Futbolumuzda başı bozuk bir hava içinde yaşıyoruz sanki... Milli Takım'ın Letonya'ya boyun eğip, Portekiz yolculuğundan saf dışı kalması sonrası gerek Beşiktaş'ın, gerekse Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nden UEFA saflarına düşmeleri kimselerde moral bırakmadı anlaşılan...
Evet, Şenol Güneş'in Milli Takım direksiyonunda önemli bir kaza yaptığı muhakkak... Avucumuzun içine girmiş Portekiz ambiansını bir kuş gibi elden kaçırmak kabahati daha uzun yıllar içimizi yakacak... Kartal'ın Lucescu hatalarından kaynaklanan Chelsea maçındaki tertip hataları ve hazin yenilgi her Beşiktaşlı'nın olduğu kadar, tüm futbolseverlerin de boynunu büktü adeta... Cim - Bom'un durumu ise, daha bir başka vehamet arzetmekte... Akıl almaz transfer yanlışlarından sanki bir "yabancı çöplüğü" oluştu Galatasaray soyunma odalarında... Bırakın Sarı - Kırmızılı formanın saygın özelliklerini, Türkiye liglerinin vasat takımlarında oynamaları dahi beklenemez isimler Galatasaray forması içinde yer bulup, kolayca yarışıyorlar... Nasıl olur Fatih kardeşimiz böyle bir "yanlışlar çukuruna" düşer, ben bile çözebilmiş değilim bu sayısız "acaba'ların cevaplarını"...
* * *
Aslına bakarsanız bu curcuna durumun gerçek sebebi Türkiye'deki "yabancı futbolcu sefahati" dir... Bugün özellikle üç büyüklerimizin formasıyla yarışan yabancı futbolcuların işe yarayanların sayısı üçü beşi geçmez... İşte bu anlaşılmaz yabancı hovardalığı hem kulüp kasalarını kemirmekte, hem de Milli Takım için gelişecek bizim çocuklarımızın Ay - Yıldızlı formayı giymesini önlemekte ve geleceğini açıkça tehdit etmektedir... Yabancıların en iyilerinden Hooijdonk'a geçenlerde bir gazeteci "Daha çabuk olmanıza, daha çok gol bulmanıza 33 yaşınızda olmanız mani oluyor galiba" gibi bir sual sordu. Hollandalı, anında yapıştırdı manalı soruya en gerçekçi cevabı; "Daha genç ve daha gol yüzdeli olsaydım, burada ne işim vardı ?" diyerek... İşte futbolumuzdaki kaosun ana sebebi bu gerçekçi sual ile cevapta saklıdır... Hele hele futbolun içinden gelmeyen paralı ve heyecanlı idarecilerin kaset seyrederek oyuncu beğenmeleri ve bu konuda olur olmaz "ahkam kesmeleri" yabancı yanlışların üstüne dökülen benzin etkisi yapmakta ve futbolseverlerin canını sıkan "duygu yangınları" böylece daha da alevlenmektedir...
Bu can sıkıcı durumların önünün kesilmesi için Futbol Federasyonu yabancı futbolcu ithalini ve sayısını denetim altına almalıdır... Bizim Beylerbeyi'ndeki "teknik beyin takımı şürekası" biraz kıpırdanmalı ve bu "yabancı kaosunu" esaslı bir araştırma ile yeni bir formata oturtmalıdır... Yoksa aklına esenin akılsızlığına göre oyuncular getirterek, forma verdiği bir "açık pazar" olmaya devam edecekse eğer futbolumuz, o zaman bu sancılar sürer gider ve Milli Takım'ın grafiği de baş aşağı inmeye mahkum kalır.
SPOR
Fener ıskalamadı : 3-0
At yarışları
Avrupa Ligleri
Efes takipte: 69-59
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Kings'e nazar değdi!
50. ŞEREF YILI
Yeşilyurt çeyrek finalde
Serdar'a talih kuşu!
Yıldırım kapıyı araladı!
Türbülans geçti
Trabzon'da bahar havası
Derebaşı'ndan müthiş atak
'Yat'tı, kalktı!
'Ben de abi, ben de'
Çekenler bilir
Yabancı kaosu