Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



İngiltere önünde aldığımız beraberliğin aslında yenilgiden de beter bir sonuç olduğunu şimdilerde farkediyoruz sanırım.
Doğru bir tertip, akılcı bir strateji ve İngiltere savunmasını devirecek bir taktik anlayışının oluşmadığını, oyunun sonucuna doğru tam olarak kavrayabiliyorsunuz... Öyle ya, Tuncay'ın son dakikalarda savurduğu müthiş vuruşunun İngiltere filelerine takıldığını düşününüz bir an... O zaman şimdiye kadar anlatılan, yazılıp çizelen bütün düşüncelerin "tam tersine" olarak kulaklarımızı, gözlerimizi sarıp, sarmalayacağı tartışılır mı hiç?..
Ama o vuruş gol olup, Türkiye, İngiltere galibiyetiyle yatıp, kalksaydı dahi şu günlerde, bizim gözlemlerimiz ve kanaatlerimiz asla değişmeyecekti inanınız... Şenol hocamızın önce bu takımın iskelet olarak artık eskidiğini, bazı gençlerin ise futbola ve milli formaya olan açlığının da doyuma ulaştığını kabul etmesi gerekmektedir... Ne yani, Letonya önüne de mi Hakan Şükür - Alpay - Bülent - Sergen - Tugay gibi milli formanın "yorgun savaşçıları" ile çıkacağız ?.. Eğer mazinin hatırına yine onlarla ilk on bir yapacaksak, Letonya'yı aşsak bile, Portekiz'de hazırlayacağımız Tuncay - Serhat - Selçuk - Gökdeniz - Sabri'yi nerede ve nasıl A milli formanın havasına sokacağız ?.. Zaten Uzakdoğu'dan döndükten sonra milli kadroda bir iskelet yenilenmesi harekatı başlamalıydı ama, bu yapılamadı...
Ayrıca sanırım İngiltere maçının kamp devresini de konuşmamız gerekmektedir... Artık geçmişe bir yararı olmasa da, gelecek adına belki bazı doğruları yakalayabiliriz... Milli Takım'ın yarısı Avrupa'da oynayan lejyonerlerimizden oluşmaktaydı... İtalya, İspanya, İngiltere gibi ülkelerin ortamlarında yaşayan bu oyuncuların günlerce kampa kilitlenmeleri ne yarar sağlamıştır ki İngiltere maçı öncesi bizlere... Hanımlar, çocuklar, yakın akrabalarla piknik tertipleyip, bir de bu manzaraya İngiliz gazetecilerini çağırıp, ağırlamak bize göre asla bir dostluk gösterisi değil, aksine tam bir "padişahlık anlayışının görgüsüzce davranışlarıdır". Eğer Alpay, aşırı bir sinirliliğin içine düşüp, penaltı kaçırmış bir Beckham karşısına anında dikiliyorsa eğer, o zaman ben Alpay gibi tecrübeli bir oyuncunun bu maça strateji olarak asla iyi hazırlandığına inanamam... Rüştü ile Alpay kaçan penaltının Türkiye için ne büyük bir kazanç olduğunu anlayıp, oyundaki suküneti yönlendirme yerine, birbirleriyle yumruk yumruğa gelebiliyorlarsa eğer, bu oluşmalar teknik kadronun kamp devrelerinde asla iyi çalışmadıklarını belgeler bizlere... Hakan Şükür'ün Dünya alkışlarına layık gollerini seyretti benim yorgun gözlerim... Ama onun penaltı ile ilgisi olmayan bir pozisyon sonrasında bu kadar acze düşüp, Collina ile didişmesine hâlâ inanamıyor benim futbolla yatıp, kalkmış kafam...
Şenol hocam şimdi Milli Takım eşofmanını giydiği günlerden bugüne kadar ki zamanı an be an bir sinema şeridi gibi kafasında, gözlerinde yeniden sergilemeli ve günlerce düşünmelidir Portekiz adına bu kadroyla "TAMAM MI, DEVAM MI" diye.



SPOR


Asla vazgeçmem
At yarışları
Avrupa ligleri
Potada tek maç
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Saatli bombalar!
Sultanlar'a test
Luce köşeye sıkıştı!
Bu gol çıkmaz
Aslan sıkıntılı gitti
Fatura Aybaba'ya
Tükürük yalanı
Azgınlar!
Horosan duble yaptı
HAYDİ GÖREVE
Sansınız bol olsun
Antep, Sağlam basıyor!
Papaz kurtardı!
Haber turu...
Saçı maçı, bi de karısı
Mola bitmiyor
Tamam mı, devam mı?