Galatasaray için kötümser yorumlar yaparak, Cim - Bom'un geleceğini "karanlık" ilan edenler, Sarı - Kırmızılılar'ın CSKA önündeki kükremesiyle kendilerine gelmişlerdir sanırım.
Hele hele biz "Hakan Şükür, Galatasaray'ın aradığı santrfordur. Hem Hakan'a, hem Cim - Bom'un golcü arayışlarına yardımcı olalım... Terim ve Hakan'ın düşünce bütünleşmesi sağlandığı an Şükür özlediği forması içinde müthiş bir sezon yaratabilir" yorumunu yaptığımız zaman onlarca e - mail almıştık... Olumlu olumsuz düşünceleri içeren bu görüşlere takılıp, kalmıyoruz... Çünkü futbolda yarım asırlık bir dönemin süzgecinden geçip, 35 yıl spor yazmanın bilgeliği farklı bir iştir, iyi bir okuyucu olsa da, bu oyun hakkında ahkam kesmenin kolaycılığı pek farklıdır...
Fatih Terim, geçen yıl özellikle yabancı transferlerinde yanlışlar yapmış olabilir... Bazı kötü sonuçlarla geçen oyunlarda tertip kabahatleri de işlemiş olabilir... Ancak kabul edilmelidir ki, Terim'in, İtalya macerası da öyle her babayiğit Türk'ün altından kolayca kalkabileceği bir uğraş da değildir... Öyleyse Terim'in de geçen yıl bir "eve dönüş" yorgunluğu yaşaması, bu teknik adamlık mesleğinde öylesine doğaldır ki... Ya Hasan Şaş'ın Uzakdoğu'dan sonraki bir yıllık "rötarlı zamanı" nı nasıl yorumlayacağız ? Bence o da G.Kore'de gördüğü müthiş görkemli günlerin, gecelerin ramp ışıkları altında sıkışıp, kaldı... Dünya medyasının üstüne yığılması, yine Dünya markası takımların Hasan'a yaptığı büyük transfer teklifleri, bütün bunları yaşamak ve baskısı altında kalmamak kolay bir iş midir ünlü bir oyuncu için ? George Best'e bakınız... İngiltere'nin en zirve isimlerinden biriyken, şimdilerde kaybettiği böbreği ve kendisini terketmiş karısı bahaneleriyle de olsa Malta adasının dar sokaklarında ve barlarda sabahlıyor. Zor zenaattir futbolun şöhretini, parasını taşımak dostlar, hem de pek zor...
İşte Cim - Bom, Avrupa yolculuğuna enfes bir 90 dakikayı Olimpik stadda sergileyerek başladı. Hasan Şaş'ın fırtına gibi çıkışları, orta alandaki güçlü pres kavgaları yine geçmiş yıllardaki tazeliğine döndü... Hakan Şükür'ün oyun trendi yavaş da olsa, her maç, güç ve teknik olarak da yukarı çıtaya doğru yükselmekte... Savunma ve orta alandaki tüm yerlerde taşları yerine bir bir oturtuyor Terim hoca... Esas göze batan güzellik ise, "tek top - ayağa top - çabuk top" çarkının çok hızlı işlemeye başlaması... İşte o zaman futbol çok renklenip, rakibi öylesine "işsiz" bırakıyorsunuz ki sahada, işte bu görüntülerin seyir keyfi çok başka oluyor doğrusu...
SPOR
HÜZÜNLERİ EVDE BIRAKTI!
At yarışları
Avrupa Ligleri
Nowitzki'nin rüyası
2. LİG puan durumu
Gelecek de gelecek!
Filede Çekler'i geçtik
Beşiktaş ciddi değil
Daum yorgun düştü
Kâbus dolu gece
Bir taşla iki kuş
Süreyya hazır
Haber turu...
Rumuz olimpik
G.Saray Avrupalı
