Çocuklar dişlerini fırçalamak istemediğinde bunun birçok nedeni olabilir. İşte en yaygın nedenler:
Kontrol ve bağımsızlık
Gelişimleri boyunca pek çok farklı aşamada çocuklar, kendi kendini kontrol etme isteği dönemlerinden geçerler. Küçük yaşta ilk kez bağımsızlıklarını geliştirdiklerinde, erken okula gittiklerinde ve ergenlik döneminde çocukların kontrol/bağımsızlık kazanmak istemeleri çok yaygındır. Bununla birlikte çocuklara 9 yaşına gelene kadar ebeveyn gözetiminde beraber diş fırlama alışkanlıklarını sürdürmeleri önerilmektedir. Dirençli çocukların, ebeveynleri ile hareket ettiklerinde uyum sağladıkları gözlenmiştir.
Hijyeni anlamamak veya önemsememek
Çocuklar genellikle kişisel hijyenine dikkat etmez ve ağız kokusunu fark etmezler. Diş fırçalamanın faydaları ve ağız sağlığını önemi anlatılmalıdır. Korkutma yöntemi kullanılmamalıdır.
Duyusal sorunlar
Çocukların dişlerini fırçalaması söz konusu olduğunda üstesinden gelinmesi zor bir konu duyusal sorunlardır. Dokunmaya veya hissetmeye aşırı
Makyajınız aşağıdaki seçeneklerden oluşabilir.
Kaplamalar
En sık tercih edilen seçenekler zirkonyum ve empress laminalardır. Çok ince malzemelerdir. Dişleriniz hafif aşındırıldıktan sonra diş üstüne yapıştırılır. Gülümsemenizi düzeltir, güzelleştirir ve güçlendirir.
Diş beyazlatma
Kullanılan jeller yüksek bir beyazlatma maddesi konsantrasyonuna sahiptir. Diş rengi doğuştan koyu olan veya sonradan çeşitli nedenlerle diş rengi sararmış hastalara uygulanan beyazlatma tedavisidir. Diş sararmalarınızı gidererek daha beyaz bir gülümsemeye sahip olmanızı sağlar. Diş hekiminde uygulananlar ağız içinde doğru koşullar sağlandığından hem daha etkilidir hem de uzun vadede zarar vermezler
Bonding
Estetik diş hekimliğinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Dişin doğal rengine uygun estetik ve kompozit malzemesinin dişe uygulanmasıdır. Uygulayacak hekimin sanatı ve tecrübesi, oluşacak sonuca olumlu katkı sağlar. Dişten çoğu zaman hiçbir aşındırma yapılmaz ve uygulama süresi 30 dakika ile 1 saat arasında değişir.
Diş implantları
Sigaranın dişlerinize etkileri nelerdir?
Dişlerinizin sağlıklı kalması için yeterli diş eti dokusu ile çevrili olmaları gerekir. Sigara, ağız boşluğunuzun yumuşak dokularını tahriş eder ve diş etlerinin iltihaplanmasına neden olarak bakteri üremesini teşvik eder ve bu da diş çürümesine ve diş eti sorunlarına neden olabilir.
Duman, çeşitli toksinlerden ve tütün katranının mikro partiküllerinden oluşur. Sigara içtiğinizde bu mikro partiküller tüm mineyi koyulaştırır. Tütün katranını dişlerinizden çıkarmak zordur ve ağız kokusuna da neden olabilir.
Sigara içmenin ağız ve diş sağlığınız üzerindeki diğer bazı olumsuz etkileri şunlardır:
-Koku ve tat kaybı
-Zayıf bağışıklık sistemi
-Diş kaybı
-Diş çürümesi
İmplant tedavilerinde 21. yüzyılın teknolojisi ile hastalar ağrı hissetmezler. İşlem hastaya anestezi uygulanarak gerçekleşir. Eğer kişinin dental fobisi varsa ya da ağrı eşiği düşükse sedasyon altında da implantlar uygulanabilir. İşlem sonrasında hekimin tavsiyelerine uyulursa günlük hayata 24 saat içinde dönülebilir.
Sık sorulan sorulardan biri de implantların dayanıklılığıdır. Uzman kişiler tarafından uygulanmış, onaylı ve kaliteli implantlar ömür boyu dayanıklıdır. Eğer ağız bakımınıza dikkat eder ve düzenli kontrollerinizi yaptırırsanız implantınızın dayanıklılığı ve kullanım süresi artar.
Hastalar arasında implant üstü dişler yapıldıktan sonrasında sadece yumuşak yiyecekler yenilmesi gerektiğine dair bir inanış vardır. Bu yanlıştır. Çünkü implantlar, doğal dişler gibi tam çiğneme yüküne dayanabilir. Sadece iyileşme sürecinde yumuşak yiyecekler yenilmesi gerekir. Bir hafta içinde en sevdiğiniz yemeklerde sınırlama olmadan normal beslenme rutininize dönebilirsiniz.
Aklınıza takılan soruları internetten araştırmak yanında diş hekiminizden randevu alarak
Dişler gün içerisinde yemek yemek, konuşmak, gülümsemek gibi birçok fonksiyona ya yardımcı olur ya da esas işi yapar. Bazen diş problemlerinden dolayı yemek yemekte zorlanabilirsiniz. Bir diş hekimine gittiğinizde size her zaman kalıcı bir çözüm sunacaktır. Bu çözümlerden biri de estetik diş tedavileridir. Bunlar temel olarak diş yapınızı restore etmeye ve estetik görünümü iyileştirmeye yardımcı olan prosedürlerdir.
1. Özgür ve çekici bir gülümseme
Mutluluk kahkahalar veya gülümsemeler yoluyla ifade edilebilir. Mutlu olmanın ve çok gülümsemenin bir avantajı, çok daha genç görünmenizdir. Daha özgür ve elinizle ağızınızı kapatmadan gülümsemeniz için dişlerinizin görünümünü iyileştirecek estetik diş tedavilerinden faydalanabilirsiniz. Bu tedaviler ayrıca dişlerinizin doğru şekilde hizalanmasını sağlar. Bazen dişlerin renginin değişmesi, hatta diş etlerinin görünümündeki bir sorun nedeniyle sık sık gülümsemenizi saklamak isteyebilirsiniz.
Diş kaybetmek, kimsenin karşılaşmak istemediği olumsuz bir deneyimdir. Ne yazık ki genellikle travma, derin diş çürükleri ve hatta yaşlılık gibi çeşitli nedenlerle aniden ve beklenmedik bir şekilde bu durum karşınıza çıkabilir. Bir veya daha fazla dişinizi kaybettiyseniz, diş tedavisi yaptırmak yerine sorunu görmezden gelmek isteyebilirsiniz. Fakat asla bu sorunu ihmal etmemelisiniz. Çünkü, eksik dişler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok gizli tehlike oluşturabileceğinden, ihmal etmek akıllıca olmayacaktır.
1. Artan diş çürüğü riski
Eksik bir diş, diş yapınızda doğal olmayan bir boşluk oluşturur. Bu boşluk, küçük gıda parçacıklarının ve bakterilerin saklanabileceği mükemmel bir alan sağlar. Ortaya çıkan etki genellikle komşu dişlerde diş çürümesidir. Diş çürüğü tedavi edilmezse, daha da kötüleşebilir ve sonunda başka bir eksik dişle sonuçlanan bir dişin çekilmesini gerektirebilir. Sonrasında kısır döngü yeniden başlar.
2. Ciddi yanlış hizalama
Öze
Dişler Nasıl Enfekte Olur?
Bir diş farklı şekillerde enfekte olabilir. Diş çürüğü, hasarlı bir dolgu ve dişte travma da enfeksiyona neden olabilir. Bakteri oluşumu ve kötü diş hijyeni enfeksiyonu daha da artabilir.
Diş enfeksiyonu belirtileri şunları içerir:
● Dişte şiddetli ağrı
● Artan diş hassasiyeti
● Ağız kokusu
1. Gülümseme en hızlı fark edilen yüz ifadesidir
Bir gülümseme gerçekten evrenseldir. Bir insan ister memleketinde isterse dünyanın herhangi bir yerinde olsun, bir gülümseme mutluluğu gösterir ve ortak dildir.
2. Bebekler gülümseme yeteneği ile doğarlar
Bebekler çoğunlukla etraflarındaki insanları izleyerek öğrenirler. Ancak görme bozukluğu ile doğan bebekler de dahil olmak üzere tüm bebekler gülümseme yeteneği ile doğarlar. Bebeklerin anne karnında ve doğumdan hemen sonra gülümseme yeteneği vardır.
3. Gülümsemek tansiyonu düşürür
Gülümsemek aynı zamanda vücudun kortizol ve endorfin salgılayarak kalbi rahatlatmasına ve kan basıncını düşürmesine yardımcı olur.
4. Gülümsemek kişinin daha uzun yaşamasına yardımcı olabilir
Gülümsemek endorfin salgıladığından, stresi hafiflettiğinden, ağrıyı azalttığından ve kan basıncını düşürdüğünden, sağlık açısından büyük bir destektir ve bir kişinin daha uzun yaşamasına yardımcı olabilir.