Engin Uğur Ağır

Engin Uğur Ağır

enginuguragir@gmail.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta birer gün ara ile önce Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, ardından da Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı ziyaret ettim.
Her iki başkanla projelerini konuştum.
Dikili’nin yeni başkanı Kırgöz; turizm, kültür ve sanata çok büyük önem verdiğini, tüm projeleri sırasıyla hayata geçireceklerini, ancak önceliklerinin tasarruf olduğunu belirtti.
Göreve başladıkları günden bu yana mal alımını durdurduklarını, ellerindeki imkan ve Büyükşehir desteğiyle hizmetlerini sürdürdüklerini kaydeden Kırgöz, şöyle devam etti: “Şu güne kadar 750 bin liraya yakın tasarruf sağladık. Rakam, önümüzdeki dönem 1 milyon lira olacak.”

Haberin Devamı

Biri Dikili’nin, diğeri Çeşme’nin yeni umudu...

***

Kırgöz, tüm sıkıntılara rağmen kafasında tasarladığı düşünceleri ama öyle ama böyle hayata geçireceğini söyledi.
En büyük hayalinin pırıl pırıl bir Dikili olduğunu ifade etti, “Yeterli hizmet binamız yok. Bir kültür sarayı olmamasını hazmedemiyorum. Dönemimde, kültür sarayını bitirmiş, otopark sorununu kısmen de olsa çözmüş, gençlerimizin çok amaçlı kullanabileceği spor salonu tesis etmiş, çevre yoluyla, kaldırımlarıyla harika bir ilçe hayal ediyorum. Bunları yaparsak ne mutlu bize” dedi.

***

Kırgöz’ü azimli ve bitmek bilmeyen bir enerjiye sahip olduğunu gördüm.
Tasarrufa yönelmesi, önemliydi.
Sadece Kırgöz değil, hemen hemen tüm başkanlar aynı düşünce içinde.
Kendilerini haklı da buluyorum.
Eğer vatandaşa verdiğin sözleri tutmak istiyorsan, önce alım ve satıma dikkat edeceksin.
Kadronu durduk yere şişirmeyeceksin.
Yani, ayağını yorganına göre uzatacaksın.
Yoksa ipin ucu kaçar, hiçbir projeni gerçek-leştiremezsin.

***

Bir gün sonra Çeşme’nin yeni Belediye Başkanı Ekrem Oran ile buluştuk.
Bizi Alaçatı’daki eski hizmet binasında ağırladı.
“Bakın Engin Bey, burası uzun zamandır kapalıydı, hayata geçirdik. Artık Alaçatılılılar, Çeşme’deki hizmet binasına gitmekten kurtuldu. Tüm birimleri burada da açtık” dedi.

***

Yıllarca siyasetle uğraştığını, ilçe başkanlığı ve belediye başkan yardımcılığı yaptığını, hep hayalinin Çeşme’nin belediye başkanı olmak istediğini belirten Oran, “Çeşmeliler’den daha çok Çeşmeliyim. Kafamda, başkan olursam neler yapabilirim. Onun hayaliyle yaşadım. Çok şükür sonunda isteğime kavuştum. Şimdi hizmet zamanı. Tasarladığım tüm projeleri teker teker hayata geçirecek, ilçemi dünya kenti yapacağım” dedi.

Haberin Devamı

***

Sohbetin ardından başladık Çeşme sokaklarını turlamaya, bina çıkışının hemen solundaki araziye çay bahçesi yapacağını, halkına ucuz çay keyfi yaşatacağını belirtti.
Ardından Ilıca Plajı’nın yolunu tuttuk.
1.1 kilometrelik sahili baştan sona dolaştık.
Güneş olmamasına rağmen, her tarafın dolu olduğunu gördük.
Çeşmelilere plajda ucuz hizmet vermekten dolayı sevinçliydi Ekrem Başkan.
Yüzü gülüyordu.
“Burada tuvalet, duş ücretsiz. Bir kafeterya açtık. Fiyatlar düşük. Bakkal fiyatına. Halk memnun ben memnun. Bundan daha büyük mutluluk var mı?” dedi.

Biri Dikili’nin, diğeri Çeşme’nin yeni umudu...

***

Ayrıca plajda her türlü güvenlik önleminin alındığını, sık aralıklarla cankurtaran kuleleri diktiklerini, bunun dışında sivil güvenlik elemanlarının yol boyunca görev yaptığnı, kimsenin kimseyi rahatsız etmediğini belirtti Oran.

Haberin Devamı

***

Sonra sokak aralarındaki parke taş döşeme çalışmalarını yerinde inceledik.
Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer’le uyumlu bir çalışmaları olduğunu, birlikte güzel işler gerçekleş-tireceklerini belirtti.
Yaklaşık üç saat Çeşme’yi arşınladık Oran’la...
Az öncede söylediğim gibi güneş yoktu, ancak nem fazlaydı.
Hepimiz terden sırılsıklam olmuştuk.
Ama hizmetlerini anlatırken kesinlikle bu durumdan şikayetçi değildi çiçeği burnunda başkan, mutluydu...

***

Hem Dikili hem de Çeşme belediye başkanlarını başarılı buldum.
Her ikisi de halkına hizmet için adeta yanıp tutuşuyordu.
Kendilerini kutluyorum.
Önümüzdeki günlerde diğer ilçeleri de tek tek dolaşacak, görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.

BU DÜNYADAN BİR BALIK PROFESÖRÜ GELDİ GEÇTİ

Adı “Balık Profesörü” olarak bilinen 46 yıllık işletmeci Akın Kuşçan’ın 78 yaşında ölümü, İzmirlileri üzdü.

Biri Dikili’nin, diğeri Çeşme’nin yeni umudu...

Geçtiğimiz yıl gazeteci kardeşim Ahmet Aydın Akansu’nun vesilesiyle Urla Özbek’te tanıdığım Kuşçan; içten sohbeti, samimi davranışıyla dikkatimi çekmişti.
Muhteşem bir restoranı olmasına rağmen, mütevazı yaşamıyla övünen, yediğini içtiğini kendi üreten Kuşçan, maalesef siroza yenik düştü.
Balıktan çok iyi anlayan, gençliğinde zıpkınla avlanan Kuşçan, deniz ürünlerinin çeşidine göre pişirme tekniği olduğunu, balık seven İzmirliler’in mutlaka kendisini bulduğunu söylemişti.
Neredeyse her yıl ödül alan mekanını, şimdi oğulları Mehmet ve Himmet Kuşçan’a bırakmıştı.
İki kardeş, babaların adını ilelebet sürdüreceklerini söylüyor.
Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın...