Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


CANSUN ile Altaylı'nın üfürdüğü barış rüzgarları, tepesinde asılı duran kara bulutları biraz olsun dağıtmıştı, ama Yozgat'ta tipi olup yağıyordu kötü kaderi Galatasaray'ın.
Bir gün önceki çeyrek saatlik "negatif maç"ta renkler iyice tersine dönmüş, çizgiler kömür karasına, çimenler kar beyaza bürünmüş, Galatasaray'ın forması sarı, futbolcuların rengi kıpkırmızı kalmıştı. Bu badireden Galatasaray'ı çok şikayet ettiği kar kurtarmıştı.
Ama birşey değişmedi.
A Takımı'na sakat ve cezalı forması giydiren Galatasaray'ı asıl ürküten; Fenerbahçe ile paralellik gösteren puan kaybı geleneği yine devredeydi.
Sanki aynı yerden ikinci kez ameliyat oluyormuşcasına sıkıntılı çıktı sahaya Galatasaray.

Allah'tan Abdürrahim Albayrak'ın karizması Yozgat'a kadar uzanmıştı da, onun şahsında bol bol alkış aldı tribünlerden. Elit'in alaylarına karşı Türk futbolunun Reha Muthar'ı olma yolunda hızla ilerliyor Albayrak.
Galatasaray ise şaşkın halde.
Paniklemiş defansı, şaşırmış forveti her Yozgat rüzgarında dağılıp uçuşan orta sahasıyla sadece Noel biletlerini değil, hayallerini de açığa aldırdı Cim Bom.
İstanbul'da kar yüzünden antrenmana gelemeyen Sergen, zehir gibi soğukta ne kadar kurtarıcı olabilirdi ki...
O kadar ki, Yozgat'ın yeni santrforu, Finlandiyalı Sumiala bile ilk maçında Galatasaray'a siftah yaptı, Yozgat'ın ikinci golünde Hüseyin, pası Galatasaraylı Bülent'ten aldı.
Peki Lucescu? Tipi altındaki maça da, bir gün sonra güneşli bir ayazdaki karşılaşmaya da Sergen - Ayhan gibi teknik adamlarla başlayan Rumen hoca, belli ki son hafta yaşananlardan kendini kurtaramamıştı.
Yimpaş Yozgatspor ise taze kanı Rasim Kara'da bulmuş, belki de ligin en zayıf ekiplerinden olmasına karşın ligin zirvesindeki kurguyu bozmuştu.
Hakeme gelince, onun hangi taraftan olduğu belliydi. Nereden mi? Cebindeki kartların bile rengi sarı, kırmızı. Yazık oldu Yozgat'a.