Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Elazığlı Effa, ayıp etti Ali Aydın'a... Sadece sarıldı. Heyecansız, soğuk bir kucaklama... Oysa bu usta hakemimizi şapur şupur öpmesi lazımdı. Daha ne yapabilirdi Ali Aydın; 35. dakikada "aut", 92'de "ofsayt" penaltısı vermiş ve her Elazığlı tarafından kucaklanıp, öpülmeyi hak etmişti. Effa sarıldığında neden şaşırmış gibi yaptı onu anlamadım.
Galatasaray'ı seyrettiğimde ise şunu anladım ki, bu takımın ve hocasının üzerinde yoğun bir uğursuzluk bulutu vardı. "Bulutsuzluk Özlemi" şarkılarda kalmıştı artık. İşe muska, üfürük, büyü karışmış olmalıydı. Sanki futbol ilahları toparlanmasını istemiyor, Fatih Hoca'nın zaman zaman "Allah'a sığınmasını" haklı çıkaracak kötü sürprizler hazırlıyordu Galatasaray'a. Ben Galatasaraylı falan değildim ama, bu kadarı bana bile fazlaydı.
Fatih Hoca "Önümde oynayın iyi göreyim" falan mı demişti bilinmez ama, uzunca süre Abdülaziz'in yağlı güreş müsabakaları gibi oyunu şeref tribünü önüne taşıdı Galatasaray. Eski "dörtçeker" Galatasaray'ı sadece sağ arka teker yürütüyordu şimdi. 1 - 0 öne geçmişti. Karşılığında Ali Aydın'ı çaldığı penaltı düdüğü, başarılı hakem adına bir "iş kazası" olarak algılansa da sonradan ortaya çıktı ki, "uğursuzluk" denilen illet bu kez tetikçi olarak Ali Aydın'ı seçmişti. Galatasaray'ın kaderi ise, pozisyon öncesi birbirlerini çiğneyen sarı kırmızılı futbolculardan belliydi.
Güvenç Kurtar'ın Elazığspor'u da, çantada keklik değil, Doğuanadolu Kartalı gibiydi. Prates'in ileri çıkmasıyla pratikte üçlü defans oynayan Galatasaray'ın genç Tamas'ını sürekli hataya zorlayacak akınlar üretebiliyordu Elazığspor. İstediği zaman defansı ile orta sahasını yapıştırabiliyor ve Ümit Karan'ın ceza alanı yeteneklerine alan bırakmıyordu. Futbolun keyif verici maddeye dönüştüğü ilk yarı ardından, hele maçın sonlarına doğru Galatasaray'ın 2 - 1'i koruma sevdası uğursuzluk bulutlarını sağnağa çeviriyordu.
Aslında Terim'e de hak vermek lazım. Berbat bir üçüncü devre ardından (iki devresi geçen sezondu) takımda yaratmak istediği gençleştirme operasyonu tutmuş gibiydi dördüncü ve belki de son devre başlamadan. Bir tek üç puan getirecek skor lazımdı. Üç beş dakika kalmıştı Orhan Ak'ı takıma monte ettiğinde. Maç Terim için bitmişti. Devre arasına tatlı hayaller ile girilecek, Galatasaray'ı yaşlı, konuşkan, problemli futbolculara ihtiyacı olmadığı mesajı verilecekti.
Ali Aydın düdüğünü çaldı. Effa boynuna sarıldı. Terim küfürü salladı.
Kime ? Galatasaray defansına mı, Elazığspor forvetine mi, hakeme mi, Ömer'e mi... Bilemiyorum ama, mutlaka küfür edilecekse bunu hakeden sadece "Kader"di.




SPOR


İŞKENCE SEZONU: 2-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
Kartal sınıfı geçti: 89-80
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
San Antonio demir attı
50. ŞEREF YILI
Güneş batmadı: 2-3
YIL SONU PARTİSİ: 5-3
Rüştü çıkarması
Yel, kayadan toz alır
Trabzon'a acı fren: 3-1
Haber turu...
Yürekli olan kazandı
Lucky Luc
Sergen'in kapanış gösterisi
Hakem bunu hak etmedi!
Yandan yandı