen yıl büyük acılar yaşadık. Sadece Türkiye değil, İspanya, İtalya, Yunanistan’da da... O yüzden de şimdiden önlem alma zamanı. Eğitim, uçak ve helikopter donanımı, personel eğitimi, gönüllülerin orman yangınlarına hazırlanması gibi.

Elbette tatbikat yapılarak deneyim kazanılması.

Güzel haber orman gönüllü sayısı 100 bine çıkacak. 12 binden 100 bine. Olumlu bir yaklaşım. Ne var ki, bu gönüllüler teçhizatla donanmalı ve iyi eğitim almalı. Geçen yıldan da dersler alınmalı.

TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz’a erken uyarılarını sordum, değerlendirmelerini aldım.

Bence önemli:

"İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkileri ile tüm dünyada orman yangınları sayılarında ve zarar gören ormanlık alan miktarlarında büyük artışlar yaşanmaktadır. 2021 yılında ülkemizde olduğu gibi bütün dünya ülkelerinde yıllık ortalamaların üzerinde orman alanları yangınlardan zarar görmüştür.

Büyük bir afet haline dönen orman yangınları hepimizi çok üzmüştür. Yanan alanların ağaçlandırma çalışmalarında, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü bünyesindeki meslek mensuplarımız eliyle yapılmış olan çalışmalar takdire şayandır. Orman Mühendisleri Odası bünyesinde kurulan 4 teknokrat ve 6 akademisyenden oluşan Ormancılık Politikalar ve Bilim Kurulu bu süreci yakından takip ederek yerinde incelemeler yapmış ve önlemler raporu hazırlamıştır. Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarının yüzde 85-90’ı insan kaynaklı olup ihmal ve dikkatsizlik ilk sırada yer almaktadır. Ormanlarımızda insan kaynaklı her yıl yaklaşık 2 binin üzerinde orman yangını çıkmaktadır. Öncelikle insan kaynaklı yangınlar azaltılmalıdır. Bunun için toplumsal bilinçlenmeye ihtiyaç vardır. Orman yangınlarına karşı duyarlılığı artıracak tedbirler alınmalıdır. Küresel ısınma, dikkatsizlik, doğal sebepler ya da sabotaj, nedeni ne olursa olsun orman yangınlarında sadece ağaçlar yanmıyor. Bitkiler, böcekler, hayvanlar yanıyor, nefes kaynağımız yok oluyor. Bilinmelidir ki, her yangın bir ateşin sonucudur."

Hedef 10 dakika

Uyarılara devam:

"Biz biliyoruz ki, orman yangınlarının söndürülmesinde en etkili müdahale yer ekibi olarak adlandırdığımız ateş savaşçıları olan teknik personel ve yangın işçileri tarafından yapılır. Buradaki açığın kapatılması adına Orman Genel Müdürlüğü‘nce, 5000 işçi, 630 mühendis, 2 bin 370 orman muhafaza memuru, 12 pilot ve 6 helikopter makinisti alımının yapılacağı duyuruldu. Olumlu bir adım. Ancak insan kaynağı açığı hala giderilmiş değildir. 5 bin mühendis, 5 bin orman muhafaza memuru, 5 bin işçi ve 5 bin büro personeli talebimizi de dile getirmek isteriz. Ülkemizde orman yangınlarına ilk müdahale, 2021 yılında 11 dakikada yapılarak büyük bir başarı sağlanmıştır. 2023 hedefi 10 dakikadır. Avrupa’da ilk, dünyada ABD’den sonra ikinci olarak İnsansız Hava Araçları ülkemizde orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmaya başlanılmıştır. 2021 yılında 4 İHA kullanılırken, 2022 yılında 8 İHA ile daha da etkin olunacak."

Yangında helikopter!

Ben de söylüyorum, yetkililer de... Orman yangınları ile mücadelede havadan müdahale çok önemli. Özellikle helikopter ve uçaklar. 2021 yılında toplam 39 helikopter, 3 uçak, 4 İHA (insansız hava aracı) yangınlara karşı görev yaparken, 2022 yılında 55 helikopter, 20 uçak ve 8 İHA’dan hizmet alınmasına yönelik tedarik süreci başlatıldı.

Başkan Türkyılmaz’a göre, ülkemizin dağlık ve kırık arazi yapısı dolayısıyla, orman yangınlarına havadan müdahale edilmesinde en doğru hava aracı her yerden su alabilen, her yere konuşlanabilen, yangın ekiplerinin yangın mahalline intikalini sağlayabilen ve kurtarma çalışmalarında da kullanılabilen manevra kabiliyeti yüksek helikopterler. 55 helikopter verimli kullanılırsa yeterli gibi görünüyor. Bu sayı artabilir de.

Malum geçen yılki yangınlarda ilgili kurumlar dışında özel sektör de katkı verdi. Ancak bu uçak ve helikopterlerin yakıt paralarının hala ödenmediği kulağıma geliyor. Yeni bakanın bu konuda duyarlılığı biliniyor. Sorun çözülecek gibi. Yoksa ciddi felaketlere toplumsal destek anlamında sıkıntı yaşanabilir. Alacağı olan firmalara yakıt parasının ödenmemesi doğru bir tavır değil.

Fotoğrafın dili olsa...

Bazen fotoğrafların da dili olsa deriz. O yüzden severim arşiv taramalarını. Eski gazete sayfalarını, fotoğrafları.

İşte büyük usta Ara Güler’in bir fotoğrafı 1960’lı yıllardan.

Türkiye’nin güzeller güzeli turizm merkezi Bodrum ve özellikle de sembolü Bodrum Kalesi, ne güzel.

Şimdilerde birçok konsere sahne olan tarihi tiyatronun olduğu noktadan bir ‘belgeleme‘.

Nereden nereye?

Hani iklim krizi, çevre ve doğa kirliliği, dünyanın yaşanılır olmaktan çıkmasını çokça tartışıyoruz ya.

Fazla söze ne gerek var? Beton binalarla çevirmişiz her yeri! Tüm güzellikleri! Doğaya kıymışız, yok etmişiz.

Şimdi de yakınıyoruz: Dünya elden gitti, çevremiz, doğamız kirlendi diye.

O yüzden de fotoğrafların dili olsa... Konuşsa!

Ne derdi acaba? “Bana nasıl kıydınız böyle?”

1960’lı yıllardan kalma, Ara Güler imzalı bu fotoğraf çok şeyi anlatıyor.