Fenerbahçe'de kaleci Recep'in, Beşiktaş oyunu sonrası hedef tahtası haline getirilmesi, hele hele Daum'un "Cordoba bizim kalede olsaydı" gibi insafsız bir beyanla genç kalecinin geleceğini kirletmesi, futbol oyununun takım kavramına karşı işlenmiş açık bir ihanettir bizce.
Futbol, sadece bir oyundur efendiler... Bu oyunun süregelen koca bir sezonu içerisinde, her hafta iyi futbolcuları da olur, kötü oynayanları da... Haydi basın işini yapmaktadır ve her 90 dakikada başarılı olanları da, kötü kalanları da, o günkü oyun adına işaretlemek, yorumlamak onların profesyonel işidir... Peki, Daum gibi tecrübeli bir teknik adamın, kendi oyuncusunu aşağılaması, görülmüş bir şey midir? "Size bir başlık vereyim" diye sırıtarak, karşısına aldığı medyacı arkadaşlara ettiği laflar, yenilir - yutulur bir Daum yanlışı değildir bize göre... Hocam, kalede Recep iyi değilse, bu eksikliğin kabahatlisi kimdir? Recep ve Volkan'ı çalıştıran, kalçasından sakat yardımcınız İmmel değil midir? Kalecileri her hafta hazır tutma hazırlığında, bütün teknik gerekler konusunda, İmmel'in beceriksiz kaldığı açıkça ortadadır... Peki bu hazreti, kaleci çalıştırıcısı olarak Kadıköy'e getiren Herr Daum değil midir? Bu durumda özrü kabahatinden büyük olmuyor mu Bay Daum'un...
Ama esas yanlışı yapanlar Fenerbahçe'de, Cihat Arman, Şükrü Ersoy, Selahattin Ünlü gibi mazi devlerinden sonra, en uzun ve en klas file bekçiliği hizmetini veren Datcu gibi bir kaleci fenomenini görmezlikten gelip, onu Cordoba'yı çalıştırmak üzere Beşiktaş'a kaptıranlardır... O Datcu ki, Fenerbahçe'de sadece 100 milyon lira karşılığı, uzun yıllar Rüştü'yü çalıştıran adamdır... Siz bütün bu yanlışları üst üste koyarsanız, Fenerbahçe'deki kaleci kabahatlerinin ana sebepleri kendiliğinden ortaya çıkar.
Bizdeki çalıştırıcı İmmel'in, Daum ile birlikte Beşiktaş'ta olduğu yılları bir hatırlayalım... Siyah - Beyazlı kalenin genç fidanlarından Fevzi'nin, Milli Takım'a kadar yükselmesinin yanında, bacak arasından yediği goller sonrasında düştüğü hazin durumu bir anımsayalım... Genç kaleci, kendisine hiç yakışmayan goller yiyerek, kariyerini bitirmiş, ancak Beşiktaş'tan kaçtıktan sonra şimdilerde yeni yeni toparlanarak, Malatya'daki üstün formunu yeniden yakalayabilmiştir.
Daum'un, Fenerbahçe'deki ikinci büyük hatası, her hafta basına laf yetiştirmeye çalışmasıdır. Fenerbahçe soyunma odasında birçok zorluklar vardır. Tıpkı her kulüpte olduğu gibi... Daum, tek çalıştığına göre, basınla münasebetler gibi zor ve takip isteyen bir konuya bu kadar yakın durması, hocanın asıl işlevlerinden uzak kalmasına ve Fenerbahçe'deki puan teklemelerinin yaşanmasının ana sebebi haline gelmektedir... O zaman neden Fenerbahçe'nin Sinan gibi bir menajeri, Feyyaz gibi bir yardımcı hocası yoktur Daum'un yanında.
Yoktur çünkü Fenerbahçeli yöneticiler ve özellikle Sayın Başkan, nitelikli adamlara pek tahammül edemez veya etmezler... İşte konunun PÜF NOKTASI da buradadır sevgili Fenerbahçeliler...
SPOR
PARA DEĞİL FORMA
At yarışları
Avrupa Ligleri
Tekrar mı, tescil mi?
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Aslanım Memo
50. ŞEREF YILI
Filede dün
Kartal tek yürek
Kemal'den kötü haber
Göktan sahaya indi!
Aybaba istifa etti
Aydın yanlış atama
Haydi hayırlısı
Haber turu...
Kendin pişir, kendin ye
Benimkisi de bir Alamancı hikayesi
Su yüzüne çıkanlar
Püf noktası