Kim ne derse desin, bir derbi olarak sahadaki futbol beklenenin çok üzerindeydi. Biz ne derbiler görmüştük ki, sadece oynayanların adı büyük, kramponlar cüceydi; bu onlardan değildi. Zaten olamazdı da... Ölüyü bile oynatırdı o tribünler... Hatta dünkü gibi kağıt üstündeki favoriyi frenleyebilirdi.
Bakmayın Beşiktaş'ın gollerini duran toplardan kazanmasına, konuk takım İtalya yorgunluğu, Chelsea şaşkınlığına rağmen galibiyete gelmiş, ev sahibi Fenerbahçe kazanmaktan başka bir şey düşünmemekteydi. Daha da enteresanı, Fenerbahçe futbolla barışıktı uzunca bir küslüğün ardından...
Beşiktaş'ın niyetini takım kadrosundan bile anlayabilirdiniz aslında. Sergen ve Tümer aynı takımda... Ne olabilirdi Lucescu'nun niyeti? Galiba korkak diye diye Lucescu'yu da "dahi" yapacaklar sonunda; her neyse...
Maça gelince; İlk yarının ilk göze çarpan durumu bir kanatta İbrahim ve Ali Güneş'in kavgası, diğer kanatta Emre Aşık, Aurellio mücedelesiydi. Evet, Fatih'in gıda zehirlenmesi ile forma giyebilen Ali Güneş, zehir zemberek oyunuyla Fenerbahçe'nin sağ kanadını sinir hastası ediyor, önündeki Serhat da bundan nasipleniyordu. Daum işin karakolda bitmesini önlemek ve Sergen - Tümer tekniğini biraz olsun dengeleyebilmek için ikinci yarıya Ali Güneş'in yerine Yusuf'la başladı.
Fenerbahçe biraz da Aurellio'nun itmesiyle sağlı sollu akınlar deniyordu ilk başlarda. Beşiktaş'ın ise daha net pozisyonları vardı kale önünde. Sürekli topun ağzındaki Recep 28'de bir metreden Sergen'in topunu alıyor, Beşiktaş beklediği gole kavuşmak için yine kendine has santraforu İlhan'ın keyfinin olmasını bekliyordu. 96.35 dakika bekledi durdu.
Ve o tarihi an geldi. 53. dakikada ceza yayı önündeki serbest vuruş için topun başındaki Sergen sanki koca Fenerbahçe takımı hipnotize etmiş gibi topu kaleye gönderiverdi. Hooijdonk tekniğine zeka katmak için seyretmiş olabilirdi, ama kaleci baraj falan neden mum gibiydi, kimse anlayamadı.
Fenerbahçe'nin yanıtı iki Tuncay - Hoojdonk organizasyonu ile gelirken aslında taktiksel bir artı yoktu takımda... Oyunun en başındaki gibi hırs, istek ve tribünlerden gelen sınırsız destekten başka. Sonra beraberlik...
Galiba adalet de bunu gerektiriyordu. Bu derbiye seyirci damga vurdu dersek abartmış olmayız. O ne disiplinli kalabalıktı öyle.
SPOR
Recep to cep
At yarışları
Avrupa Ligleri
Kartal apolet söktü : 75-66
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Detroit uçuyor : 80-69
Erdemir, Fener'i yaktı :3-0
Lucescu'ya yakışmadı
Daum'dan taşlama
Göreceksiniz!
Trabzon karıştı
Gençler ayılamadı!: 1-3
Seri atışlar: 2-1
Evdeki yabancı: 2-3
Vestel acil serviste : 3-2
Körfez Engin aktı!: 1-0
Haber turu...
Yıldızlar savaşı
En büyük tribün
Kaliteli derbi
İki takım da büyüktü