Üretmedik, yaratmadık.
Parçayı dışarıdan aldık, vidasını taktık.
Dışarıya sattık.
Yap-sat yerine al-sat yaptık.
İhracatı böyle ayaklandırdık.
İthalatı hiçe saydık, gözümüzü kapadık.
* * *
Karşıyaka’nın stat derdi var.
Modern, adına yakışan tesisi yok.
Arayış çok, sonuç sıfır.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Ne olacağını da kimse anlamıyor.
* * *
İlk kez 2007’de düşünüldü.
Soruya kızmayın, şaşırmayın.
“Kafa mı yapıyorsun?” demeyin.
Kadınların dayağı hak ettiğini savunduğumuzu ama vicdanımız el vermediği için “asgari tahribatla” kurtulması için kafa yorduğumuzu da sanmayın.
Bu resmi bir çalışmadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Danışma Merkezi tarafından hazırlanmıştır.
* * *
Bir kadın tarafından.
Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Çalışkan, “100 yıllık mazisi ile Türk sporuna damga vuran kulübümüzün kurumsallaşması için olgunlaştıracağımız çalışma...” ifadesiyle yeni stat projesinden söz etti.
“Şampiyonluktan öte kurumsallaşma önemli” dedi.
* * *
Stattan önce ‘kurumsallaşmaya’ gelelim.
KSK, gelecek 100 yaşına basıyor.
Şanlı tarihi, kurucuları, kazandığı şampiyonluklar, efsane sporcularıyla bir asrı geride bırakıyor.
Kurumsallaşma kelimesi bu nedenle hafif kalıyor.
Milletvekiliyken yeniden seçildi.
Milletvekili seçilen ama tutuklu bulunan isimlerin TBMM’ye gelmeden milletvekili yemini etmeyeceğini duyurdu.
Milletvekilliğinin önemli olmadığını söyledi.
Milletvekili arkadaşlarının mücadele etmemesini eleştirdi.
“Buyursunlar, milletvekilliğimi düşürsünler” restini çekti.
Milletvekili maaşı ve rozetini almadı.
* * *
Laflar siyaseten güzel: “İzmir tarihiyle kucaklaşıyor. Tarih gün ışığına çıkarılıyor. Agora yeniden kazılıyor.
Kemeraltı yeniden düzenleniyor.
Tarihe saygı ödülleri dağıtılıyor.
Geçmiş, gelecek kuşağa aktarılıyor.”
* * *
Bir de gerçek:
İzmir’in en güzel tarihi sebili şerbetçiye kiralandı.
İzmir’in çöp döküm alanı, Harmandalı eteklerinde.
Günde ortalama 2 bin ton çöp dökülüyor.
Yıllardır oluşan tepeler, sıradağına dönüştü.
Koku dört bir yana yayılıyor.
Rüzgârlı havada denizin öbür yakasına kadar yansıyor.
* * *
Bölge halkı dertli.
Adalet; hakkın gözetilmesi, yerine getirilmesidir.
Haklı ile haksızın ayırt edilmesidir.
Zenginin zenginle...
Zenginin fakirle...
Fakirin fakirle adaleti farklıdır.
Fakirin zenginle adaleti sağlaması zaten zordur.
* * *