Ligde ikinci yarı için şimdiden şampiyonluk falı açmaya çalışan yazar dostlarımızdan bazıları korkarım fena halde yanılacaklar sezonun sonunda.
Şu sütunun sahibi, Galatasaray'ın liglere uzun yıllar şampiyonluk ambargosu koyup, futbola uzun seneler patronluk yapacağını daha ortalıkta hol fol yokken yazmıştı geçmişte hatırlayanlar için... Hatta her Galatasaray şampiyonluğu sonrası da, bir geçmiş yıl yazısını aynen sütununa koyarak, Sarı - Kırmızılı fırtınanın dört yıllık hegomonyasını bütün teknik verileri ve soyunma odası sihirleri ile çok önceden anlatmıştı bir bir...
Şimdi zaman Beşiktaş için müjdelerle doludur gelecek adına... Genç, bastığı yeri önceden ölçüp biçen ve oldukça dengeli bir Serdar Bilgili başkanlığı vardır Kartal'ın zirve koltuğunda... Hüsnü Güreli gibi bir "ekonomi dehası" çok önemli görevlere imza atmakta, kulübün mali dengelerini büyük bir hassasiyetle yönetmekte, en önemlisi ise basın ile münasebetlerinde yönetimdeki konumunu büyük bir tevazu ile korumakta ve kurul dengeleri hiyerarşisini ustaca gözetmekteydi... Tabii bu ikili ile birlikte diğer yöneticiler de "Her şey Beşiktaş için" idealine sarılmakta, böylece Beşiktaş Yönetim Kurulu salonlarında ışıklar görkemli bir şekilde parlamaktadır... Haaa içeride zaman zaman "Ben olmazsam olmaz" diye düşünen ve zanneden "Hazımsız kafalar" tabii çıkmıştır... Ancak böyle çağ dışı düşünceler çok azınlıktadır Siyah - Beyazlı camiada ve "bütüncü düşünen beyinler" bu tip çıkışları soluksuz bırakmakta da kararlıdır Beşiktaş camiasında...
Yönetim birlik ve beraberliğinde işler tıkırında gider ise, bu iyilikler anında soyunma odasına yansır futbolda... Liglere bakınız, hangi takım iyi veya iyiye gidiyorsa, o ekibin oynadığı futbol, aldığı sonuçlar yönetimlerin barametresi gibidir adeta... İşte Kartal'ın da, ilk yarıda aldığı sonuçlar yönetim kalitesinden ve yönetme titizliğinden kaynaklanmıştır... Lucescu - Sinan - Feyyaz üçlüsü, mükemmel bir görev paylaşımı içinde çalışmaktadırlar... Lucescu usta, çeyrek asırlık teknik adam yüceliğini, bütün Avrupa'ya, hatta Dünya'ya kanıtlamış bir bir futbol ulemasıdır... Onun gerçekçi oyun planları, risksiz oynama ve ille de sonucu koparma prensipleri Lucescu'nun iyi bilinen uzmanlık değerleridir... Bunun üstüne, bir de babacan tavırları ve tevazu dolu insani vasıfları eklenince, Beşiktaş soyunma odasında "baba ve çocukları" sevgisinde sıcacık bir hava dolmuştur... Sinan'ın futbolun içinden gelen tecrübesi, Sergen - İlhan Mansız başta olmak üzere, bütün takımı sarıp sarmalamakta ve Beşiktaş'ta futbolcu ile Lucescu ve yönetim arasında çok doğru bir otoritede "kırmızı hat" oluşmaktadır... Feyyaz, Lucescu'nun yanında sessiz sedasız çalışarak, önemli bir staj devresi yaşamaktadır... Dileriz bu kıymetli zaman diliminden gerekli dersleri alır da, ileride futbolumuza önemli katkılar sağlayabilir.
Evet, bu yılın şampiyonluk hesabını yapanlar sezon sonunda "avucunu yalarlar" diye düşünenlerdenim ben... Hatta büyük hatalar olmazsa, futbol dünyamız şöyle beş yıla yakın bir süre Beşiktaş'ı izlemek zorundadırlar... Umarım futbolun yarım sezonunda hâlâ doğru dürüst bir on bir yapmaktan dahi uzakta yaşayan büyüklerimiz (!) bu gelişmelerden alınmazlar da, tam tersine Beşiktaş gerçeğinden ders çıkarmaya çalışırlar.
SPOR
GÖZLERİ KOLTUKTA
At yarışları
Avrupa Ligleri
Potada bugün
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Mehmet yetmiyor
50. ŞEREF YILI
Yeni yıl partisi
Tavizsiz Kartal
Fener'e Kral teklif!
Üç boyutlu film!
Önce futbolcu
Çember her gün daralıyor
S.Kemal Yaşar'ın acı günü
Nefes nefese sona doğru
Emre'den moral
TJK ödülleri sahiplerini buldu
Haber turu...
Hakem de bazen hata yapmaz
Gelecek Beşiktaş'ın
