Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

Biraz geç oldu ama ben de rahatladım. 20 gün önce Amerika’daki dostlara söz vermiştim, bir yazı ile isteklerini Türk Hava Yolları yönetimine iletecektim. Döndüğümüz günden buyana gündemim çok yoğun geçti. Haftada bir gün yazınca kısmet bu cumaymış.
THY Genel Müdürü Temel Kotil’e Teksas Houston’dan selam ile birlikte Türk ve Amerikalıların ortak bir mesajını getirdim.
İzmirli bir gurup gazeteci arkadaşımla Houston’da 4 gün geçirdik. Turquise Comminity Center’ın (Turkuvaz Kültür Merkezi) daveti ile gerçekleşen gezide bize Yamanlar Koleji Genel Müdürü Sabahattin Kasap, Körfez Dershaneleri Genel Koordinatörü Murat Safa eşlik ettiler.
Sağ olsun Amerika’da yaşayan dostlar bize dört gün için öyle bir program yapmışlar ki “dört dörtlük” tabiri tam uygun bir deyim oldu.
Sabah 8’de başlayan toplantılar dizisi ancak 23.00-24.00’de sona erdi. Sabah yataktan kalkıp tekrar başımızı yastığa koyana kadar geçen 18 saatin 3 saati üç öğün yemek, 5 saati yollarda, 10 saati de Amerikalı veya Türk iş adamlarıyla toplantılarda geçti
Houston’daki dostlarımız sakın alınmasın Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerini, yurdumuzdan binlerce kilometre uzakta bize yaşattılar.
Bir toplantıdan bir toplantıya yetişebilmek için çok yol yaptık, çokta yorulduk ama sonunda güzel anı ve izlenimlerle oradan ayrıldık. İzmirli işadamlarına tek bir tavsiyem olabilir “Houston ve çevresi iş olanakları bakımından yüksek potansiyele sahip” yerinizde oturmayın gidip güzel imkanlardan faydalanın.
Ben başta Raindrop Vakfı Koordinatörü Turan Kılıç’a, Vakıf Başkanı Salih Çiftçi’ye, Teksas Türk- Amerikan Ticaret Odası Başkanı Celil Yaka’ya çok teşekkür ediyorum. Belki Houston’da bizi çok yordukları için ah-of seslerimizi sineye çektiler ama şimdi gezinin olumlu geçtiğini ve oradaki yorgunluğa değdiğini çok rahat söyleyebilirim.
Yukarıda saydığım üç isim bizi öyle Türk ve Amerikalı işadamlarıyla bir araya getirdiler ki temsil ettikleri şirketlerin ciroları onlarca milyar doları buluyor.
Tüm bu iş adamlarının Türkiye ile ilişkileri geliştirmek arzularının dışında bizden ısrarla şunun istediler: THY’nin İstanbul’dan Houston’a direk sefer koyması.
Teksas eyaletinin ekonomik gücü öyle böyle değil. Fortuna 500’de yer alan 51 şirketin genel merkezi burada. Houston aynı zamanda dünya enerji merkezi olarak anılıyor. Tüm dünyada üretim yapan en büyük petrol şirketleri buradan yönetiliyor.
Teksas’ta 25 binden fazla Türk yaşıyor fakat bundan daha da önemlisi Türklerin dışında ki yolcu potansiyeli, enerji ve petrol şirketlerinin binlerce çalışanı, yakınları başta Arap ülkeleri olmak üzere Ortadoğu ve Avrupa’ya devamlı seyahat ediyorlar.
Houston Havaalanı Halkla İlişkiler Sorumlusu olan İzmir Karşıyakalı Neval Sturm, THY için Houston’un çok potansiyel bir bölge olduğunu özellikle Amerika’nın bu bölgesinden her yıl on binlerce Amerikalının Ortadoğu ve Uzakdoğu’ya gittiğini bu yolcuların çok rahat Türk Hava Yollarını kullanabileceğini söyledi. İşte başlık da bu söylemlerden çıktı.
Ben inanıyorum ki THY’yi çok iyi bir seviyeye çıkaran Temel Kotil, bu sese kulak verecektir.

Haberin Devamı

Kısasa kısas zihniyeti

Haberin Devamı

Geçen hafta 32 yıldır üyesi olduğum İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden istifa ettim. Arayan birçok dostum yüzde yüz haklı olduğumu söyledi. Benim haklı olmak gibi bir düşüncem olmadığını, çorbacı açılışı bile yapan bir kişinin kendi temsil ettiği alanda nasıl duyarsız davrandığına dikkat çekmek istediğimi, gazetecileri İzmir’de böyle bir başkanın temsil ettiğini söyledim.
Fakat bu konuşmalardan anladığım kadarıyla Cemiyet Başkanlığı koltuğunda oturan kişinin hafızası da oldukça zayıflamış. “Neden böyle davrandığını” başkana soran birkaç arkadaşıma “O da benim yeniden başkan seçilmemi kutlamadı” şeklinde cevap vermiş. İşte hafıza kaybı burada başlıyor. Ben kendisiyle Haber Türk Gazetesi Reklam Müdürü Nilgün Çınar’ın sevgili eşi Atıl Çınar’ın cenazesinde karşılaştım ve yanaklarından öperek “başkanlığın hayırlısı olsun” dedim.
Diyelim ki kutlamadım. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde “Kısasa Kısas” mantığımı hakim? Böyle bir düşünceye sahip insan nasıl İzmirli gazetecileri yönetir?
O zaman benim için şu soruyu sormam farz olur: “Ey başkan senin Silivri kapılarında protesto ettiğin zihniyetten ne farkın var?”