Dr. Emin Yeğinboy

Dr. Emin Yeğinboy

yeginboy@gmail.com

Tüm Yazıları

Irkçılığa karşı hep öfkelidir Spike Lee. Yazıp yönettiği ‘Doğruyu Seç’ ve ‘Malcolm X’ bu türün kilometre taşlarıdır. ‘Karanlıkla Karşı Karşıya-BlacKkKlansman’la ırkçılığı bir kez daha gündeme taşıyor. “Irkçılık bitmez, geçmişte yaşananlar bugün tekrar yaşanabilir, filmlerimle sadece unutturmamaya çalışıyorum, Trump’ın gelişiyle her şey daha kötüye gidiyor” diyor.

Lee, bu kez 70’li yıllarda yaşanmış bir olayı anlatıyor. Olayın kahramanı, Colorado eyaleti polis teşkilatında çalışan siyahi Ron Stallwort... Bir Klu Klax Klan organizasyonunun ortaya çıkarılması için çalışır. Telefon konuşmalarını kendisi yapar, toplantılara beyaz meslektaşı Flip Zimmerman’ı gönderir. Yani kısaca Ron, işin en başındaki adamı telefon başında çözmeye çalışırken, Flip de işin tehlikeli, aksiyon tarafına gider.

Haberin Devamı

İnsanlığın kanayan yarası ırkçılık

Absürdite sınırında dolaşan bir sürü mantıksızlık, yaşanmış bir olayda nasıl olur dedirtiyor. Absürd olaylar ve aptal tiplemeler, filmin mizah duygusunu artırıyor. Sonuç olarak, 70’li yıllarda geçen onca polisiye komedi aksiyon çizgisinde bir film yapmış Lee. Nerede eskinin öfkesi Spike Lee’de... Ne yapsın, ırkçılık önlenemiyorsa ben de dalgamı geçerime getirmiş sözü.

Finalde öyküyü noktalıyor ve geçen yıl Virginia’da Charlotteville’deki ırkçı olayların haber görüntülerini veriyor. Trump’ın olaylar sonrasındaki “Her iki tarafta da iyi insanlar vardı” konuşması, komedinin zirvesi oluyor.

Venom, çizgi romanda kalsa daha iyiymiş

Marvel çizgi roman dünyasının tüm karakterleri sırasıyla beyazperde uyarlaması yaşıyor. Sıra, Örümcek Adam’ın azılı düşmanı Venom’a geldi. Venom, oldukça sevimsiz bir anti kahraman olduğundan, 2007’den beri masa üzerinde olan proje çeşitli nedenlerle iptal edilmiş. Her başarılı Örümcek Adam filminden sonra masa üstüne gelmiş, başarısız olanlardan sonra ise tekrar çekmeceye girmiş. Sevimsiz, kanlı bir anti kahramanın gişe başarısından yapımcılar bir türlü emin olamamış. Yeni üçlemenin ilki olan ‘Örümcek Adam: Eve Dönüş’ün beğenilmesi, projeyi hayata geçirtmiş. Venom’a ABD’de 13 yaş sınırı getirilmesi, gösterim öncesi yapımcıları bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı. Film, içeriğiyle de ne yazık ki beklentilerin çok uzağında. Tom Hardy’nin Venom karakterine aşıladığı karizma dışında fazla bir şey yok. Hikâyeyi bilmeyenlere kısaca geçelim: Eddie Brock adlı, hırslı bir muhabir, hikâye peşinde koşarken araştırma şirketinde kendisi denek olur. Simbiyoz halinde yaşayabilen, adrenalinle beslenen uzaylı bir organizmanın taşıyıcısı olur. Bedenini ve zihnini kontrol altına alan bu yaratıkla mücadele etmeye çalışırken aynı zamanda kendisini öldürmeye çalışan firma sahibinin gönderdiği adamlardan da kaçmalıdır. CGI efektlerini bile kötü bulduğumu belirtmeliyim. Tom Hardy’nin içindeki yaratıkla mücadelesine eklediği kara mizah dışında hiçbir özellik yok. Hem de kadrodaki Michelle Williams, Woody Harrelson ve Riz Ahmed’e rağmen...