Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

İZSİAD ile önceki hafta Barscelona’daydık. Şimdi AKP Milletvekili olan İZSİAD’ın eski başkanı İlknur Denizli’nin başlattığı “Avro-Akdeniz” projesinin son ayağı olan Akdeniz’in bu örnek kenti ziyaret edildi.

Atina’dan İlknur Denizli ile yola çıktık, Barselona’da Ayhan Baran’la noktayı koyduk. Beyrut ve Marsilya limanlarında da çok güzel çalışmalar yaptık. Projenin ana hedefi İzmir ile Akdeniz’in en önemli 4 liman kenti arasındaki ilişkileri geliştirmekti.

Önce İZSİAD olarak biz gittik, gördük ve diyalogları başlattık. Önümüzdeki günlerde 4 kentin temsilcilerini İzmir’de ağırlayarak ilişkileri devam ettireceğiz.

Haberin Devamı

Bu gezide Barselona’da önemli iki derbi heyecanını da aynı anda yaşadık. Dünyanın bir numaralı derbisi kabul edilen Barselona-Real Madrid çekişmesi ve Türkiye’den Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması.

Futbolun yalnız bir oyun olduğunu, insanların bu spordan keyif aldığını, futbolun şiddet demek olmadığını Barselona’da gördük. Real Madrid’li taraftarlar Barselona sokaklarında rahatça dolaşırken, aynı saatlerde Türkiye’de Fenerbahçe taraftarı Galatasaray stadına gidemiyordu.

Veya tam tersi önümüzdeki hafta Galatasaraylılar, Fenerbahçe stadına gidemeyecekler. Hele federasyonun son açıklamalarından sonra Türk futbolu tam bir kargaşa ortamına girdi.

Barselona’da bir Türk kafeteryasında, İstanbul’daki derbiyi kafiledeki gazetecilerle birlikte izledik. Galatasaraylı olarak ben ve Hamdi Türkmen, fanatik Fenerbahçeli olan Deniz Sipahi, Bülent Zarif ve Orhan Ayalp ile birlikte bir daha GS-FB maçlarını seyretmeme kararı aldık.

Bugüne kadar en az 3 kez bu gurupla beraber maç seyrettik ve üçünde de biz yani Galatasaray favoriydi ama Fenerbahçe kazandı.

Artık Sipahi, Ayalp ve Zarif’le her türlü dostluğum, arkadaşlığım devam edecek. Ortak seyahatlere, yemeklere, eğlenceye evet, ama iş beraber GS-FB maçını seyretmeye gelince ben yokum. Bunun adı büyü ise büyü. 12 Mayıs’ta Saraçoğlu’nda bir galip gelelim, maç günlerinde bu üçlünün semtlerinden bile geçmeyeceğim.

Hele fotoğrafta görüldüğü gibi ağır başlılığı ile tanınan Deniz Sipahi’nin zeybek edasında nara atıp şov yapmasına asla bir daha tahammül edemem.


Hipokrat yemini böyle olmalı

Son cümlemi başta yazmak istiyorum. Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Murat Ezberci‘ye çok teşekkür ederim. Geçen pazar sağ gözümde hafif hafif tıpkı şimşek çakar gibi ışıklar oluşmaya başladı önce üstünde pek durmadım fakat pazartesi akşamı artarak devam edince internete girip ne olduğunu öğrenince paniğe kapıldım.
Parlayan ışıkların retina yırtılmasına işaret edebileceğini, ihmal edilirse körlüğe kadar giden bir sürecin oluşabileceğini okuyunca hemen baldızım Gül’ü aradım. Kendisi her ne kadar tıp fakültesini bitirmemiş olsa da yarı doktor sayılır ve her branştan en iyi doktorları bilir.
Sıkıntımı anlattım o hemen Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Murat Ezberici’ye ulaştı. Ezberci, konunun önemli olduğunu salı günü derhal bir hekime görünmemi istedi. Fakat Salı günü 1 Mayıs’tı ve her yer kapalıydı.
Doğru söyleyeyim bende gözümü tanımadığım ve bilmediğim bir doktora emanet etmek istemiyordum. Uzatmayalım, durumun önemini iyi bilen ve ailesiyle tatilde olan Murat Ezberci, örnek bir davranış sergileyerek tatilini yarıda keseceğini 1 Mayıs Salı günü muayenehanesinde beni beklediğini söyledi.
Saat 12.00 için randevulaştık fakat bayramdan dolayı Alsancak’a gelen tüm yollar kapatılınca arabasını Çankaya taraflarında bırakıp yayan randevusuna soluk soluğa gelerek beni kontrolden geçirdi. Evet, retinamda bir sıkıntı vardı ama şimdilik önemli değildi. Sık sık kontrol edilmesi gerekiyordu.Ben, üniversiteden mezun olurken ettikleri Hipokrat yeminini en güzel şekilde uygulayan, tatil günü beni büyük bir endişeden kurtaran göz hastalıkları uzmanı Op.Dr. Murat Ezberci’ye buradan minnet duygularımı bir kez daha iletiyorum.