Dünyayı titreten, panikleten; bütün ülkeleri, bütün toplumları akıldan geçmeyen birçok sorun ve sürprizle karşı karşıya bırakan koronavirüs salgını/pandemisi dolayısıyla dua evrensel bir önem kazandı. Avrupa’da, Amerika’da başta mabetler olmak üzere diğer bazı yer ve mekânlarda bütün dinler adına, insanlığın bütününün iyiliği için toplu dua ayinlerine başvuruldu ve bu devam ediyor. Bir virüs, insanlığın birçok alanda ezberlerini bozdu; maddenin, gücün, zenginliğin her zaman, her durumda yeterli olmadığı ve olmayabileceği bilincini uyandırdı. Bu yüzden üstün bir güce sığınmak ve yüzyılların tecrübesiyle bilindiği üzere psikolojik bir rahatlama elde etmek ihtiyacıyla Tanrı’ya, ‘Yaratıcı Kudret’e yönelme eğilimi ortaya çıktı. Söz konusu dualar da bu nedenle gündeme geldi. Her dinde ve özellikle ilahi (tanrısal) dinlerde dua ile ilgili esaslar, kurallar, incelikler bulunuyor. Biz de buradan hareketle bu yazıda Müslümanlık özelinde duanın mahiyetini ele
Bugün On dokuz Mayıs,
Mayısın ondokuzu!
Sen ey Türk ülkemizin geleceği,
Ulusumuzun gözbebeği,
Sen ey demir parmaklıklarda barfiks yapan,
Ranzalarda parende atan
Sportmen ve kahraman Türk Gençliği,
Bağlamına göre tanımı değişmekle birlikte, en genel anlamıyla siyaset; örgütlü bir yapıyla, toplumun tümü için bağlayıcı kararları alma ve uygulama sanatıdır. Hükümet etmek anlamında da toplum ve devletle ilgili faaliyetlerin yürütülmesidir. Dolayısıyla da devlete ait kurum ve süreçleri ifade eder. Bununla birlikte, İktidarı ele geçirmek amacıyla sosyal, ekonomik ve kültürel alanları kapsayan çeşitli proje ve modellerle, toplumsal kesimlerin mutabakatını temin etmek, etkilemek ve ikna etmek amacıyla girişilen faaliyetler bütününü de siyaset olarak tanımlamak mümkündür. Özetle, politika ya da siyaset; bir grup insanı ortak bir hareket tarzında hemfikir kılmak üzere yapılan söylem ve eylemler bütünüdür.
Çok farklı tanımlanma biçimi olmakla birlikte, bilim; materyal ve fiziksel evrenin davranış ve doğasının; gözlem, deney ve ölçüme dayalı olarak sistematik bir yaklaşımla incelenmesi ve bu olguları, genel olarak tanımlamak için yasaların oluşturulmasıdır. Başka bir deyişle
Bugün 15 Mayıs; son birkaç yıl evveline kadar bugün “Hava Şehitlerini Anma Günü” olarak biliniyor ve birtakım etkinlikler resmi olarak yapılıyordu. Son birkaç yıldır bütün kuvvetlerin anma günleri (Hava, Kara, Deniz) tek bir tarihte yapılmaya başlandı! 25 Şubat 1914’te İstanbul-Kahire uçuşunda şehit olan Yzb. Sadık Bey ile aynı mesafe uçuşunda 11 Mart 1914’te şehit olan Tğm. Nuri Bey, Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk şehitleridir. Bu ilk hava şehitlerinin anısına İstanbul Fatih-Saraçhane semtinde 1914 yılında bir anıt yapılmasına başlanmış ve anıt 1916 yılında bitirilerek törenle açılmıştır. Bu açılış töreni aynı zamanda ilk anma töreni olmuştur.
Atatürk’ün emriyle
Atatürk’ün emriyle kurulmuş olan Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluş
“Covid 19, Çin’in Wuhan kentinde ilk kez görüldüğü 23 Aralık 2019 gününden bu yana dünyanın en önemli sağlık sorunu hâline geldi. Salgının yayılma hızı, bazı günler yavaşlasa da dünya ve Türkiye genelinde artmaya devam ediyor...”
“Krizin ekonomik ve sosyal sonuçlarını ortadan kaldırmak için yapılması gereken şey, devlet yatırımlarını her alanda artırmak, karma ekonomi modeli çerçevesinde özel sektörü teşvik etmek suretiyle sosyal piyasa ekonomisini canlandırmaktır...”
Yeni tip koronavirüs ya da Dünya Sağlık Örgütü’nün hastalığı ilk kez ortaya çıktığı yılı da gösteren bir kısaltma ile adlandırmak için kullandığı bir terimle “Covid 19”(1), Çin’in Vuhan (Wuhan) kentinde ilk kez görüldüğü 23 Aralık 2019 gününden bu yana dünyanın, Türkiye’de ilk kez görüldüğü 11 Mart 2020 gününden bu yana ülkemizin en önemli sağlık sorunu hâline geldi. Hastalık, kısa zamanda
“Bugün İlham Aliyev’in dirayetli yönetiminde küresel, siyasi, mali, ekonomik ve pandemik krizlere rağmen örnek bir Azerbaycan Devleti modeli mevcutsa; bu Haydar Aliyev’in takip edilen yol haritasının eseridir.”
Çağdaş Azerbaycan’ın Kurucu Lideri Haydar Aliyev yaşasaydı bugün 97 yaşında olacaktı.
97 yıl önce 10 Mayıs l923’te Nahçıvan’da dünyaya gelen Haydar Aliyev; Türkiye-Azerbaycan dostluğunun mimarı olduğu kadar, seksen yıllık ömrünü hem SSCB hem de bağımsızlık döneminde ülkesine ve halkına adayan bir şahsiyet olarak kabul edilmektedir. Bu kabul ediliş O’nun bugün ülkesinde “Umummilli Lider” unvanı ile anılmasına vesile teşkil etmektedir.
Haydar Aliyev’in Nahçıvan’da başlayan siyasi hayat serüveni 1944 yılında SSCB Devlet Güvenlik Komitesi’ne kabul edilip, 1967 yılında tümgeneral rütbesiyle Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri seçilmesi ile başlar. Bu görevi 1982 yılına kadar sürdüren Haydar Aliyev aynı yıl Moskova’ya davet edilerek
Prof. Dr. Yavuz Odabaşı1949 Bafra doğumlu olan Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, AİTİA ve İşletme Yönetimi Enstitüsü mezunudur. Devlet bursu ile ABD’de doktora eğitimini tamamlamıştır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşunda görev almış, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde çalışmıştır.
Günümüzün önemli bir uygulaması olarak öne çıkan “fijital” sözcük olarak yakınsama, akışkanlık ve geçişkenlik özelikleri ile fiziksel ve dijital dünya arasındaki sınırsızlığı, iç içeliği açıklar. Koronavirüs sonrası dünyanın neye benzeyeceği konusunda tükenmez görüşler ve tartışmalar var. Görüşlerin bir bölümü “her şeyin kaldığı yerden devam” edeceğini, diğer kısmı “her şeyin kökten değişeceğini” ileri sürmekte.
Salgının getireceği önemli ve öne çıkan bir etkisi, tüketicilerin deneyim alanları içinde hem fiziksel hem de dijital dünyaların birliktelikleri. Buna kısaca “fijital dünya”nın oluşumu adını vermek hiç de yanlış
4. Yapılan Düzenlemenin Hukukî Niteliği
İnfaz Kanunu’nun geçici 6. maddesinde 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle hükümlülere sağlanan olanak, hükümlü çocukların koşullu salıveril-meden yararlanabilmeleri için iyi hâlli geçirmeleri gereken sürenin kısaltılması dışında genel olarak iyi hâlli hükümlüler hakkında koşullu salıverilmeye kadar geçecek sürenin üç, dört yıl öne çekilmesi suretiyle uygulanmaya başlanan denetimli serbestliktir. 21.12.2000 tarih ve 4616 sayılı Kanun’dan farklı olarak (m. 1/3), tutuklu sanıklar hakkında bu süreler çerçevesinde bir serbest bırakılma, başka bir deyişle, tutuksuz yargılanma olanağını içeren bir düzenleme yapılmaması bir eksikliktir.
Koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik uygulamalarının hukukî niteliği tartışmalıdır. Anayasa Mahkemesi, “4616 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin şartla salıverilme niteliğinde olmayıp şartlı af niteliği ağır basan kendine özgü bir düzenleme” olduğunu, bu Yasa’nın