Dr. Ümit Aktaş

Dr. Ümit Aktaş

umit.aktas@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sağlıklı bir yaşam sürmek istiyorsanız ekmekten ve tüm buğday ürünlerinden uzak durmalısınız. Çünkü…

Kitaplarımda, katıldığım televizyon programlarında ekmeğin ve tüm buğday ürünlerinin sağlığınıza nasıl zarar verdiğini anlatıyorum. “Eğer kronik hastalıklardan korunmak istiyorsanız ekmeği kesin, böreği, çöreği hayatınızdan çıkarın” diyorum. Geçen gün bir okuyucumdan aldığım bir e-posta sonrasında bu konuyu köşemizde detaylı bir şekilde anlatma gereği duydum. Çünkü sağlıklı beslenmeye özen gösteren, yediği sebzeyi, yumurtayı dikkatle seçenlerde bile ekmek konusunda hâlâ bir kafa karışıklığı, ekmeği kesmek konusunda bir direnç olduğunu gözlemliyorum.

Haberin Devamı

Okuyucumdan gelen e-postaya geri dönelim: “Eskiden yumurtanın zararlı olduğu söyleniyordu. Bugün ise yumurtanın zararlı olmadığı, hatta herkesin bu değerli besinden faydalanması gerektiği söyleniyor. Şimdi de ekmek zararlıdır deniyor. Dün zararlı olan bugün faydalıysa, kime, neye, nasıl inanacağız?”

Yerinde bir soru. Ve detaylı bir cevabı hak ediyor.

Ekmek  tartışmaları

Dersimiz gluten

Binlerce yıldır buğday yediğimiz halde, buğdayın içindeki gluten molekülünü sindirmek üzere tasarlanmadık. Vücudumuzda bu molekülü tam olarak sindirmemizi sağlayacak enzimler yok. Buğdaya yapılan genetik müdahale ile sorun daha da büyüdü. Bugün yediğimiz modern buğday, dedelerimizin yediği Siyez, Kavılca gibi ilkel buğday türlerine kıyasla çok çok daha zararlı bir gluten içeriyor. Üstelik insanlık tarihi boyunca yemediğimiz kadar çok buğday ürünü tüketiyoruz.

Ne kadar çok pizza, ekmek, makarna, bulgur yediğinizi bir düşünün! Bu sindirilemeyen molekülü ve vücutta yarattığı etkiyi basit bir şekilde anlatmak istiyorum.

Çocukken elişi dersinde kesekâğıdı yapanlar iyi bilir, kâğıdı yapıştırmak için un ve suyu karıştırırdık. Tutkal yerine un kullanarak yaptığımız kesekâğıtları son derece sağlam olurdu. Kâğıdı yapıştıran madde glutendir. Buğdayın içinde bulunan bu proteinin ismi İngilizce “glue”, yani yapışkan kelimesinden geliyor.

Vücut tarafından sindirilemeyen bu molekül bağırsaklara yapışır. Bağışıklık sistemi, gluteni uzaklaştırmaya çalışır, çünkü vücudumuz için zararlıdır ancak yapıştığı için uzaklaştıramaz. Bunun üzerine, bağışıklık sistemi sürekli olarak bağırsak duvarına reaksiyon vermeye başlar. Bağırsak duvarı zaman içinde harap olur, işlevini yitirmeye başlar ve bağırsak geçirgenliği bozulur. Tüm toksik maddeler, zararlı bakteriler elini kolunu sallayarak bağırsak duvarından geçip kan dolaşımına karışmaya başlar. Bağışıklık sistemi alevlenir ve dengesi bozulur. Otoimmün hastalıklardaki artışın arkasında bağırsak geçirgenliğinin bozulması olduğunu gösteren bilimsel yayınlar var.(1)

Haberin Devamı

Vücudu bir savaş alanına döndüren bu süreç (kronik enflamasyon) diyabetten kansere tüm hastalıklara zemin hazırlar.

Kaçış yok

Hepimizde az ya da çok gluten hassasiyeti vardır. Nasıl olmasın? Bağırsak duvarına yapışan ve sindirilemeyen bir molekülden bahsediyoruz. Bugün sağlıklı olabilirsiniz ama eğer bu kadar çok buğday yemeye devam ederseniz, sistem bir noktada tökezleyecek ve hastalıklar ortaya çıkmaya başlayacaktır.

Haberin Devamı

2016 yılında yapılmış bir araştırma(2) için sağlıklı katılımcılara glutensiz bir diyet uygulanmış. Bu diyetin sonucunda araştırmaya katılanların mikrobiyomunda bağırsak enflamasyonu ile ilişkilendirilen bir bakterinin azaldığı gözlenmiş. Dikkatinizi çekerim çalışmada yer alanların tamamı da sağlıklı kişiler!

Ekmek  tartışmaları

Büyük taklitçi

Gluten hassasiyeti pek çok farklı tabloyla ortaya çıkabilir. Hasta, geçmeyen vücut ağrılarıyla, reflü şikayetiyle, hayatını zindan eden migren ataklarıyla

doktor doktor dolaşır, derdine derman bulamaz. Esas sorumlunun gluten olduğu anlaşılmaz. Tıp terminolojisinde böyle durumlara “büyük taklitçi” denir. Kısırlık, ülseratif kolit, alerjiler, kronik yorgunluk sendromu, Crohn hastalığı, irritabl bağırsak sendromu (İBS), nedeni anlaşılamayan kansızlık, reflü, romatizma gibi sağlık sorunlarında ve tüm otoimmün hastalıklarda ilk yapılması gereken buğday ürünlerinin kesilmesidir.

 

Doğru bilinen yanlışlar

“Tam buğday ekmeği zararsızdır”

Siz ister ekmeğin kepeklisini yiyin, ister tam buğdaydan yapılmış olanını içindeki gluten bir yere gitmiyor!

“Ekmek sadece gluten hassasiyeti olanlar için zararlıdır”

Herkeste az ya da çok gluten hassasiyeti vardır. Gluten, bugün olmasa bile bir gün sağlığınıza darbe vuracaktır.

“Ekmek yemeden doyulmaz”

Aksine, sizi asıl acıktıran ekmektir, börek, çörektir. Buğday ürünlerinin glisemik indeksi çay şekerinden daha yüksektir ve kan şekerinizin aniden fırlamasına neden olur. Bu da açlık atakları anlamına gelir.

“Marketlerde satılan glutensiz ürünler sağlıklıdır”

Bu ürünler nişastadan üretilir ve glisemik indeksleri neredeyse şekerin iki katıdır. İnsülin direncine, diyabete davetiye çıkarırlar. Faydalı değil, zararlıdırlar.

“Ekşi mayalı siyez ekmeğinde gluten yok olur”

Tamamen yanlış! Siyez, Kavılca, Karakılçık gibi buğday türleri, insan eliyle genetiğine müdahale edilmemiş buğdaylardır; ancak bunların tamamı gluten taşır. Ekşi maya, gluteni yok etmez.

Son söz

Gluten molekülünün vücuttaki olumsuz etkilerini işaret eden araştırmalar, yayınlanmış çalışmaların sayısı azımsanamayacak kadar çok. Ama bir hekim olarak bana en önemli bilgiyi hastalarım veriyor. Diyetlerinden ekmeği, unlu mamulleri çıkardıktan sonra sağlıklarına kavuşan, tam şifa ile iyileşen hastalarım… Gelecek haftanın konusu ekmek yerine koyabileceğiniz sağlıklı alternatifler olacak. 

1  “Leaky gut and autoimmune diseases” A.Fasano, Clin Rev Allergy         Immunol 2012, Feb: 42 (1) 71-78

 2  The influence of a short-term gluten-free diet on the human gut microbiome Genome Medicine20168:45 DOI: 10.1186/s13073-016-0295-y 21 April 2016