Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Yani; Özhan Canaydın kadar taş düşsün başına!.. Dudağının kenarına pirinç yapışmış Galatasaraylı. Sözüm sana.
Hani Galatasaray Liseliler'in geleneksel pilav gününde herkesi gülmekten kırıp geçiren... Başkan pilava bile zor yetişti diye, "ikinci olduğumuza dua edin" diyen zat - ı muhterem...
Kaşığın kırılsın; he mi!
Ne yapsın yani?.. Allah başkanı öyle yaratmış. Ağırbaşlı, soğukkanlı, oturaklı.
Ataklığı bile planlı. Mesela, mazbatasından önce imparatoru aldı.
Sabırlı... Terim'in lüks tüketim ithalatına kota koymadı.
Aslında tuttuğunu kopartan bir insan. Kulübün devlete olan vergi ve stopaj borçlarını kuşa çevirmek için kurulan örgütün en ön saflarında aslanlar gibi savaştı ve kazandı.
Ve Canaydın sayesinde Galatasaray, 100 milyon dolarlık stadın - deyim yerindeyse "üzerine yattı".
Sen istediğin kadar "kara mizah benim karakterimdir" de, 21. yüzyılın en centilmen başkanı, kıymetini bilmesen de senin büyük şansın.
Çevrene baksan anlarsın!..

ALİ SAMİ YEN İŞ MERKEZİ
Kafayı takma Sayın Aziz Yıldırım'ı alkışladığına...
Yarısı Migros'tan 30 milyonluk stat restorasyonu sayesinde Fenerbahçe'yi "yap, işlet devret" modeliyle, belki 9, belki 19 yıllığına sahiplenen Sayın Yıldırım'dan çok daha başarılı bir sezon yaşadı senin başkan.
Global düşün, küresel bak ve gözyaşlarını gizleyen aynalı gözlük tak.
Çünkü bir teoriye göre; Ali Sami Yen, bir daha asla stat olamayacak.
Olsa olsa; Ali Sami Yen Hiper Marketi veya Ali Sami Yen İş Merkezi olabilir. Savaş çıkartıp ülkeler istila ettiren ekonomi bilimi, aksine müsade etmeyecektir.
Ve bildiğim kadarı ile Sayın Özhan Canaydın, kronik bir "bilimsel"dir.
Hem dikkat et; her Galatasaraylı'nın yıllardır şüphelenip "tabu" olarak kabul ettiği, ancak Sayın İnan Kıraç'ın altını çizdiği "iflas durumu", görevi "maddi ve manevi kâra geçmek" olanlar tarafından artık gündelik beyanlar haline getiriliyorsa, vardır bunda bir hikmet...
Gün gelecek; senin önüne de "demokratik" bir seçenek sürülecek:
"Ali Sami Yen'i yapıp topu dikmek veya beleş stada yerleşip Mecidiyeköy'ü müteahhide vermek".
"Saçmalama" deme!.. Bu teori saçmaysa, "Galatasaray eliti"nin gün aşırı ödenemeyecek borçlardan bahsetmesi ne?

TERİM'İN BASİRETİNİ BAĞLAYAN!
Sakın Canaydın'ı küçümseme... O, pilava geç gelse de pirinçleri çoktan saymıştır. Yetkilerinin büyük kısmını Terim'e devrederken sorumluluk muhasebesi de yapmıştır.
İçine sindiremediğin alkış ve tokalaşmaya gelince... Biri Sayın Yıldırım, öteki Lorant işte... Sen sanki gönlünde alkışlamıyorsun ikisini de?
Şimdi de transferi beğenmiyorsun...
Ne o; Okan Koç elden kaçmış... Genç yıldızları rakipler paylaşmış. Canaydın'ın "eli sıkılığı" Fatih Hoca'nın elini kolunu bağlamış. Hatta Fatih Hoca bunalıma girip Telegol'e bu yüzden bağlanmış!..
Vesvese bunlar.
Geçen sezon Antalya Hava Limanı kadar kalabalık ve kozmopolit Galatasaray orta sahasını ne çabuk unutuyorsun?.. Başkan'ın hakkını yiyorsun... Ağzını mı açtı Canaydın, Fatih Terim'in yarım sezonluk misafirlerine?..
Hoca hâlâ tesislerin sağında solunda unutulmuş transferlerini arıyor kapı dışarı etmek için görmüyor musun?
Aslında senin tez canlılığın bağlıyor Terim'in basiretini...
Şüpheci gözlemlerin, güvensiz desteğin, tavırlı ilgisizliğin.
Keşke "Okan'ı isteriz" diye korsan miting düzenlesen, "Revivo dışarı" diye kazan kaldırsan. "Başkan istifa"... "Terim Avrupa'ya"... Ama böyle susmasan.
Dilini taşın altına sokmadan, "giden büyük topçu, gelen ıskarta futbolcu" havan yok mu ?.. İşte o tavrın, tek kişiden oluşan Galatasaray transfer komitesinin iki ayağını bir pabuca sokan.

CENTİLMENLİK BEŞ PARA ETMEZ
Şaka bir yana, şu dünyada centilmenliğin para etmediğini, Fair Play'in arabesk bir long play kadar değeri olmadığını kanıtladığı için aslında ben de kırgınım Sayın Canaydın'a...
Kırgın, kızgın, hatta biraz da kinli.
Yaşanan bir depremle beklenen bir deprem arasına sıkışmış Türk halkı, yaşanan savaş ve beklenen savaşlar arasında dünyaya güvenini kaybetmişken ve yaşanan sefalet ile bilinmeyen gelecek arasında vahşi bireyciliğe esir düşmüşken, centilmenliği Sayın Canaydın'ın şahsında çarmıha gerdi.
İşin en kötü yanı, Galatasaray başkanına centilmenlik eleştirisinde en ağır taşlar Galatasaraylılardan geldi.
"Başınıza Özhan Canaydın kadar taş düşsün" lafı söz gelişi... Daha da tehlikelisi, o meşhur tabelada yazan:
"Dikkat taş düşebilir..."
Ya da "centilmenliğin değerini bilmeyen birileri" çıkabilir.

"Fenerbahçe'den geriye bir başkan ile bir stat kaldı" demiştim ligin son günlerinde. Şimdi Daum eklendi. Yakındır, yeni futbolcular da gelir. Peki Fenerbahçe değişir mi?.. Ne yazık ki, umutsuz görünüyor.
Bu yolda en büyük engel, değişimi en çok isteyen başkan Yıldırım'ın kendisidir.
Fenerbahçe'de görevli gazeteci arkadaşlarım anlattı. Aktarayım:
Daum geldiğinde hepsi röportaj kuyruğunda... Arz - talep kuralı gereği Alman Hoca ile söyleşiye 3 bin dolar etiket konuyor ve medya bunu son derece makul karşılıyor. Hatta sevinçle... Allah korusun; biliyorlar ki, söyleşi ucuzladıkça içeriği korku filmine dönüyor.
Ancak o da ne ? Sayın Başkan'dan haber alma yöntemi olarak kendisine yakınlığını kullanan bir meslektaşımız röportajı bedava tarafından kotarıyor.
Bu olaya ilişkin adalet, tahrik, etik gibi kavramlarla kafanızı şişirmeyeceğim. Sadece Fenerbahçe "istikrarını" koruyor, bunu bilin yeter. Fenerbahçe'nin değişmesini isteyenler, Genel Kurul'u bekleyecekler.





SPOR


ÖPMEYE DOYAMAM: 3-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
EFES ŞAMPİYON: 70-80
2. LİG puan durumu
SPURS'UN DİRİLİŞİ
Kartal'da zirve günü
DOĞRU CEVAP A!
'ŞAŞ'IRTAN İMZA
Malili Thiam beğenildi
ŞİKEDE İLK PERDE
BRAVO ÇOCUKLAR
Almanya kabus gördü
OWEN SAHNEDE: 2-1
Haber turu...
Konsantrasyon ve pres
Granger, Harun'laşınca
Dev uyanınca
Başkanın kıymetini bilin
Zafer sinyali
İlk yarı şakası