OKTAY PİRİM - Türk turizminin bir dönem en önemli pazarı olan Almanya pandemi sonrası yeniden eski günlerine dönmek ve Türkiye’de yer almak için güçlü sinyaller vermeye başladı.
Bu amaçla Avrupa’nın en büyük seyahat acentesi Alman kökenli RTK bünyesinde 400 seyahat acentesi üç gün süreyle Antalya’ya geldi hem geziler düzenlendi hem de bir konferans ve gala gecesi yapıldı.
Yılda 4 milyar Euro ciroluk bir büyüklüğü olan Sunexpress, Nirvana Cosmopolitan ve FTI’nin sponsorluğunda bir araya gelen acenteler “Geriye dönüyoruz” mesajları verdi.
RTK’nın CEO’su Thomas Bösl, ”Seyahat acenteleriyle gurur duyun, pandemi sırasında nasıl çaba gösterdik ve salgın ile nasıl başa çıktık, bundan gurur duymalıyız” dedi.
Antalya Lara’da düzenlenen ve 400 katılımcının yer aldığı konferansta RTK’nın patronu Türk turizminin Avrupa pazarlarında, özellikle Almanya’da çok önemli ilerleme kaydedeceğine inandığını ve RTK olarak Türkiye
İsmail Özcan- Eğitimci/Yazar 2022’nin Ramazan Bayramı da pandemiden kurtulamadı. Müslüman âlemi son üç yılın Ramazan Bayramlarını pandeminin etkisinde kutlamak/yaşamak zorunda kaldı. Pandeminin ilk iki yılında hem Ramazan hem de Kurban bayramları tarihlerinde görülmedik ölçüde olağanüstü kısıtlamalarla kutlanmıştı. Çok mahzun bayramlardı! Aşılanma, toplumsal bağışıklığın yükselmesi, virüsün de gücünü yitirmesi sebebiyle bu bayramın inşallah salgın öncesindeki bayramlara benzer şekilde kutlanması mümkün olacak.
Tüm ülke toplumlarının yaşamında dinî ve millî bayramların bireyleri birbirine yakınlaştırıcı, kaynaştırıcı, dargın/kırgınları barıştırıcı bir etkisi olduğu tecrübe ile bilinmektedir. Bayramların bu rolünü en iyi yerine getirebilmesinin koşulu ise hiçbir kısıtlamaya konu olmadan özgürce kutlanabilmesidir. Temenni ederiz ki, 2022’nin Ramazan Bayramı ve sonrasındaki bayramlar böyle bayramlar olsun.
Şu bir gerçektir ki toplumsal dayanışmayı en fazla önemseyen
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / Rusya-Ukrayna savaşının uluslararası ve bölgesel yankıları tüm ülkeler için zorlayıcı bir ortam oluştursa da, hem söz konusu savaşta aldığı yapıcı ve arabulucu rol hem de Ortadoğu’daki normalleşme havası, Türkiye için bölgesel denklemde yeni fırsatlar ortaya çıkarmış görünüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile atılan adımlar şimdi de Suudi Arabistan’la atılıyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 4.5 yıl aradan sonra ilk kez Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Erdoğan’ın, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz es-Suud için “Hâdimü’l Haremeyn” ifadesini kullanması, ilişkilerde hedeflenen seviye açısından önemli. Hâdimü’l Haremeyn, Müslümanlar için kutsal iki şehir olan “Mekke ve Medine’nin hizmetkarı” anlamında kullanılmakta, büyük bir itibar sunmakta. Zira bu unvan, Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren Osmanlı padişahları tarafından da kullanılmış, kutsal mekanların koruyucularına atfedilmişti. Bu noktada
Safa Tekeli - dusunce@milliyet.com.tr
Millî Mücade-le’ye ve Mustafa Kemal’e karşıt oluşunun nedeni, Ali Kemal’in İttihat ve Terakki’ye olan düşmanlığında beliriyordu. II. Abdülhamit’in baskıcı yönetimi günlerinde Ali Kemal, Paris’e, Jön Türklerin yanına gelir (1895). Paris’te Jön Türklerin önde gelenlerinden Mizancı Murat, Ali Kemal’den, Jön Türklere katılmasını ister. Ali Kemal reddederek, “Girmem, üç günde kavga edeceksiniz, emsalini gördüm” diye cevap verir. Ali Kemal’in oğlu Zeki Kuneralp, kitap haline getirdiği babasının anıları “Ömrüm”de şu yargıya varıyor: “İdeallerini büyük ölçüde paylaştığı halde Ali Kemal, jöntürklerle anlaşamadı. Gayeye varmak için izledikleri yolu beğenmedi. Jöntürkler ile Ali Kemal arasındaki anlaşmazlık sonra düşmanlığa dönüşmüştür ve bu da Ali Kemal’in daha sonraki seçeneklerini etkilemiştir.”
Ali Kemal’in son yazıları
Zeki Kuneralp, “Sadece
SAFA TEKELİ - İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a, Ermeni asıllı iş adamı eski Glendale belediye başkanı Rafi Manukyan (Raffy Manukian) tarafından yapılan çağrı, Johnson’un büyük dedesi Ali Kemal’i yeniden anımsamamıza yol açtı. 26 Nisan 2022 tarihli Milliyet’te yer alan habere göre, Manukyan’ın, “New York Times”ta yayınlattığı ilana göre, gazeteci ve siyasetçi Ali Kemal, “Ermeni soykırımı faillerinin cezalandırılması çabalarından dolayı ‘hain’ olarak” adlandırılmıştı. O yüzden, Başbakan Boris Johnson’a İngiltere’nin sözde Ermeni soykırımını tanıması çağrısında bulunuluyordu.
Ancak bu ilan, tarihi gerçeklere dayanmamasının ötesinde, tarihi gerçekleri çarpıtıyordu da. Evet, Osmanlı’nın son Dâhiliye Nazırı (içişleri bakanı) Ali Kemal, Ermeni ve Rum yanlısı bir tutum sergilemişti; ama Ali Kemal’in bu tutumu, bizzat dönemin tanıkları tarafından belirtildiği üzere tamamen İttihat ve Terakki’ye olan muhalefetine dayanmaktaydı. Üstelik Ali Kemal’e o dönem
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 17 Nisan 2022 gecesi, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK varlığına yönelik olarak, Mayıs 2019’da başlatılan “Pençe Harekatlarının” bir devamı olarak, Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerinde, “Pençe Kilit” adıyla yeni bir operasyon başlatması, bölgede yeni bir hareketliliğin ve tartışmanın da başlamasına yol açtı. Türkiye açısından operasyonların amacı ve hedefi son derece net. Ancak sınırın diğer tarafında “olmaması gereken” bir kafa karışıklığı var. Türkiye’nin ülke içi operasyonları neticesinde gücünün büyük kısmını sınır ötesinde tahakküm etmek zorunda kalan PKK, Türkiye’nin gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlar neticesinde de sınır ötesinde yeniden konumlanma çabası içerisinde. Özellikle 2019’da başlatılan ve halen etkili bir biçimde sürdürülen “Pençe Harekatları” sonucunda, PKK’nın kırsal ve dağlık alanda yediği
Yusuf Günay -Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Kurucu Başkan - 2015 Paris İklim Değişikliği Kongresi’nde “2050” yılına kadar dünyanın ısısını 1.5 dereceye kadar azaltma kararı alındı. Hedef karbon salımını sıfırlamak. AB ülkeleri “yeşil enerji”yi gerçekleştirmek için 1 trilyon dolar yatırım yapma kararı aldılar. 2023 yılından itibaren AB’ye giren alüminyum, demir çelik, elektrik, gübre, çimento gibi ürünlerde “karbon” ayak izi varsa, ekstra vergiler ödenecek. Sonrasındaki hedef ise karbon ayak izine kapıları kapatmak. İngiltere ve Almanya, 2035’te fosil yakıtlar olarak bilinen “ağır yakıt” yerine “hidrojen” enerjisine geçecek. Almanya sistemi kurdu. Rüzgar ve güneş enerjisi santrallarıyla yeşil enerji elde edecekler.
Bu çerçevede yeşil enerji kaynakları olarak tanımlanan rüzgar ve güneş santralları, Türkiye’ye çok büyük şans getiriyor. AB ülkeleri içinde en yüksek rüzgar enerjisi elde edebilen ülke İngiltere. Türkiye ikinci
Bülent Akarcalı - Uzun zamandır ciddi sürtüşme ve çatışma yaşamış olan Türk- Fransız ilişkilerinin hızlı bir iyileşme gösterdiğini ve bir ısınmanın başladığını gözlemliyoruz.
Özellikle Ukrayna savaşı, Fransa ile Türkiye’yi birbirine yaklaştıran ve Avrupa denince esas temsilcilerin adeta Fransa ve Türkiye olduğunu ortaya çıkaran bir unsur oldu. Ukrayna söz konusu olduğunda ne İtalya ne İspanya ve hatta Almanya’nın dahi ortalıkta olmadığını gördük.
AB kanadından, elini taşın altına koyan, ciddi olarak tavır alıp eyleme geçen bir tek Macron ve Fransa’yı oldu.
Macron, 10 Nisan 2022’de yapılacak başkanlık seçimlerine artık çıraklığını bitirmiş ve ustalık dönemi için girmiş olacak. Büyük bir ihtimalle, belki de
ilk turda kazanacak.
Bu iyileşmenin mimarları arasında önemli bir isim, Fransa’nın en itibarlı eğitim kurumlarından olan Ecole Nationale d’Administration’da (Milli İdare Okulu-bizim Siyasal Bilgiler benzeri) Yüksek Lisans yapmış olan ve de şu anda Paris Büyük Elçimiz Ali Onaner olduğunu